GELECEK 50 YILIN İTİCİ GÜCÜ

GELECEK 50 YILIN İTİCİ GÜCÜ

GELECEK 50 YILIN İTİCİ GÜCÜ

10 Ocak 2017 - 10:00

AÖF Dönem sonu sınavı 14 Ocak Cumartesi ve 15 Ocak Pazartesi günü yapılacak. Aynı zamanda 2017 yılının da ilk sınavı olacak. Adaylar bir yandan çalışmalarına devam ederken sınava giriş yerlerinide merak ediyor. AÖF sınava giriş belgesinin 9 Ocak tarihinde erişime açılması bekleniyor.
AÖF 06 Ocak tarihinde sabah saatlerinde sınav giriş belgesini kendi sitesinde açıklandı, sınav yerleri belli oldu. Sınava girecek öğrenciler, Açıköğretim'in sitesine girerek belgeyi alabilir veya da fakültenin bürolarına giderek, belgeyi çıkartabilirler. Yeni sınav sistemi ve değişen sınavlar üzerine önemli bilgiler haber içeriğimizde yer almaktadır.
AÖF SINAV GİRİŞ BELGESİ ÇIKARTMA SAYFASI İÇİN TIKLA 
AÖF'DE 4 YANLIŞ 1 DOĞRUYU GÖTÜRÜYOR
Açıköğretim öğrencilerinin ilk kez katıldığı yeni sınav sistemine göre dört yanlış bir doğruyu götürecek olup puanlama buna göre yapıldı. ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda geçerli olan dört yanlışın bir doğruyu götürmesi sitemi Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) taraından açıköğretim sınavlarında da uygulanmaya başladı. Bu sistem sadece Anadolu Üniversitesi’nde değil tüm Açıköğretim Fakültelerinde geçerli olacaktır.
FİNAL SINAV TARİHLERİ NE ZAMAN?
Finaller 14 Ocak 2017 Cumartesi ve 15 Ocak 2017 Pazar günü yapılacaktır.
Bahar döneminde ise ilk vize 15 Nisan 2017 – 16 Nisan 2017 (Cumartesi-Pazar) günleri yapılacaktır. 2017’nin son finali ise 27-28 Mayıs 2017 tarihlerinde olacaktır.
Sınavlar bittikten sonra “tek ders sınavı” ise 15 Temmuz 2016 Cumartesi günü olacaktır.
AÖF Not Sistemi
84 – 100 AA 4,00 Geçti
77 – 83 AB 3,70 Geçti
71 – 76 BA 3,30 Geçti
66 – 70 BB 3,00 Geçti
61 – 65 BC 2,70 Geçti
56 – 60 CB 2,30 Geçti
50 – 55 CC 2,00 Geçti
46 – 49 CD 1,70 Ortalamaya Bazlı Geçti
40 – 45 DC 1,30 Ortalamaya Bazlı Geçti
33 – 39 DD 1,00 Ortalamaya Bazlı Geçti
0 – 32 FF 0,00 Kaldı
PUAN HESAPLAMA NASIL YAPILACAK?
Türkiye'nin bir yanına saldırılırken, bir yanı direniyor. Bir yanı tahrip edilirken, öteki yanı yeniden üretiyor, yeni şeyler yapıyor. Bombalara, darbelere rağmen yatırımlar hız kesmiyor.
Tam da bu yüzden, 2013'ten bu yana Türkiye'ye karşı öfke ve kin de bitmek bilmiyor.
Marmaray'dan Avrasya Tüneli'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden Osman Gazi'ye, yerli İHA'dan yerli tanka, hızlı trenden metroya, her saldırıdan sonra yeni bir proje hayata geçiyor.
İşte onlardan biri daha... En çok itiraz edilen ve öfke duyulanı da oydu yani İstanbul'un yeni havalimanı... Önceki gün, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın konuğu olarak 3'üncü havaalanı şantiyesindeydik. Müthiş etkileyici bir şantiye.
Kar kış demeden, binlerce iş makinesi, karınca misali geleceğin en modern havaalanını inşa ediyor.
Biraz ayrıntılarını öğrenince buranın sıradan bir havaalanı olmadığını, bakanın deyimiyle gelecek 50 yılın itici güçlerinden biri olduğunu görüyorsunuz.
Belki de bundan dolayı ısrarla karşı çıkıldı, "Bu kadar büyük havaalanına ne gerek var" denildi hatta "İstanbul'a aşırı yük getireceği, beklenen yolcuyu da getirmeyeceği" söylendi.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın daveti bu soruların cevabıyla ilgiliydi. Bakan Arslan, yapımcı firma İGA'nın bağımsız ve tarafsız bir kurum olan EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi)'dan talep ettiği "İstanbul Yeni Havalimanı Ekonomik Etki Analizi"yle ilgili önemli ipuçlarını açıkladı.
Raporun bağımsız bir kurum tarafından ve uluslararası verilerle hazırlanması önemliydi.
Raporun ortaya koyduğu çarpıcı veri ise İATA ve TÜİK verilerine göre, bu yatırımın ülke ekonomisine yüzde 4.9 katkı sunacağıydı.
Bakan Arslan, bu katkının ne anlama geldiğini şöyle anlatıyordu:
"Bu oran, milli gelire katkılarıyla en çok öne çıkan Schipol ve Charles de Gaulle havalimanlarını açık ara geride bırakmaktadır. İYH, dünyayı Türkiye'ye, Türkiye'yi de dünyaya bağlayacak perçinleri kuvvetlendirecek. Türkiye, hem bir köprü hem de bir merkez niteliği kazanacak." Sohbet toplantısına Bakan Arslan'ın yanı sıra, İGA Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Cengiz, Cemal Kalyoncu, Sezai Bacaksız, Naci Koloğlu, Mehmet Nazif Günal'la birlikte İGA İcra Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, İGA Havalimanı işletmesi İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Keskin, İGA Havalimanları İnşaatı CEO'su Yusuf Akçayoğlu ve EDAM adına raporu hazırlayan Yard. Doç. Dr. Ahmet Han da katıldı.
Han raporla ilgili çarpıcı kıyaslamalar yaptı: "Raporun en önemli yanı, İATA ve TÜİK verilerine dayanması ve bunun riskli boyutuna rağmen işletme tarafından talep edilmesi. Etkileyici sonuç şu, bu öyle bir proje ki mevcut uluslararası parametrelerle çalışma gerçekleştiğinde gördüğümüz en kötü ihtimalle de en iyi ihtimalle de yüzde 4'ler civarında net Türkiye'nin gayri safi hasılasına katkıda bulunacak. Korkunç bir büyüklük bu..." Rapor, projenin doğayı tahrip edeceği ve İstanbul'a yük getireceği eleştirilerine de cevap veriyor. Yeni İstanbul Havaalanı'nın İstanbul'a getireceği yük, Schipol havaalanının Amsterdam'a getirdiği yükün 3'te biri kadar.
Projenin doğayla ilişkisine de İGA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cengiz cevap veriyor:
"Bu havaalanı, daha önce madencilik ve kömür ocakları nedeniyle tahrip edilen bir alanı yeniden yaşanabilir kılıyor. Ayrıca yeraltı suları da kurtarılıyor." Son söz Bakan Arslan'ın:
"Dünyanın ekseni bizim merkezinde olduğumuz coğrafyaya kayıyor. Bu nedenle yeni havaalanı, Türkiye'nin bundan sonraki hikayesinde çok önemli bir rol üstlenecek,"

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x