TRT WORLD DÜNYANIN HER YERİNDEN İZLENEBİLECEK

TRT WORLD DÜNYANIN HER YERİNDEN İZLENEBİLECEK

TRT WORLD DÜNYANIN HER YERİNDEN İZLENEBİLECEK

12 Mart 2017 - 13:52

TRT Genel Müdür  Yardımcısı İbrahim Eren, "TRT World yayını, yıl sonuna kadar sadece uydudan  değil, platformlarda da dağıtılmış olacak. Mesela İngiltere'deki Sky platformuna  girdik. İngiltere'deki izleyiciler uydudan değil, Sky'dan izleyebilecek. Her  ülkeye göre farklı dağıtım yapmak gerekiyor. Bunun için de iyi bir ekip kurduk.  Bu bize hem hız hem maliyet kazandırıyor." dedi.Eren, AA muhabirine, TRT World'ün 2017'deki çalışmaları ve projelerine  ilişkin bilgi verdi. Kanalın en büyük atağının uluslararası dağıtım olduğunu  ifade eden Eren, Türksat ile çok iyi bir iş birliği yaptıklarını söyledi.

Türksat'tan, TRT World'ü tüm dünyada ilgili uydularla, operatörlerle  dağıtmasını istediklerini dile getiren Eren, iş birliği kapsamında TRT World'ün  190 ülkede 11 uydudan izlenebildiğini aktardı.

Dünyada en çok yere ulaşan kanalın BBC olduğunu anımsatan Eren, TRT  World'ün de dünyanın her yerinden izlenebileceğine dikkati çekti.

"Yıl sonuna kadar dağıtım artacak"

İbrahim Eren, dünyanın her yerine yayını ulaştırma faaliyetine yeni  başladıklarını, dağıtımın maliyetli bir iş olduğunu ifade ederek, maliyeti belli  bir oranda tutarak rakiplerinden de geri kalmadan dağıtım yapılmaya  çalışıldığını, yıl sonuna kadar mevcut dağıtımın artacağını söyledi.

Eren, "TRT World yayını yıl sonuna kadar sadece uydudan değil,  platformlarda da dağıtılmış olacak. Mesela İngiltere'deki Sky platformuna girdik.  İngiltere'deki izleyiciler uydudan değil, Sky'dan izleyebilecek. Türkiye'deki  izleme alışkanlığında yüzde 90'ın üzerinde uydu var. Her ülkede böyle değil. Bazı  ülkelerde uydudan izleme çok az, herkes kablodan, platformlardan izliyor. Her  ülkeye göre farklı dağıtım yapmak gerekiyor. Dünyadaki dağıtım da uzmanlık işi.  Bunun için de iyi bir ekip kurduk. Bu bize hem hız hem maliyet kazandırıyor."  diye konuştu.

Firmalardan uydularında TRT World'e yer vermelerini istediklerinde  aldıkları "yerimiz yok, yer veremeyiz" cevabının, yayın izlendikten sonra  değiştiğine dikkati çeken Eren, "Kanalınızı çok beğendik, uluslararası haber  kanalları yerinde olmanızı isteriz." talebinin geldiğini söyledi.

İbrahim Eren, "Kanalın rengi, kimliği, işi ele alışı, anlatış tarzı  uluslararası haber kanallarının standardında olduğu için de bize mutluluk  veriyor, işimizi kolaylaştırıyor." dedi.

Kanalın yayımlandığı ülkelere ilişkin de bilgi veren Eren, İngilizce  konuşulan ülkelerin hedeflendiğini, Avrupa'nın, Asya'nın, Afrika'nın öncelikli  olduğunu, ayrıca Türkiye'nin kültürel anlamda ilişkide bulunduğu coğrafyanın da  ilk sırada yer aldığını belirtti.

TRT World'den "Turkey's Constitutional Reform" kitapçığı

Eren, 2017'nin TRT World'ün yapısının ve işleyişinin oturmaya  başladığı bir yıl olacağını dile getirdi.

Bu yıl TRT World'de kurulan Vision departmanının araştırma ve tez  yayımlayacağını, akademik çalışmalara destek olacağını ve kanalın editöryal bakış  açısının nasıl olması gerektiğini ortaya koyacağını aktaran Eren, sözlerini şöyle  sürdürdü:

"Bu departman, kritik olaylarda hızlıca harekete geçip bir  argümantasyon çıkaracak, rapor üretecek, doğrunun ne olduğunu, gerçekte neler  olduğunu tüm ekiple birlikte uluslararası mecralara anlatacak. TRT World  tarafından hazırlanmış 'Turkey's Constitutional Reform' kitapçığı var.  Türkiye'nin Anayasa reformunu anlatıyor. Biz bunu, Türkiye'deki tüm  büyükelçilere, yabancı basın mensuplarına, dünyadaki büyük kuruluşların basın  merkezlerine ve genel yayın yönetmenlerine, İngilizce konuşan ülkelerdeki etkin  köşe yazarlarına gönderdik. Bu kitapçığımızda tamamen objektif şekilde, dengeli,  gerçeklere dayanan anayasa reformu anlatılıyor baştan sona."

Eren, Türkiye'nin anayasasını ilk defa değiştirmediğini anımsatarak,  "1808 yılından bu yana anayasanın hangi sebeplerden, kaç kere değiştiğini ve  değişim ihtiyacının gerekliliklerini anlattık. Bunları anlattıktan sonra da  partilerin argümanlarını aktardık. Ak Parti'nin Cumhurbaşkanlığı sistemini neden  istediğine, CHP ve HDP'nin niçin karşı olduğuna kendi argümanlarıyla yer verdik.  18 değişikliği etraflıca ele aldığımız bir çalışma oldu." dedi.

İbrahim Eren, TRT World Vision departmanının kendi editörlerinin yanı  sıra İngilizce haber yapanları da bilgilendiren, Türkiye ile ilgili objektif,  somut, net bilgiler veren çalışmalar yapacağını vurguladı.

Belgeseller ve stüdyo programları

Eksiklerini tamamlamaları, kendilerini geliştirebilmeleri ve editöryal  anlamda kanala daha fazla katkı sağlayabilmeleri için, 2-3 yıl önce yurt dışına  gönderdikleri gençlerin bir kısmının bu yıldan itibaren Türkiye'ye dönerek, TRT  World'de işe başlayacağını aktaran Eren, kanalın içerik ve kültürel olarak  kendisini daha iyi ifade edebilmesi adına Türk vatandaşlarının çalışmasının daha  etkili olacağını söyledi.

  Eren, 15 Temmuz'dan sonra güvenlik endişesiyle TRT World'den ayrılan  birçok yabancı çalışanın olduğunu belirterek, onların yerine atadıkları Türklerin  ise çok başarılı işler yaptığını kaydetti.

Kanalda siyasi tartışmalar gibi stüdyo programlarının yanı sıra "Büyük  Mücadele", "Ailem için", "Mektuplar", "Bir Oyundan Fazlası" belgesellerinin  bulunduğunu aktaran Eren, bu işlerin TRT World, TRT Belgesel ve TRT Arapça ortak  yapımı olduğunu, TRT Belgesel'de Türkçesini, TRT Arapça'da Arapçasını, TRT  World'de ise İngilizcesini yayımlayacaklarını ifade etti.

Avustralya'dan gelen, TRT World'de görevli bir Türk kadın gazetecinin,  15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'u kaybetme korkusu ve Türkiye sevgisi  ile TRT'nin önüne koştuğunu anlatan Eren, "Gonca'nın burada çektiği videoları  var. Kurşun sesleri geliyor, yere yatıyorlar. Başından geçenleri anlattığı güzel  bir belgeselimiz var. Bu belgeseli bütün dünyaya servis ettik." dedi.

TRT Genel Müdür Yardımcısı Eren, TRT World'ün yayınlamayı planladığı  programlar arasında Evliya Çelebi'nin rotasını izleyip, onun o dönemde  gördüklerinin şimdi ne durumda olduğunu anlatan bir programlarının bulunduğunu  aktardı.

"Çok bütçeli, çok paralar harcanan bir Kanal Değil"

TRT World'ün maliyetinin yüksek olduğu tartışmalarına ilişkin ise  Eren, şunları kaydetti:

"TRT World'ün kalite, içerik açısından kendini aynı kulvarda gördüğü  kanallar BBC, CNN, El Cezire'dir. Ancak işletim maliyeti ve bütçe olarak bu  kanallarla yarışmak çok mümkün değil. Çünkü TRT'nin imkanları belli. Diğer  uluslararası yayın yapan kanalların mali imkanlarıyla bizim aramızda makas  aralığı çok fazla. Biz içerik olarak bu kanallardan daha az kalitede bir içerik  kesinlikle üretmiyoruz. Ürettiğimiz içerik, gerçekten uluslararası izleyiciler ve  profesyoneller nezdinde çok başarılı bulunuyor. Bununla ilgili bize çok fazla  övgü geliyor. Bütçe olarak zaten BBC, CNN ve El Cezire ile karşılaştırmıyorum.  Onların aşağı yukarı bütçelerinin onda biri bütçelerle yapıyoruz işimizi. TRT'nin  en pahalı kanalı da değiliz. TRT 1 ve TRT spor'dan daha az bütçeli bir kanal.

Türkiye'deki özel kanallarla karşılaştırırsak onların yarısından da  aşağıdadır. ATV, Kanal D, Fox, star, Tv 8... Bunların üç aşağı beş yukarı  bütçelerini biliyoruz. Bunların da yarısından daha aşağı bir bütçesi var. Tahmin  edildiği gibi çok bütçeli, çok paralar harcanan bir kanal değil. Çünkü biz kamu  yayıncısıyız, bize ulaşan, ayrılan parayı en efektif şekilde harcamak zorundayız.  Halkımızın bize verdiği imkanı, onlara en iyi şekilde yansıtmak zorundayız. O  yüzden işimizi layıkıyla yapmak durumundayız. Şu anda o noktada olduğumuzu  düşünüyorum."

"2017 sonu itibarıyla dağıtım ve yapılanmamız tamamlanacak"

TRT World Haber Müdürü Fatih Er de 2017 hedeflerine ilişkin, "Biz bu  yıl için dağıtıma önem veriyoruz. Yılbaşında Avrupa'nın bir kısmında hem kablolu  hem de uydudan yayın vermeye başladık. 2017'nin ikinci yarısından itibaren  Avrupa'nın geri kalan kısmına ve uzak Asya'ya yayın vermeye başlayacağız. Bu yıl  içinde özellikle Londra, Washington ve Singapur yapılanmamızı tamamlamak  istiyoruz. 2017 sonu itibarıyla dağıtım ve yapılanmamız tamamlanacak." diye  konuştu.

Er, Avrupa, Afrika, yakın Asya ve Amerika'da yayınlarının olduğunu,  kısa sürede bu başarıyı yakaladıkları için uluslararası televizyonlar  sıralamasında TRT World'ün ilk 5'te yer almaya başladığını söyledi.

Bunun kısa sürede   olmasının büyük bir başarı olduğunu dile getiren  Fatih Er, "Bu aynı zamanda piyasanın bir açlığı söz konusu, çünkü haberler hep  tek merkezden çıkıyor. TRT World biraz alternatif bir ses olarak bu bölgenin  ağırlıklı olarak sesini duyurmaya başladı. Suriye'de, Musul'da, Afrika'da iyi  işler yaptık. Diğer taraftan Filistin-Kudüs ve Balkanlar'dan iyi işler yaptık ve  farklı bir ajanda sunmaya başladık dünyadaki izleyiciye. Alışılmışın dışında  bölgelerden daha farklı haberler vermeye başladık." dedi.

15 Temmuz darbe girişiminde ilk baskının TRT World'e yapılmasının  kanalın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirten Er, darbecilerin  uluslararası bir sesi kapatıp darbeyi o şekilde geliştireceklerini düşündükleri  için baskın yaptığını ifade etti.

Yaptıkları işin propaganda olmadığına da değinen Er, şunları söyledi:

"Biraz daha zaman ihtiyacımız var, dünyanın bizi anlayıp kabul etmesi  için. Türkiye'deki insanların bizi anlamaya ihtiyacı var. Bir propaganda aracı  olmadığımızı, bizim haber verdiğimizi, bizim mazlumlarını sesini duyurduğumuz bir  araç olduğumuzu anlamaları gerekiyor ki, geçtiğimiz yıl sonunda açılışı yaparken  Sayın Cumhurbaşkanımız 'Ben sizin devletin ağzı olmanızı istemiyorum, siz  mazlumların sesi olun.' dedi. Bu bizim işimizi inanılmaz derecede kolaylaştırdı.  Türkiye'nin de bunu görmesi gerekiyor. İnşallah biz emin ve kararlı adımlarla  ilerliyoruz."

"Temel misyonumuz, mazlumun duyulmayan sesini duyurmak"

TRT World Yayın Müdürü Resul Serdar Ataş ise TRT World'ün şu an  itibarıyla dört yayın merkezi olan ve aynı zamanda onlarca başkentte de büroları  bulunan bir kanal olduğunu, nisan ayı itibarıyla da global anlamda tüm  platformlarda yayında olacağını söyledi.

Ataş, gelecek dönemde neredeyse tüm platformlarda TRT World'ün  olacağını ve etkileyiciliğini de orada ortaya çıkacağını belirterek, "TRT  World'ün asli görevlerinden bir tanesi de küresel emperyal dili kırarken, öte  yandan da marjinalleşmemesi gerekiyor. Marka değerini koruması gerekiyor, bu zor  bir görev ama imkansız bir görev değil." diye konuştu.

Kanal olarak 2017 yılı içerisinde öncelikle global anlamda aşağı  yukarı nüfus yığılmalarının yoğun olduğu, dünyanın diğer bölgelerinde de aktif  bir biçimde izlenmeyi amaçladıklarını aktaran Serdar Ataş, şunları kaydetti:

"2017 yılı içerisinde bizim global anlamda yayın yapan ilk 3 kanalın,  yayın yoğunluğu ve editöryal gücüne ulaşmamız şu anda temel hedefimiz, bundan  sonra 2018 ve sonrası için de fark atmayı amaçlıyoruz. Şu anda bu pazarı domine  eden belirli kanallar var. CNN, BBC, El Cezire vesaire. Nihayetinde bu bir pazar  ve bu pazarda kimin, hangi aktörün nasıl hareket ettiğini takip etmemiz  gerekiyor, ediyoruz da. TRT World'ün burada temel amacı, özgün ve insani bir  dili, hikayenin hep görünmeyen yüzünü, yani mazlumun duyulmayan sesini global  kamuoyuna duyurmak, bu bizim temel misyonumuz."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x