BİR UZUN HİKAYE: MUTLU ÇOCUKLUK

BİR UZUN HİKAYE: MUTLU ÇOCUKLUK

BİR UZUN HİKAYE: MUTLU ÇOCUKLUK

06 Mayıs 2017 - 11:52 - Güncelleme: 06 Mayıs 2017 - 11:55

 

Çocuklarımız, yalnızca yaşadığımız dünyanın geleceği oldukları için değil, bugünümüz için ve çocuk halleriyle çok değerliler. Fakat şu da göz ardı edilmeyecek bir gerçek: Onların çocukluk mutluluğu, yetişkinliklerini de etkileyecek upuzun bir hikâyenin başlangıcı. Dünyanın iyiye gidişi ve huzuru için mutlu çocuklar yetiştirmek gerektiğine inanan uzmanlarının bu konuda hepimize tavsiyeleri var:

Mutlu Çocuklar, Mutlu Ailelerde Yetişir

Çocuğunuz sizinle "iletişim değil ilişki kurduğu zaman" güvende ve mutludur. Bunun için bir arada olmanız ve birlikte hareket etmeniz çok önemlidir. Akşam yemeklerinde ya da kahvaltılarda tüm ailenin bir arada olması; çocuğun kendisini, bütünün "bir parçası" olarak hissetmesini sağlar.

Herkesin birbirine saygılı, anlayışlı olduğu, duygularını kontrollü yaşadığı ve doğru ifade ettiği aile ortamı mutlu çocukluğun anahtarlarından biridir.

Oyun oynamak, sohbet etmek, sanatsal bir faaliyete katılmak gibi özel anlar, çocuk ile aile arasındaki bağı kuvvetlendirir. Oyun üretmenize hiç gerek yok, sadece çocuğunuzun yanına gidip "Bugün ne oynayalım?" diye sormanız yeterli. Muhtemelen kendinizi oyunun içinde bulacaksınız.

Oyun esnasında çocuğunuzun, çoğunlukla sizin hal ve tavırlarınızı taklit ettiğini, önceden söylemiş olduğunuz cümlelerinizi tekrarladığını göreceksiniz. Birlikte oynamak, hem çocuğunuzu hem de onun gözünden kendinizi tanımanız için eşsiz bir fırsattır.

Çocuklarınıza, kendi çocukluk anılarınızı anlatmanız, sizi birbirinize daha da yakınlaştırır. Anne babasının da bir zamanlar kendisi gibi olduğunu öğrenen çocuk, artık hiçbir derdini açmaktan çekinmeyecektir. Çünkü sizin kendisini anlayacağınıza emindir.

 

Sorumluluk Alan, Kendi Tercihlerini Yapan,

Cömert Çocuklar Mutludur

"O çok istediği oyuncağı aldık, yarım saat oynadı bir kenara bıraktı." ya da "Doğum gününde prenses elbisesi, kaç katlı pastası vardı, yine de mutlu edemedik." cümlelerini duymak şaşırtıcı değil. Çocuklarımızı bir oyuncakla ya da katlı pastalarla mutlu etmenin imkânı yok. İyi ki yok, çünkü onları mutlu edecek olan manevi değerlerdir.

Örneğin, çocuğunuza sorumluluk vermekten çekinmeyin, ondan herhangi bir konuda yardım istemek aynı zamanda şunları söylemektir: "Sana ihtiyacım var, sen bu işi başarabilirsin, sana güveniyorum." Çocuğunuz, hiç konuşmadan söylediğiniz tüm bu cümleleri anlayacaktır. Ona güvendiğinizin altını çizen bu cümleler, çocuğunuzun kendisine dair hissettiği "yeterlilik duygusunu" da artıracaktır.

Sosyal sorumluluk projeleri de bu anlamda çok önemlidir; çocuğunuza başkalarına yardım etmenin neşesini yaşatır, yardımlaşma, dert dinleme, öneride bulunma, çözüm odaklı düşünme gibi becerilerini geliştirir.

Çocuğunuz kendi tercihlerini yapan bireyler olarak yetişmeli. Yapmaması gereken bir şey yaptığında sonuçlarını birlikte tartışın, kendisi bunu düzeltmek için yollar arasın. Böylelikle kalbinde, olası cezaların korkusu değil, problem çözmenin hafifliği yer bulur.

Çocuğunuza, sadece maddi şeylerin paylaşımında değil, duygularını paylaşma konusunda da cömert olmayı öğretin. Sevmek, affetmek, sabretmek, merhamet göstermek noktalarında cömert çocuklar, kendisini bilen, değerinin farkında, mutlu çocuklardır.

 

Bu Üçlüye Dikkat:

Uyku, Spor, Sağlıklı Beslenme

Eğer çocuğunuz odaklanma problemi, hatırlama güçlüğü yaşıyorsa, duygu kontrolü zayıflıyor ya da yaratıcılık gerektiren işlerde zorlanıyorsa; sebebi uyku, spor ya da sağlıklı beslenme eksikliğinden biri olabilir.

Uyku anları, mutluluk hormonu melatoninin en çok salgılandığı zamanlardandır. Kaliteli bir uyku için çocuğunuzda dikkat etmeniz gereken iki önemli nokta var: Uyku saatinden en az iki saat önce, çocukların televizyon, tablet, bilgisayar gibi elektronik cihazların başından ayrılması gerekir. Bu cihazlardan yayılan mavi ışık, çocuğun uykuya dalmasını zorlaştırmakta, zihnini olumsuz anlamda yormakta ve uykuda salgılayacağı melatonini azaltmaktadır.

İkinci nokta ise şudur: Çocuğun uykuya geçişini kolaylaştırmak için bir rutin oluşturmak gerekir. Örneğin; "yemek, oyun, banyo ve uyku" sıralamasını sürekli tecrübe eden çocuk, banyodan sonra uyuyacağını bilir ve henüz banyodayken uyku fikrine alıştırır kendisini. Bu zihnî hazırlık, uykuya dalışı kolaylaştırdığı gibi uykunun kalitesini de artırır.

Çocuğunuzun bilişsel gelişimini destekleyen en önemli faktör, sağlıklı olması ve kendi bedenini sevmesidir. Kimse vücuduna dair kırıcı bir yorum yapmasa dahi, arkadaşları ile aynı etkinliği aynı hızda yapamamak, erken yorulmak, nefes nefese kalmak çocuğunuzu üzecektir. Sadece kendisinin hissettiği bu eşitsizlik, onu zaman içerisinde mutsuzlaştırabilir.

Sağlıklı beslenme ile bir arada yürütülen spor faaliyetlerinin çocuğa en önemli katkısı ise fiziksel olarak yorsa da ruhen dinlendirmesi, sevdiği işi yapmanın mutluluğunu duyurması ve yeni başarı alanlarına kapı açmasıdır.

 

Mutluluk Günlükleri Tutun

Tüm bu maddeleri desteklemek adına; çocuğunuzdan mutluluk günlüğü tutmasını isteyebilirsiniz. Akşam olduğunda, tüm gün boyunca onu mutlu eden anları tek tek yazmak, mutluluğa dair farkındalığını artıracaktır. Defterine yazmak üzere anları değerlendirirken hiç dikkat etmediği noktalarda mutluluk bulmaya ve hadiselerin güzel yanlarını görmeye başlayacaktır.

Onların zihinlerindeki kaygıların, korkuların doğru zamanlama ve yaklaşımla giderilmesini önemsiyor. Mutlu çocukların öğrenmeye çok daha açık, çevresel değişimlerin farkında, üretken ve paylaşımcı olduklarını vurgularken, onlara kendilerini güvende ve değerli hissedecekleri bir okul ortamı sunuyor.

"Bunu söylesem komik olur mu, arkadaşlarım bana güler mi?" gibi endişeler taşımıyor. Çünkü her ders, paylaşılan bir fikrin tüm sınıf tarafından geliştirildiğini, daha ileri taşındığını ya da daha güzel fikirlerin doğuşuna vesile olduğunu görüyor. Beğenilme arzusu ya da beğenilmeme kaygısının uzağında, geliştirmenin, üretmenin ve yeniden üretmenin esas olduğunun farkında büyüyorlar.

Okulda Saklı Şehir olarak isimlendirilen özel alanda, "Burada Sanat Var" etkinlikleri kapsamında her hafta bir sınıfın öğrencileri görevli oluyor. Okul arkadaşlarına enstrüman çalıp şarkı söylerken yine hep birlikte üretirken, eğleniyor, bir yandan da estetik bir zevk ediniyorlar.

NUN Okullarında önemsenen bir başka ilke ise "-mış gibi yapmamak..." Bu yüzden öğrenciden çok veliyi merkeze alan, önceden planlanmış ezbere gösteriler, stresli provalar yok... Yapılan öğrenci gösterileri ise gündelik eğitim süreçlerinin doğal bir parçası olarak sergilenen ürünler. Sene sonunda ailelerine göstermek üzere eve götürdükleri "ürün çantalarında" da, okulun duvarlarında da daima bu doğal sürecin sonuçları var: Göstermelik yapılan işler değil, uzun bir öğrenme sürecine yayılarak ortaya çıkan eserler.

 Bunun için yapılan pek çok faaliyetin en etkilisi, drama atölyeleri. Çocuklar, bu atölyede yapılan "odak grup çalışmalarının" geleceği zamanı iple çekiyor. İletişim becerilerine ya da duygusal gelişimlerine dair yaşadıkları sıkıntıları, farklı yaş gruplarından arkadaşlarının yardımıyla çözüyorlar. Mesela bir çalışmada, öfke duygusunu tanırken onun bazen etkili bir koruma ve çözüm üretme mekanizması olduğunu da keşfediyorlar. Örneğin bir haksızlık karşısında hissedilen öfkenin insanı adaleti kurmak için motive eden içsel bir güç olduğunu görüyorlar. Çözüme gitmek için bu tür duyguların doğru, sakin, saygılı ve anlaşılır şekilde ifade edilmesinin de gerekliliğine inanıyorlar.

Eğer çocuk kendisi gibi olmaya cesaret edemiyorsa; onlara drama, sanatsal üretim gibi farklı yöntemlerle erişiliyor. Sürekli üretmeye teşvik edilen, fikirlerine değer verilen, sorumluluk alan, kendisine güvenilen, duygularını tanıyan ve usulünce ifade eden çocuklar mutlu yetişirken, eğitimin ortamına ve dünyamıza eşsiz bir enerji ve neşe katıyorlar.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x