NİHAYET YANLIŞ HESAP, BAĞDAT’A GİTMEDEN DÖNMÜŞ OLDU!

NİHAYET YANLIŞ HESAP, BAĞDAT'A GİTMEDEN DÖNMÜŞ OLDU!

NİHAYET YANLIŞ HESAP, BAĞDAT'A GİTMEDEN DÖNMÜŞ OLDU!

25 Ekim 2017 - 13:03 - Güncelleme: 25 Ekim 2017 - 13:18


Başbakan Binali Yıldırım Barzani'nin, 'referandum öncesi şartlarına geri dönüyoruz' açıklamasına, İzmir'den yanıt verdi. Yıldırım, 'Peki buraya gelecektin, niye bu yanlışta ısrar ettin, niye yıllarca Türkiye'nin sözünü dinlemedin? Yanlış hesap, Bağdat'tan döner derler, ve nihayet yanlış hesap Bağdat'a gitmeden dönmüş oldu.' diye konuştu.


İzmir'de düzenlenen Ege Ekonomi Forumu'nda konuşan Yıldırım, Ege Bölgesi'nin ekonomisi ve geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İlk defa İzmir'de düzenlenen Ege Ekonomik Forumu'na Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin yanı sıra, Yunanistan Ekonomi Bakanı Dimitri Papadimitriou, İzmir valisi Erol Ayyıldız, Milletvekilleri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu katıldı.


Başbakan Yıldırım'ın satır başları şöyle;
Türkiye'nin büyüme tahminlerine ilişkin, "Önce yüzde 2 büyüme dediler sonra 3 sonra 7 dediler, öyle gidiyor... Üçüncü çeyrekte Türkiye büyük bir ihtimalle G20 içinde en fazla büyüyen ülke olacak. Dünyada da bir rekor yakalama ihtimalimiz var. Yüzde 8'e gerilemiş kamu borcumuz ve güçlü finansımızla Türkiye büyümeye devam edecek" diye konuştu.


'Ege Bölgesi Türkiye Ekonomisinin Bel Kemiği'
Ege Bölgesi'nin Türkiye ekonomisinde bel kemiği olduğunu dile getiren Yıldırım, 'Biz Egeliler’in ibni Haldun'un da dediği gibi güzel bir kaderi var.  Ege, tarih boyunca, bereketli coğrafyası sayesinde her zaman ekonomin canlı olduğu bir yer olmuştur. Ege bölgesi, Cumhuriyet'ten önce de kuruluşunda da bölge ekonomisinin bel kemiği niteliğindedir. Ege bölgesi, Türkiye'nin dünyaya açılan penceresidir. Ege yatırım ile büyüme stratejisine uygun olarak önemli mesafe kaydetti.
Alternatif enerji kaynakları gibi alanlarda çalışmalarımız var. Gelecekte organik tarım gibi konular daha çok konuşulacak. Türkiye bu gibi konuların merkezi olmaya adaydır. Ege hala tarımda bir numaradır. İhracatta ve üretimde lider konumundadır.


'Zenginlik Merkezleri Doğu'ya Hicret Ediyor'
2017'nin sonuna yaklaşıyoruz. Küresel ekonomi toparlanmaya başlıyor . 2008'de başlayan halen devam eden, küresel ekonomide iyileşme var. Özellikle Avrupa ekonomisinde de bir toparlanma söz konusu. Ancak dikkat etmemiz gerektiğini belirtmek isterim bölgesel gerilimler henüz bitmiş değil. Parasal gelişme, Avrupa'da tüm hızı ile devam ediyor. Bu gelişme Türkiye için olumlu. İhracatımızın gelişmesinde Avrupa'nın payı var.Ancak kıtadaki en büyük risk kıtadaki borç seviyesidir. Borç seviyesi gelişmiş bütün ülkelerin gelişmekte olan ülkelere göre daha büyük risktir. 
'Bugünkü küresel şartlar altında bunun sonuçları tam anlamı ile hissedilmese bile değişecek konjüktürlerde ciddi bir kriz alanı olabilir. Dünya değişiyor, zenginlik merkezleri değişiyor. Zenginlik merkezleri batıda değil, doğuya doğru hicret ediyor . Yatırımlardaki önemli değişimi hep beraber göreceğiz. 


'Türkiye, Avrupa'nın Güvenli Giriş Kapısıdır'
Suriye ve Irak'ta devam eden siyasi otorite boşluğu, iç savaş, terör örgütlerinin alandaki varlığı bölgemiz için orta ve uzun vadede öngörü yapmamız için en büyük engel. Bütün bu şartlar altında Türkiye diye bir ülke var. Türkiye, bölgenin teminatı, Avrupa'nın güvenli giriş kapısıdır.
Türkiye Avrupa'ya gidecek göç istilasının da önüne geçiyor. Ege Denizi'nde 2-3 yıl öncesine kadar Avrupa'ya geçişler büyük oranda kontrol altına alınmıştır.  Bütün bunları yaparken, Avrupalı dostlarımız, Türkiye'nin fedakarlığının farkında olsunlar.'


'Bize Bir Adım Gelene, İki Adım Yaklaşırız'
'Din ve İslam düşmanlığı, Avrupa'daki gelecek öngürüsünü tamamen  ortadan kaldırmaktadır. Türkiye olarak biz bize bir adım gelene, iki adım yaklaşırız. Bu yaklaşımımız devam ediyor. Ege'yi birlikte paylaştığımız Yunanistan ile bucoğrafyayı biz seçmedik. Coğrafya kaderdi. Bu bölgede sorunları ön plana çıkarmayacağınız. Siyasi tartışmalarımızdan uzaklaşıp, ortak zenginliğimiz nedir bunun üzerine konuşmamız lazım.'


'Avrupa'nın Gelecek Vizyonu'nu Gözden Geçirmesi Lazım'
'Avrupaya göçmen geçişinde Yunanistan ile çalışma içindeyiz. Buna benzer işbirliğinin turizm alanında da geliştiğini görüyoruz. Avrupa Birliği, Türkiye'nin 50 yıllık bir hedefidr. Bu bakımdan Türkiye, birliğe tam üyelik konusunda kararlığını sürdürüştür. Ancak son 1-2 yılda yaşanan gerginlikler sonrası, ilişkimiz arzu ettiğimiz düzeyde değildir.  Avrupa'nın gelecek vizyonunu gözden geçirmesi lazım. Türkiye'nin içinde olduğu bir Avrupa mı düşlüyor, yoksa kendi sınırlarını yüksek duvarlar ile kapatmış bir Avrupa mı düşlüyor?  Bu kararı Avrupa verecektir. Komşumuz Yunanistan, başından beri Türkiye'nin içinde olduğu bir Avrupa birliği istemektedir. Teşekkür ediyoruz.'


'İki Sihirli Kelime Var: Güven ve İstikrar'
'2017 yılında Türkiye'nin önünü açacak çok önemli kararlar aldık. Amerikan seçimlerinin arkasından gelişen piyasalardaki döviz dalgalanmasının yaşandığı günlere rastlanıyor. Bu esnada, Türkiye'de kredi genişlemesini öngören bir uygulama başlattık. Bugüne kadar kobiler ve iş alemimiz, 230 milyarlık bir kredi kullanım hacmine ulaştı. Kredi kullanıma baktığımız zaman yarım milyonu buluyor. Sadece büyük firmalara değil, bütün sektörlere ciddi anlamda bir kaynak temini sağlandı. Buna rağmen bakıyoruz büyüme artmaya başladı. 15 temmuz darbe girişiminde,  Türkiye o çeyrekte yüzde 4 küçülmeden yüzde 5.1 büyümeye geçen bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bu kadar keskin değişimler, dünya'nın hiçbir ülkesinde mevcut değil. Gelişme ve refah istikrarın geliştiği ülkelerde olur. İki sihirli kelime var: Güven ve istikrar. Şartlar ne olursa olsun güçlü bir siyasi irade varsa, güven varsa, Türkiye büyümeye devam ediyor. Yeter mi yetmez, Bunu daha da büyütmemiz lazım.'


'Türkiye'nin 2018'i 2017'den Daha İyi Olacak!'
Başbakan Yıldırım iş dünyasına ve yatırımcılara seslenerek sözlerine şöyle devam etti: 'Ekonomik kararları almak kolay değildir. Kararlarınızı aırken tabiî ki 2018 ve daha sonrasına yönelik bir öngörü yapmanız lazım. Kısa bir süre önce orta vadeli planımız yayınlandı.  Yatırım , iş üretim ihracat, Türkiye'nin 2018'i, 2017 yılından daha iyi olacak. Enflasyon tek haneli olmaya devam edecek.'
Türkiye'nin ekonomi hacminin hız kesmeden büyümeye devam edeceğini belirten Yıldırım, 'Türkiye olarak iş dünyamızın önünü açacak, bir toplumsal sözleşmeye imza attık. Birinci amdde demokrasi sözüdür. Milletimiz 15 Temmuz'da  demokrasi yemini yapmıştır. İkincisi ise 16 Nisan'daki milletin kararı ve istikrar sözüdür. Sürekli iktidar sürekli istikrar formülü geçerlidir. Vesayetler, kapı arkasında çalışmalar, iktidar kavgaları ortadan kalkıyor. Milletin gözü önünde sandıkta iktidarın sahibi belli oluyor. Demokrasi ve istikrar konusundaki bu mutabakat iş dünyası için en büyük gelecek güvencesidir.Türkiye büyümede hız kesmeden devam edecektir. Ekonomiye dair kararları alırken, bunu lütfen bir kenara not edin.' diye konuştu.


'Kadın İstihdamı Artıyor, Memnuniyet Duyuyoruz'
Bu coğrafyanın ortak mirascısı Türkiye ve Yunanistan. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Son 15 yıl içerisinde dünyada ve Türkiye'de çok şeyin değiştiğine şahit olduk. 60 milyon nüfustan, 81 milyonun üzerine çıkıyoruz. 15 yılda 15 milyon daha fazla vatandaşımız var. 15 milyon Bosna hersek, Hırvatistan ve Sırbistanın toplam nüfüsu demek. Küresel krize rağmen Türkiye, ortalama her yıl 950 bin vatandaşa iş bulmuştur. Özellikle kadın istihdamı artıyor, memnuniyet duyuyoruz.


'Bülbülü Altın Kafese Koymuşlar, İlle De Vatanım Demiş!'
'Suriye başta olmak üzere belli ülkelerde yaşanan iç savaş, insan akımı ile yüzleşmek zorunda bıraktı. Biz darda , zorda kalana her zaman yardım eden bir kültürün , medeniyetin evlatlarıyız. Ancak bir yandan da bölgede kalıcı barışın tesis edilmesi için misafir ettiğimiz bu kardeşlerimizin geri dönmelerini tabiki arzu ediyoruz. Bülbülü altın kafese koymuşlar , ille de vatanım demiş.' Başbakan Yıldırım, değişen hükümet sistemine ilişkin reformlara dikkat çekerek şöyle devam etti, '16 nisanda aldığımız karar, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yeni bir gelişme ve reform dönemi olacaktır'

'Uluslararası Kuruluşlar Bir Kez Daha Sınıfta Kaldılar'
Başbakan Yıldırım Ulaslararası Kredi Derecelendirme kurumlarını eleştirerek sözlerini sürdürdü. 
Yıldırım, 'Uluslararası kuruluşlar bir kez daha sınıfta kaldılar. Önce yüzde 2 büyüme dediler sonra 3 sonra 7 dediler, öyle gidiyor... Üçüncü çeyrekte Türkiye büyük bir ihtimalle G20 içinde en fazla büyüyen ülke olacak. Dünyada da bir rekor yakalama ihtimalimiz var. Yüzde 8'e gerilemiş kamu borcumuz ve güçlü finansımızla Türkiye büyümeye devam edecek'  diye konuştu.
 

HABER: EZGİ TAŞLI

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x