TERMİK SANTRALİ MAHKEME KARARI BİLE DURDURAMIYOR

TERMİK SANTRALİ MAHKEME KARARI BİLE DURDURAMIYOR

TERMİK SANTRALİ MAHKEME KARARI BİLE DURDURAMIY

01 Nisan 2017 - 10:48

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı istasyonları, 
kentlerdeki hava kalitesini belirliyor. 
O istasyonların verilerine göre İzmir’de pek çok bölgede Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği hava kalitesi değerleri defalarca aşılıyor.
Bunun çeşitli nedenleri var. En büyük nedenlerinden biri de Aliğa’da termik santral gibi kirletici unsurlar.
Bu konuyla ilgili olarak geçen hafta çok önemli bir gelişme yaşandı. ÇED izni mahkeme kararı ile iptal edilen İzdemir Termik santraline yeniden çalışma yolu açıldı.
Çevre İl Müdürlüğü kapanması gereken termik santrale mahkeme kararına rağmen tekrar ÇED izni verdi.

***
Olay şu: İzdemir Termik Santrali’ne karşı açılan davalar devam ederken termik santralin inşaat çalışmaları tamamlandı.
Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı veruhsatsız çalışmaya devam etti. 
16 Aralık 2016 tarihinde mahkeme uzun süren hukuki süreç sonunda Çevre Müdürlüğü’nün verdiği ÇED iznini de iptal etti.
Bakanlığa 21.02.2017 tarihinde tebliğ edilen ve yasal süreç kapsamında kapatılması gereken tesis ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir ÇED süreci başlattı. 
İki hafta içerisinde Bakanlığa sunulan ÇED raporuna ilişkin değerlendirmeler gerçekleştirildi. 
7 Mart 2017’de ÇED Raporu nihai kabul edilerek ÇED Yönetmeliği hükümlerine göre; 10 günlük askı süreci başlatıldı. 
Bir önceki ÇED kararı ile ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak yani 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu.
Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 22 Mart’ta yeni bir ÇED olumlu raporu vererek termik santrali kapanmasına bir gün kala kurtardı.
***
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay konuyla ilgili şu önemli bilgileri verdi:
“Mahkeme termik santral ile ilgili verdiği ÇED iptal kararında; faaliyetin arkeolojik sit alanlarına etkisini, kümülatif olarak gerçekleşecek çevresel-sosyal etkiyi ele alacak risk analizini ortaya koyan nitelikte olmadığı, kül ve cüruf depolama sahasına dökülen atıkların, alanın zeytinlik alan olması sebebiyle, birçok olumsuz çevresel ve sosyal etkisi olduğu ve raporun risklere dair önlemleri de içermediği ifade edilmişti.
Mevcut mahkeme kararı ve bilimsel raporlara rağmen tesisin jet hızı ile hazırlanan ÇED Olumlu Belgesi’nin verilmiş olması süreci; Yönetmeliğin yine “mış” gibi yapılarak prosedür haline getirildiğini bizlere bir kez daha gösterdi.
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan Temiz Hava Eylem Planı’nda; kent içerisinde yakıt kalitesinin arttırılması, kentsel dönüşüm, doğal gaza geçiş süreçleri, sanayi tesislerinde izleme iyileştirme vb yaklaşımlarla çözüm önerileri getiriliyor.
Bütüncül bir değerlendirme yapılmadan, Aliağa Bölgesi’nde yaşanan çevresel kirliliği göz ardı ederek yapılan çalışmalar ve planlar raflarda yerini almaktan öteye geçmiyor. 
Bir yandan hava kalitesinin iyileştirilmesi için kentte doğal gaz kullanımını teşvik etmeye yönelik öneriler sunarken, Aliağa’da kömürlü termik santral kurulması süreçlerinin çevresel etkilerini olumlu değerlendirmek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çelişkilerinden yalnızca birisi.
Bu süreçler Bakanlığın sağlıklı çevrede yaşam hakkını koruma görevini de yok saydığının bir göstergesi aynı zamanda.”

***
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Körfez’i temizleme projesi için istediği ÇED’i 4 yılda veren Çevre Bakanlığı, termik santral için 10 günde gerekli süreçleri tamamlıyor. 
Termik santrale ikinci kez ÇED veriliyor. Hem de mahkeme kararı gereği kapatılması gereken tarihten sadece bir gün önce.
İlginç, çok ilginç…

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x