HUKUKSEVERLİĞİNİZİ SEVSİNLER!

İŞTE İFTİRANIN BELGESİ!


HUKUKSEVERLİĞİNİZİ SEVSİNLER!

Mutlu Tuncer/ Özel haber

 

İŞTE İFTİRANIN BELGESİ

 

Mesut Sancak ve saz arkadaşları üç gazeteciden şikayetçi oldular…  Bozacılar, İzmir’in tanınmış böyüüük işadamları, doktorları…  Hepsi böyük ama, hepsinin kaçak yerleri defalarca gazetelere haber olmuş…  Hepsi kendilerini imtiyazlı saydıklarından yetkili makamların kaçak yapılarına bastıkları mühürleri kırıp kırıp çalışmalarına devam ediyorlar…

Bu arkadaşlar bir olmuşlar, Mutlu Tuncer, Nivent Kurtuluş ve Ahmet Doğan isimli gazetecilerin ortak hareketle, kendilerine şantaj yaptıklarını iddia ediyorlar. Ayrancının şahidi bozacılar, Gazi Hastanesi’nin sahiplerinden Selim Amato, Salih Mertan, Hastane’nin eski Müdürü Adviye Onay Hatun,  HAS ajansın hastanelerden geçimini temin eden sahibi Harun Aygün…

Hep üzerine basarak yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim…  Bu isimlerin hiç birisi ile bir kez bile telefonda, karşı karşıya görüşmedim, aynı ortamda hiç olmadım. Olmam da mümkün değil… Yalancılar, iftiracılar ilgi alanımın dışında olduğundan kelli, bunlarla hiç işim olmadı.  Beni ilişkilendirdikleri Ahmet Doğan’ı ilk kez ifadeye gittiğimde gördüm… Nivent Kurtuluş ile iki yıllık arkadaşım ve aynı dernekte yolsuzlukların üzerine gidiyoruz! Devlete milyonlarca para kazandırdık!

Şimdi Mesut Sancak haberlerle sıkıştırıldığını kendisinden para istendiğini iddia ediyor. Şahitleri de aha bunlar!

Ama yalancıların ayakları hep dolaşır ya…

Yazdığımız haberlerin yalanı bırakın, yanlış olduğunu kanıtlayan bir tane belge ortaya koyamıyorlar… Koyamazlar çünkü hepsi doğru…
Aynı Mesut Sancak geçtiğimiz günlerde haberlerini yazan gazetelere bir açıklama gönderdi.
Bu açıklamada ne iddia ediyorlar biliyor musunuz?

“TEK TARAFLI HABER YAPTILAR, BİZİ BİR KERE BİLE ARAMADILAR” DİYORLAR…

PEKİ SİZİ BİR KERE BİLE ARAMADIK İSE; NASIL ŞANTAJ YAPTIK?

HANGİSİ DOĞRU?

Biz telepati ile konuşmayı vallahi billahi bilmiyoruz… Hem hiç aramayacağız, hem de şantaj yapacağız, böyle üstün kabiliyetlerimiz yok. Selim Amato ve çapkın ortağı, Salih Mertan tıp adamı. Bu konuda bilirkişi olabilirler…

Bizim hakkımızda dava açmak için, adeta çırpınan, kendisini paralayan Sayın Savcı Ayhan Bey’e  ifademizde anlatmak istedik ama, NE YAZIK Kİ DİNLEMEDİ VE İFADEMİZE SÖYLEDİKLERİMİZİ YAZDIRMADI…  Aynı savcı bey, beni terörle şube Müdürlüğü’nde gözaltına aldırmıştı…  Yine Mesut Sancak’ın avukatı Meryem Kocabaş’ın şikayeti üzerine… O olayın ayrıntılarını ve FETÖ ilişkilerini sonra yazacağım…

Şimdi Savcı Bey’e, Mesut Sancak’a ve benim “Bozacılar” dediğim, şikayetçi ve şahitlere sorularım şu:

Bakın muhteremler. Mesut Sancak’ın avukatı Meryem KOCABAŞ geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bizden nasıl yakınıyor:
Açıklamanın can alıcı noktaları şöyle:

“Mesut sancak avukatı Rabia Meryem Kocabaş  aracılığı ile bir açıklama yaptı….. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: YANLIŞ BİLGİ İLE KAMUOYUNU YANILTAN HİÇBİR ZAMAN KARŞI TARAFIN GÖRÜŞÜNÜ ALMADAN ONURLU GAZETECİLİK MESLEĞİNİ KENDİ MENFAATLERİNE ALET EDEREK…”

YANİ DİYORLAR Kİ;  “BUNLAR BİZİ HİÇ ARAMADI”

Buna benzer açıklamayı Metin Kaya’nın Yönetim Kurulu’nda olduğu Barankaya’nın avukatı da yaptı. Şöyle ki;

“.. AYRICA MÜVEKKİLE YAPILAN HABER İLE İLGİLİ HİÇ BİR ZAMAN DANIŞILMAMIŞ, MÜVEKKİLİMİN BU HUSUSTAKİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMAMIŞTIR”

Şimdi yalancı çobanlar kendilerine şantaj yapıldığını iddia ediyorlar…

Ülen vicdanınız kurusun… Sizi hiç aramayan insanlar nasıl şantaj yaptılar?

 

Bu detayları Sayın Savcıya dinletemedik, ifademize ne yazık ki yazdıramadık. Zaten Sayın savcımız, ifadelerimizi bile almadan dava açmaya kalkışmış, mahkemelerden iddianamesi geri dönmüştü…

 

Bakınız Mesut Sancak’ın avukatı söz konusu açıklamada daha başka neler diyor:

“Müvekkilim kentte çok sayıda iddialı projeyi yürüten işadamı Sayın Mesut Sancak, bu güne dek hukuk dışı hiçbir uygulamaya imza atmamıştır. Mesut Sancak için işi dahil hayatın her alanında hukukun üstünlüğü her zaman öndedir”

Vay, vay, vay!

Peki madem öyle, hukukun üstünlüğüne bu kadar inanan, bu kadar güzel bir adama şu soruları yöneltiyorum: (Arayıp sormam. İftiradan korkarım)

Turizm Tesis alanına Otel inşaatı yapıyorum diye konut yaptın mı? Yapmadıysan, sayfa sayfa ilanlar vererek satmaya çalıştığın konutlar kimin?
Folkart Blu’nun ruhsatına bakın… Ne yazıyor? OTEL… Peki oteli daire daire nasıl satıyorsun?
Buranın mimari projesi konut olarak tastiklendi mi?  Tastiklendiyse, hatayı Belediye’de arayacağız… Onların ne cevap vereceği önemli…
Ben belge ortaya koyuyorum… Bu haber yalan ise, karşı belgelerinizi gönderin, aynen yayınlayalım. Kendimizi rezil edelim… Öyle ya… Hukuka, yasalara saygılı işadamlarının hakkında yanlış haber yapmayalım.

İŞTE SEVGİLİ İZMİRLİLER:

BİZİM ONLARLA HİÇ GÖRÜŞMEDİĞİMİZİ AÇIKLAYAN ŞAHISLAR ŞİMDİ DE ŞANTAJ YAPTIĞIMIZI İLERİ SÜRÜYORLAR!

TURİZM ALANINA YAPILAN KONUTLARI İLANLARLA KONUT OLARAK ALENEN SATIŞA ÇIKARAN MESUT SANCAK BİZE ACABA BİR OTELİN DAİRE DAİRE SATILIYOR OLMASINI NASIL AÇIKLAR? BİLGİ EDİNMEDEN MİMARİ PROJENİN  KONUT OLARAK ONAYLANIP ONAYLANMADIĞINI SORDUK. GELEN CEVABI SİZLERLE PAYLAŞACAĞIZ.

İşin bir garip tarafı da şu:

Mahkemeler bunları sorguladığımız haberlere saatler içinde nasıl erişim engelleme kararı verip duruyor?

FETÖ İDDİANAMESİ VE MESUT SANCAK

Avukatının hukuka saygılı olduğunu iddia ettiği Mesut sancak kardeşimizin adı FETÖ Babalar İddianamesinde de sıkça geçiyor. Ama orada bir ayrıntı var. Mesut Bey’in Kardeşi tarafından FETO’nun sağ kolu Ahmet Küçükbay’a “Sana operasyon yapılacak, haberin olsun” diye telefon edildiği yazıyor!

Bunu maazallah biz yapmış olsaydık, acaba şimdi nerede olurduk?

Ama mesele o değil!

Sancak kardeşler bu haberi nasıl ve nereden aldılar?

Bunu geçin…

Bizi FETÖ ilişkilerini sorguladığımız gazetecileri korumak için gözaltına aldıranlar kim?

Bunu ayrıntılı olarak önümüzdeki hafta açıklayacağız ve insanlara nasıl kumpaslar kurulduğunu göreceksiniz…

Şimdi gelelim Bozacılar’a…

Yahu sizde hiç akıl, izan, şuur, vicdan yok mu?

Bu soruyu sormak benim hakkım…

Haydi ondan geçtim…

Bir ayrıntı daha… Yerini bile bilmediğim Gazi Hastanesi’nin eski Müdürü Adviye Onay Hatun, poliste verdiği ifadesinde beni bir kez gördüğünü, benim Ahmet Doğan isimli gazeteci ile şantaj işleri yaptığımı söylemiş…  Sonra bu hatun beni telefonla aradı ve “Ben sizin hakkınızda böyle bir ifade vermedim.” Dedi.

Okumadan imzalamış. Peki Adviye Hatun haklı ise, bu ifadeye söylenmeyen bu lafları kimler yazdı?

İmzayı Adviye Hatun atmış ama…

Benim kendi fikrim şu:

BU BİR FETÖ KUMPASIDIR…

İlişkileri nasıl mı kurdum? Bekleyin!