FETÖ şüphelisine ödenen tazminat

FETÖ şüphelisine ödenen tazminat

FETÖ şüphelisine ödenen tazminat

16 Kasım 2017 - 08:32

Uzun yıllar içinde devleti içeriden kuşatan FETÖ'yü birkaç yılda devletten temizlemek, medya ve iş dünyasındaki etkinliğini kırmak hiç kolay değil, olmadığı da görüldü. Her geçen gün yeni bir operasyona tanık oluyoruz. Bir yandan, FETÖ'nün kripto özelliği, diğer yandan CHP gibi ana muhalefet partisinin FETÖ verileri üzerinden muhalefet yapması ve bazı kurum yöneticilerinin FETÖ'cülerle ilişkili isimleri koruyan yaklaşımları durumu daha da zorlaştırıyor.
Birincilerle güvenlik güçleri ve yargı, ikincilerle siyaset mücadele ediyor ama üçüncülere kimsenin bir şey dediği yok. Bu da nereden çıktı demeyin. Türkiye'nin önemli kurumlarından biri olan RTÜK'te bir süre önce çok ilginç bir olay yaşandı. RTÜK ve TRT, FETÖ'cülerin yargı-polis ve TSK ile birlikte üzerinde en çok durdukları, ele geçirmek için ciddi çaba harcadıkları ve önem verdikleri kurumlar. Etkileri 15 Temmuz darbe girişimi öncesine kadar sürdü. Seçim süreçlerinde aHaber ve 24 TV'ye ceza yağdırılması da bu etkinliğin bir ürünüydü.
Nihayet 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oralarda da operasyonlar yapıldı ama ne kadar etkili olduğu bilinmiyor. RTÜK'te 30'u aşkın isim görevden alındı. Birçoğu da tutuklandı. Görevden uzaklaştırılanlardan 3'ü de geri döndü.
Ancak biri var ki, o geri dönmedi ama çok ilginç biçimde atılmasına rağmen devletten yüklü miktarda tazminat aldı. İşin ilginç tarafı, bu duruma kurumun yani RTÜK yöneticilerinin ilgisizliğinin yol açması.
Şöyle anlatalım; RTÜK'te görevli Sevriye Verbay, 16 Ağustos 2016'da yani 15 Temmuz darbesinden hem sonra, FETÖ-PDY terör örgütüyle iltisak, ilişki ve destek şüphesiyle görevinden alındı. Ancak daha önce 19 Ekim 2015'te "Diğer üst kurul uzman yardımcılarıyla eşitlenmesi istemiyle" RTÜK'e başvurmuş, başvurusu da üst kurulca reddedilmişti. O da bunun üzerine "Yoksun kalınan mali, sosyal hak ve yardımların" yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesi için Ankara 5. İdare Mahkemesi'nde iptal davası açmıştı.
Mahkeme 25 Kasım 2016'daki kararıyla iptal talebini kabul etti. Bu karar da 20 Şubat 2017'de RTÜK'e tebliğ edildi. RTÜK Hukuk Müşaviri Deniz Acar da, Verbay'ın FETÖ nedeniyle atılmasını dikkate almadan kararın yerine getirilmesini İnsan Kaynakları Eğitim Daire Başkanlığı'ndan talep etti.
Normalde, RTÜK'ün 30 gün içinde mahkemenin bu kararına itiraz etmesi gerekirdi.
Ancak ve nedense RTÜK son günü bekledi, o gün itiraz etti. Bu arada da itiraz sonucunu beklemeden talep edilen tazminatı yani 59 bin 550 TL'yi ödedi. Hem de avukatı Hamid Kayapınar'ın hesabına...
Bütün bu süreçler de RTÜK İnsan Kaynakları Daire Başkanı İnci Özkan, RTÜK Başkan Yardımcısı İlker Ilgın ve Üst Kurul Başkanı İlhan Yerlikaya'nın oluruyla yapıldı. İşin asıl ilginç yanı ise RTÜK 1.
Hukuk Müşaviri Ahmet Ziya Çalışkan'ın iptal kararı verilmeden önce veya sonra yaptıkları itirazda söz konusu kişinin, FETÖ-PDY terör örgütü iltisaklı, ilişkili ve şüphesi nedeniyle görevden çıkartılmış olduğunu mahkemeye bildirmemesi. Neden acaba?
RTÜK'ün kurumsallaşması ve eski hastalıklardan kurtulması için yeniden yapılanması gerekiyor. Bırakan özel TV'lere ceza yağdırmayı, 17-25 Aralık darbesinden sonra RTÜK yönetiminin özellikle FETÖ'cü Samanyolu TV dahil birçok televizyonun lisanslarının yenilenmesiyle ilgili verdiği kararlar ortada duruyor. Bu kararlara imza atan yöneticilerin birçoğu hâlâ oradaysa RTÜK'ten şikâyet etmenin anlamı var mı?

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x