KILIÇDAROĞLU, SON MESAJLARINI VERDİ

KILIÇDAROĞLU, SON MESAJLARINI VERDİ

KILIÇDAROĞLU, SON MESAJLARINI VERDİ

15 Nisan 2017 - 12:37 - Güncelleme: 15 Nisan 2017 - 12:44

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Sandık güvenliğinden sorumluyuz, vatandaşımız oyunu kullansın. Hayır çıkarsa bir parti zaferi olarak görmeyeceğiz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yarın yapılacak 1CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluvmuna ilişkin olarak kararsız seçmenlere, "Aslında kararsız veya utangaç seçmen olarak tanımladıklarımız bana göre kararını vermiş ama baskı nedeniyle düşüncelerini rahatlıkla ifade edemeyen kesimler. Onların oyu 'hayır' aslında. Sandığa gideceklerdir ve oylarını kullanacaklardır. O çevrenin bir kısmı sandığa gidip gitmeme konusunda da endişeli. Mutlaka sandığa gidin ve oy kullanın. Gelecekte daha ağır baskılara karşı bugünden direnmek gerekiyor" çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, "Hayır çıkarsa bunu büyük bir soğukkanlılıkla karşılayacağız. Bunu bir partinin zaferi olarak asla görmeyeceğiz. Türkiye'de halkın zaferidir" dedi. Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de, "Hayır çıktığı andan itibaren Bahçeli'nin Erdoğan'a ilk uyarısı şu olacaktır: Vatandaş izin vermedi, Anayasal sınırlar içerisine çekil" çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu, yarın gerçekleştirilecek 18 maddelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin halk oylamasına yönelik son değerlendirmelerini aralarında Milliyet'in de olduğu bir grup gazeteciye, seçim gezilerinde kullandığı özel uçağında yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

ONLARIN OYU 'HAYIR' 

Aslında kararsız veya utangaç seçmen olarak tanımladıklarımız bana göre kararını vermiş ama baskı nedeniyle düşüncelerini rahatlıkla ifade edemeyen kesimler. Onların oyu 'hayır' aslında. Bilinen bir gerçek. Sandığa gideceklerdir ve oylarını kullanacaklardır. Çünkü tek adam rejiminin Türkiye için ne kadar büyük riskler oluşturduğunu aslında onlar da gerek aile içinde gerek sosyal çevrelerinde konuşarak tartışıyorlar ve bunu görüyorlar. Ama yoğun baskı nedeniyle düşüncelerini ifade edemiyorlar. O çevrenin bir kısmı sandığa gidip gitmeme konusunda endişeli. Ama onlara şunu söylemek isterim: Mutlaka sandığa gidin ve oy kullanın. Eğer hayır oyunu gerçekten yüksek oranda çıkarabilirsek, bütün dünyaya önemli demokrasi mesajı vereceğiz ve o vatandaşımız da herhangi bir seçime gittiği zaman baskı ile karşılaşmayacak. Gelecekte daha ağır baskılara karşı bugünden direnmek gerekiyor.

SANDIK GÜVENLİĞİNDEN SORUMLUYUZ

Daha önce, sandık çevresi sorumlusu diye bir uygulama başlatmıştık ve eğitimini, örgütümüze vermeye başladık. Başında da Mersin milletvekilimiz Aytuğ Bey var. Referandum bunun üzerine denk geldi. Şu anda 81 ilde eğitilmiş, sandıklardan sorumlu arkadaşlarımız var. Bunlar sandıklara sahip çıkacaklar. Dolayısıyla hiçbir vatandaş sandığa gidersem oyumu çalarlar endişesine kapılmasın. Sandıkların güvenliğinden CHP olarak biz sorumluyuz ve güvenliği sağlayacağız. Yeter ki vatandaşlarımız sandığa gidip oy kullansınlar. Sandık sorumlularının gözaltına alınması gözdağı verme amacını taşıyor. Bu tür hareketler bizi yıldıramaz. Eğer bir sandık sorumlumuz gözaltına alındıysa ikinci, üçüncü, beşinci, onuncuyu yine buluruz ve o arkadaşımız sandıklarda görevini yapar.

TÜM OYLARI CHP'YE MAL ETMEYECEĞİZ

Hayır çıkarsa bunu büyük bir soğukkanlılıkla karşılayacağız. Örgütlerimiz de soğukkanlılıkla karşılayacak. Bunu bir partinin zaferi olarak asla görmeyeceğiz. Türkiye’de halkın zaferidir. Böyle göreceğiz ve değerlendireceğiz. Çünkü 'hayır' oyunu kullanan sadece CHP'liler değil, bütün partilerden vatandaşlarımız Türkiye’nin geleceği açısından hayır oyu kullandılar. Her hayır oyunun çok değerli olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla tüm oyları CHP’ye mal etme gibi bir düşünceyi asla taşımıyoruz. 'Hayır' oyu Türkiye'nin oyu olacaktır ve biz öyle kabul edeceğiz.

MİLLET BUNU YEMEZ

 (Hükümetin bu süreçte attığı ÖTV indirimi, torun maaşı ödemesi, muhtarların primlerinin ödenmesi kararı gibi bazı adımları kastederek) Bu bir referandum rüşveti ama millet bu rüşveti yiyecek kadar gözü kapalı değil. Herkes her şeyin farkında aslında. 15 yıldır iktidardalar. Niye vermediler de referandum öncesi veriyorlar. Bu bir korkunun ortaya çıkardığı bir başka gerçek. Hayır çıkacağını görüyorlar, 'evet'e dönüştürmek için vatandaşa acaba nasıl bir rüşvet verebiliriz, bunun arayışı içerisindeler. Kendi paralarını değil, vatandaşın ödediği vergiler üzerinden bireysel çıkar sağlama peşinde koşuyorlar. Bunu doğru bulmuyorum ama vatandaşın da bu tür davranışlara itibar edeceğini sanmıyorum.

REKLAMA İHTİYACIMIZ VAR

Sağ olsun sayın Cumhurbaşkanı benim yeteri kadar reklamımı yapıyor. Umarım 16 Nisan'dan sonra da devam eder. Reklama ihtiyacımız var. Hatta yurt dışı seyahatlerinde de benden söz ederse mutlu olurum. Çünkü yabancılar da şaşıracaktır, kim bu adam diye? Bu kadar önemli bir adam ki bir ülkenin cumhurbaşkanı sadece bundan söz ediyor. Bütün dünyanın ilgisi benim üzerine odaklanacaktır o zaman.

İÇİNE DÜŞTÜKLERİ DURUM ACINACAK BİR DURUM

Benimle ilgili konuşurken öyle anlaşılıyor ki konu sıkıntısı çekmiyorlar ve kendilerine göre konu yaratıyorlar. Benim yolda yürürken videoya çekilmiş filmlerimi gösterebilirler yani. Nasıl yürüyor, neden sağa baktı, telefonla konuşurken kiminle konuştu diye araştırıp sorabilirler, üzerine yeni şeyler ilave edebilirler. Yapıyorlar, yalan yanlış her şeyi yapıyorlar. Gerçekten üzülüyorum. Bir ülkenin cumhurbaşkanının, başbakanının içine düştüğü durum acınacak bir durum ve gerçekten üzülüyorum. Oysa bir referandum ve anayasa değişikliği var. Bunun anlatılması gerekir halka. Ama anlatamıyorlar, çünkü onlar da yapılan düzenlemenin vatandaşı ikna eden bir düzenleme olmadığını görüyorlar.

UZLAŞMA İLE YAPILABİLİRDİ

Sayın Binali Yıldırım 'Aksaklıklar varsa düzeltilir' diye ifade etti. Bu mevcut anayasa değişikliklerinde aksaklık olduğunun, yanlışlar olduğunun itirafıdır. Sormak gerekiyor bu kadar parayı ve bu kadar zamanı, insanın emeğini neden harcıyorsunuz. Emek, zaman ve para bu kadar değersiz mi? Vatandaşın cebinden aldığınız vergi ile vatandaşı oyalıyorsunuz. Oysa dünya kadar sorun var, oysa bu anayasa değişikliği oturulup uzlaşma ile yapılabilirdi. 60 madde üzerinden uzlaşma sağlandı. Niye bu 60 madde gelmiyor da, bir partinin mutfağında hazırlanan 18 madde geliyor. Aklın alacağı şey değil. Bireysel hırs, çıkar anlayışı Türkiye’yi başka bir yere taşıdı. Bu demokrasiden de uzaklaştığımızı gösteriyor.

BAHÇELİ UYARACAKTIR

Hayır çıktığı andan itibaren Sayın Bahçeli'nin Sayın Erdoğan'a ilk uyarısı herhalde şu olacaktır; Vatandaş izin vermedi, anayasal sınırlar içerisine çekil.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x