Zehir soluyoruz...

Zehir soluyoruz...

Zehir Soluyoruz...

11 Şubat 2017 - 11:14 - Güncelleme: 11 Şubat 2017 - 11:22

Çevre Bakanlığı 9 Eylül 2013’te bir genelge yayınladı. Bu genelge; 2014 yılı Temmuz ayına kadar tüm illerin temiz hava çevre eylem planını hazırlamasını öngörüyordu.
İzmir Çevre İl Müdürlüğü Bakanlığın hazırlanmasını ön gördüğü bu eylem planını 2014 yılı Temmuz Ayı’nda tamamlamadı. 2015 yılında da olmadı.
2016 yılının sonbaharında yani Bakanlığın ön gördüğü tarihten 2 yıl 2 ay sonra kamuoyuna ilan etti.
Kamuoyuna ilan edilen eylem planına göre; 8 adet hava kalitesi izleme istasyonlarından; aylık, yıllık ve kış dönemlerinin 24 saatlik ortalamalarından mevcut durum tespiti yapılacak.
Doğalgaz kullanım oranının arttırılması için çalışmaların yapılması sağlanacak.
Kentsel dönüşüm ile birlikte binalarda ısı yalıtımı yapılması sağlanacak. Ayrıca Mahalli Çevre Kurulu’nda yaz sezonu boyunca sıcak su temini amacıyla kalorifer kazanlarının yakılmamasına, güneş enerjisi ile jeotermal vb. kaynakların kullanımının teşvik edilmesi, hususunda alınan karar ile ısınma kaynaklı kirliliğin azaltılması işlemi yapılacak.

***

Ne yazık ki bu planda adeta suya sabuna dokunulmadı. Termik santral izinleri bile verilen Aliağa kaynaklı kirlilikten hiç bahsedilmedi. Kentin giriş noktalarındaki çimento fabrikalarını yerleşim alanları dışına taşıma, her yıl 50’nin üzerinde yeni taş ocağı ruhsatı verme uygulamasına hiç değinilmedi. Hatta eylem planında Gaziemir’deki radyasyonlu atıklar bile yer almadı.
Sonuç ne oldu. İzmirli yine zehir soludu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı istasyonlarının verilerine göre; 2015 yılında Gaziemir’de 79 gün Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği hava kalitesi değerleri aşıldı. 2016’da ise yine Gaziemir’de 129 gün kriterlere uymayan kalitesiz hava görüldü.
2017 yılı Ocak Ayı verileri de farklı değil. Geçen ay Gaziemir’de 11, Şirinyer’de 6, Bayraklı’da 5, Alsancak’ta 3, Çiğli’de 3, Karşıyaka’da 1 ve Bornova’da da 1 gün sınır değerler aşıldı.

***

Bu sorunun kontrol altına alınarak çözülebilmesi için bütüncül bir yaklaşımla Hava Kalitesi Yönetim Planı Yapılması ve kent sürecindeki tüm faaliyetlerin planlanmasında bu doğrultuda çalışmalar yürütülmesi gerektiğini yıllardır ifade ettiklerini belirten Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay şu bilgileri verdi:
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 03.11.2016 tarihinde web sitesi duyurular bölümünde eklenen Temiz Hava Eylem Planı’nın 03.10.2016 tarihinde İzmir Valisi ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylandığı kapak sayfasında görülüyor.
Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğü tarafından basına yapılan bilgilendirmede; kent içerisinde yakıt kalitesinin arttırılması, kentsel dönüşüm, doğal gaza geçiş süreçleri gibi yaklaşımlarla çözüm önerileri getiriliyor.
Ancak; kentte özellikle belirli bölgelerde yüksek yapılaşmanın hava kalitesine getireceği olumsuz etkiler, bitişik nizam yapılaşmanın getirdiği olumsuz sonuçlar düzenlenmeden, bu alanlarda kat yüksekliklerinin arttırıldığı yasal düzenlemelerin hava koridorlarını ortadan kaldırdığı gerçekleri; İzmir gibi coğrafi yapısı nedeni ile, atmosferik koşulların yarattığı olumsuz etkilere de açık olan kentte sorunu daha da büyütüyor.
Üstelik çevresel kirlilik yükü kapasitesini doldurmuş olan Aliağa Bölgesi’nde sanayileşmenin getirdiği sorunlara çözüm üretilmeden, bu bölgede yapılması planlanan yeni termik santrallere izin vermek, kent içerisindeki ve çevresindeki sanayi tesisleri ile taş ocakları ile ilgili sorunları çözmeden öne sürülen önlemler kalıcı olmaktan uzaktır. 
Kentsel dönüşüm sürecinin rantsal dönüşüme döndüğü uygulama süreçlerinde; bütünsel planlamadan uzak, çevresel faktörleri değerlendirilmeden parsel bazlı planlama ve yapılaşma ile gelişen sürecin kentin hava kalitesine olumsuz etkilerini de göz ardı etmemek gerekiyor. 
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak daha sağlıklı bir kentte yaşamak için bütüncül, çevresel süreçleri iyi planlanmış etkin bir kent planlaması yapılması ve yürütülmesi, bu kapsamda da etkin denetim süreçlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz.

***

Temiz Hava Eylem Planı’nın önemini defalarca bu sütunlarda dile getirdim. Keşke haksız çıksaydım.
Ama ölçüm istasyonlarının verileri bu konuda Çevre İl Müdürlüğü’nün acil olarak yeni, gerçek kirleticileri engelleyen ve etkin bir eylem planı yapması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x