SANDIKLA GİTMEK…

SANDIKLA GİTMEK…

SANDIKLA GİTMEK…

06 Ekim 2017 - 08:38 - Güncelleme: 06 Ekim 2017 - 15:59

Demokrasi, işte tam bunun için vardır…

Halkın özgür iradesinin yönetime yansıması için…

O yüzden seçilmişlere uzanan her ele karşıyız ya…

Halk kararını vermiş, seçmişse indirmek de sadece halkın yetkisinde ve tekelindedir… Öyle olmalıdır yani…

Özüdür bu demokrasinin…

“Sandıkla gelen, sandıkla gider…”

Bu dünyaya sandıkla gelmeyen bizlerin bile günün birinde “dört kollu bir sandıkla” gideceğimizi düşünecek olursak, özellikle gidişteki “sandık” gerçeğini daha iyi özümsemiş oluruz…

Günümüz Türkiye’inde sandıkla gelenlerin nasıl kök saldığı; sandıkla bile gitmemek için nasıl direndiği; hatta kendisini gönderen sandıktan kaçmak için “atla Üsküdar”a geçtiği” soluduğumuz siyasi havanın bir gerçeği…

İğneyi kendimize hiç yaklaştırmadan sandıkla gelenin üzerine çuvaldızla gidildiği ve sandıkla gönderilmesini beklemek yerine “korkuyla” alaşağı edildiği günlerdeyiz…

Halk, şimdi ister istemez soruyor…

-Biz sandığa giderken, bu adamları oraya kim koydu?..

Ve halk yine yanıtını biliyor…

-Siyasi parti liderleri..

Ve halk yine soruyor…

-Oraya konulmak için ilk şart ne?

Yine yanıtını biliyor…

-Biat etmek…

Ve halk şaşırıyor…

-Senin sandığa sunduğunu seçtik. Şimdi bize sormadan neden göndermeye çalışıyorsun?

Haaaa..

İşte zurnanın “zırt” dediği yer burası…

Çünkü, aradan geçen zaman içinde pabuç artık pahalandı…

Uluslar arası siyasi gözlemcilerin teşhisi bile 2019’da “Türkiye’de sandıktan köklü bir siyasi değişimin çıkacağı” yolunda…

Peki, gönderilmek istenenler neden “kuzu kuzu” istifalarını sunuyor?

Halk bunun da yanıtını bilmiyor mu sanıyorsunuz…

Onun da yanıtı biat!..

Çünkü, bu gidişleri “bir daha geri gelmemek” üzere olsa bile, o koltuklarda otururken rahat durmadılar…

O kadar kıpırdadılar, o kadar dalgalandırdılar ki suyu, bu dalgalar gelip iktidara kadar dayandı…

“2019’da beklenen köklü siyasi değişimin” nedenlerinden biri haline geldi…

Gitmeye pek mi hevesliler?.. Yoo… Ama gitmemek de artık ellerinde değil…

Biri de çıkıp, delikanlılık edip “gitmiyorum” diyemiyor…

Sıkıysa desin…

Öyle bir boğulur ki, kendi çukurunda, kendi bile şaşar bu işe…

Ama bu istifası istenen belediye başkanları hiç üzülmesin…

İnanın eninde sonunda zaten “dört kollu bir sandıkla” gidecekler…

Haaa gidecekleri yer “cayır cayır” mı olacak, “serin” mi, onun garantisi yok işte…

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x