Tahsin Yücel’i kaybettik

Tahsin Yücel’i kaybettik

Edebiyata her alanda yarım asırdan fazla bir süre değer katan yazar, akademisyen ve çevirmen Tahsin Yücel 83 yaşında hayata veda etti

23 Ocak 2016 - 10:21

Türk edebiyatına ve Türkçeye büyük emek veren yazar, akademisyen ve çevirmen Tahsin Yücel dün 83 yaşında hayata veda etti.

Türkiye’deki göstergebilim çalışmalarının öncüsü Yücel, 1933 yılında Elbistan’da doğdu. Kunduracı Ahmet Yücel ile Nuriye Münevver Yücel’in en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Tahsin Yücel’in edebiyatını ve araştırmacı kimliğini besleyen kaynaklardan biri 22 yaşında kaybettiği abisi, diğeri de doğduğu yer olan Elbistan’dı. Çocukluğu doğayla geçen Yücel, anlatılarında buranın  insanlarını, yoksulluğunu ve saf sevgisini temel aldı.

7 öğrenciden biri oldu

İlkokula 1939’da Elbistan’daki Gazi Paşa İlkokulu’nda başladı. İlkokuldan sonra Parasız Yatılı sınavlarına girdi ve Galatasaray Lisesi’ni kazanan 7 öğrenciden biri oldu. 1945’te, daha 12 yaşındayken İstanbul’a gelen Yücel, 1953 yılında Galatasaray’dan mezun oldu.

Üniversitede tıp okumak isteyen Yücel, ekonomik sıkıntılardan dolayı bunu gerçekleştiremedi ve daha sonra Fethi Naci’nin de etkisiyle İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne kaydoldu. Ancak burada umduğunu bulamayan Yücel, Yaşar Nabi Nayır’ın önerisiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Fransız Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1960’ta mezun olduktan sonra ‘69’da doktorluk, ‘72’de doçentlik ve ‘78’de profesörlük unvanlarını aldı. 2000’de emekli olana dek, üniversitede görevini sürdürmeye devam etti.

İlk öyküsü lisede

Yücel’in lise öğrencisiyken kaleme aldığı ‘Dert Çok, Hemdert Yok’ adlı ilk öyküsü, Yeni Hikayeler’de yayımlandı. 1953’te Sait Faik ile tanışan yazarın edebiyat dünyasına giriş serüveni de hızlandı. Tahsin Yücel’in öyküleri Sait Faik ve Yaşar Nabi Nayır’ın destekleriyle kitap oldu. Daha sonra Nayır, 1954’te Yücel’den Varlık Dergisi’nin yazı işlerinde çalışmasını talep etti.

Hem dergide çalışan hem de Galatasaray’da öğretmen yardımcılığı göreviyle bilikte üniversite eğitimini sürdüren Yücel, aralarında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Melih Cevdet, Behçet Necatigil ve Bedri Rahmi’nin olduğu isimlerin yazılarını gönderdiği Varlık dergisinin yazın ortamından beslendi. Burada, edebi anlamda kendini geliştirme fırsatı buldu ve çevirmenlik konusu üzerine eğilmeye başladı.

Yücel, aralarında Proust, Camus, Andre Gide ve Flaubert’in olduğu pek çok Fransız edebiyatçının ve düşünürün 80’den fazla eserini Türkçeye kazandırdı. İlk çevirisini yaptığı kitap, Alphonse Daudet’nin ‘Tarasconlu Tartarin’iydi.

1960 yılında üniversiteden mezun olan Yücel, okulu bitirince Gülçin Arıcanlı ile evlendi. 2006 yılında Milliyet’e verdiği röportajda, evliliği şöyle anlatıyordu: “İkimiz de birbirimizi istediğimiz için evlendik, evlenmiş olmak için değil.”

Yarım asırdan fazla

Kuramsal çalışmalarının yanı sıra öykü, roman, deneme ve çeviri alanlarında verdiği eserlerle pek çok kez ödüllendirilen Yücel’in 80. doğum yılı sonrasında Can Yayınları, ‘Söylem, Söylen, Yazın’ adlı bir kitap çıkardı. Yazarın edebi kimliğinin incelendiği bu kitapta Yücel, “Deneme ve romanlarında toplumu derinden okumuş bir bilimadamı,” olarak nitelendiriliyordu.

Türkiye yazın dünyası, edebiyat dünyasına yarım asırdan fazla bir süre değer katan Tahsin Yücel’e veda etti. Yücel’in naaşı, bugün Şişli Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek.  

İlk ödül 2. kitapla geldi

İlk kitabı ‘Uçan Daireler’i 1954 yılında yayımlayan ancak daha sonra umduğu yalınlığa ulaşamadığını düşündüğü için basmış olmaktan pişmanlık duyan Yücel, ikinci kitabını 1955’te çıkardı. ‘Haney Yaşamalı’ ismini verdiği öykü kitabı aynı yıl Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazandı. Yazarın 1957’de yayımladığı ‘Anadolu Masalları’ isimli kitabı, çocukluğunda Elbistan’da annesinden dinlediği masallardan mürekkep bir kitaptı. Bir yıl sonra çıkardığı ‘Düşlerin Ölümü’ adlı öykü kitabı ise 1959 yılında Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’ne değer görüldü. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x