BU PLANLA TEMİZ HAVA YİNE HAYAL

BU PLANLA TEMİZ HAVA YİNE HAYAL

30 Ekim 2016 - 16:12

Sağlıklı bir çevrede yaşamak herkesin hakkı. Üstelik bu hak Anayasa ile teminat altında.
Anayasa’nın 56’ıncı Maddesi’nde; “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” cümlesi var.
Herkes için temiz çevre koşullarını sağlamak da yine Anayasamıza göre Devlet’in görevi.
Bu görevin yerine getirilmesi için koca bir Bakanlık var. Adı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.
Temiz çevre koşullarının en başında da temiz hava geliyor.
Çevre Bakanlığı, kentlerde hava kalitesinin korunması için 3 yıl 1 ay 20 gün önce(9 Eylül 2013) bir yönetmelik yayınladı.
Bu yönetmeliği göre en geç Temmuz 2014 sonuna kadar çevre il müdürlüklerinin bu eylem planını hazırlayıp kamuoyuna ilan etmesi gerekiyordu.
Bu köşeyi takip edenler bilir. Üç yıldır temiz hava eylem planının bir an önce ilan edilmesi için pek çok yazı yazdım.
***
Sonunda söz konusu eylem planı İzmir için de yayınlandı. 
Kamuoyuna ilan edilen eylem planını göre; 8 adet hava kalitesi izleme istasyonlarından; aylık, yıllık ve kış dönemlerinin 24 saatlik ortalamalarından mevcut durum tespiti yapılacak. 
Doğalgaz kullanım oranının arttırılması için çalışmaların yapılması sağlanacak. 
Kentsel dönüşüm ile birlikte binalarda ısı yalıtımı yapılması sağlanacak. Ayrıca Mahalli Çevre Kurulu’nda yaz sezonu boyunca sıcak su temini amacıyla kalorifer kazanlarının yakılmamasına, güneş enerjisi ile jeotermal vb. kaynakların kullanımının teşvik edilmesi, hususunda alınan karar ile ısınma kaynaklı kirliliğin azaltılması işlemi yapılacak.
Bu arada Temiz Hava Merkezi de tamamlandı. Bu merkezde İzmir, Denizli Manisa, Aydın, Muğla, Uşak illerinde kurulma işlemleri devam eden Hava Kalitesi İzleme İstasyonlarında ölçümlenen veriler toplanacak.
***
Gecikmiş olsa da içinde “çevre” sözcüğü geçen eylem planı yayınlanması iyi bir iş.
Ama içerik konusunda aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Tüm büyük kentlerde olduğu gibi İzmir’de de hava kalitesi ile ilgili ciddi sorunlar yaşanabiliyor.
Kış aylarında özellikle akşam saatlerinde soluduğumuz havanın boğazımızı yakması zaten hava kalitesi hakkında açık bir fikir veriyor.
Ama rakamlar da bu vahim durumu gösteriyor. Çevre Bakanlığı’nın verilerine göre ulusal sınır değer olan 90 pg/metreküp İzmir’de zaman zaman 300’ün üzerine çıkıyor. Yani ortalamanın 3 katına ulaşıyor.
Bu konuda Avrupa Birliği ortalaması ise 50 pg/metreküp. Yani İzmir’de kışın Avrupalıdan 6 kat daha kötü kalitede havayı ciğerlerimize çekiyoruz.
***
İzmir’de havayı neyin kirlettiği belli. 
Termik santral izinleri bile verilen Aliaağa kaynaklı kirliliği kontrol altında almadan, kentin giriş noktalarındaki çimento fabrikalarını yerleşim alanları dışına taşımadan, her yıl 50’nin üzerinde yeni taş ocağı ruhsatı verme uygulamasından vazgeçmeden hava kalitemizin yükselmeyeceği ortada.
Ama ilan edilen Çevre Eylem Planı’ndan bu konularla ilgili tek kelime yok.
Yani işin özeti, bu planla temiz hava yine hayal.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x