"MAHREM İMAMLAR" HAKİM KARŞISINA ÇIKIYOR

"MAHREM İMAMLAR" HAKİM KARŞISINA ÇIKIYOR

"MAHREM İMAMLAR" HAKİM KARŞISINA ÇIKIYOR

09 Temmuz 2017 - 11:21

FETÖ'nün, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki mahrem yapılanmasına yönelik dava kapsamında 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personel yarın hakim karşısına çıkıyor.
Hava Kuvvetlerinin "mahrem imamlar"ı hakim karşısına çıkıyor.  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün Hava Kuvvetleri  Komutanlığındaki yapılanmasına yönelik hazırlanan ve Ankara 16. Ağır Ceza  Mahkemesince kabul edilen iddianamede 157 kişi "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

 Sanıklardan 76'sının "mahrem imam", 81'inin ise "örgüt üyesi askeri  personel" olduğu belirtilen iddianamede, bu kişiler hakkında, "anayasal düzeni  ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "cumhurbaşkanına suikast", "TBMM'yi ortadan  kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti  hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs",  "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından dörder kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıldan 15'er yıla kadar  hapis cezası isteniyor.

 İddianamede, örgütün sözde "Akıncı Jet Üssü müdürü"nün sivil imam  "Selim-Muhsin" kod adlı fizik öğretmeni Murat Kara olduğu belirtildi. Sanıklar arasında eski Pilot Yarbay Bilgehan Bülbül ve eşi eski Yarbay  Nail Bülbül’ün de bulunduğu iddianamede, FETÖ mensuplarının askeri okullara nasıl  sızdıkları ve örgütün darbede kullandığı asker teröristler ile bunlara destek  olan diğer örgüt mensuplarının, FETÖ'nün en gizli birimi "ışık evleri"nde nasıl  yetiştirildiği tespitine yer verildi.

FETÖ ÜYESİ OLMAYANLARA ŞANTAJ

Örgütün temel hedefinin Türkiye devletinin bütün anayasal kurumlarını  ele geçirmek olduğu vurgulanan iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Mutlak iktidar ve güce hükmetme amacıyla hareket eden örgüt liderinin  nihai emellerine ulaşmada en önemli basamaklarından bir tanesi de Türk Silahlı  Kuvvetlerinin kontrol altına alınması olmuştur. Örgüt, TSK içinde kendi  kadrolarının önünü açmak amacıyla bürokrasi, üniversiteler ve diğer kurumlarda  olduğu gibi önlerine engel gördükleri kişileri birtakım dava ve suçlamalarla,  haksız disiplin işlemleri ya da şantaj gibi değişik yöntemlerle tasfiye etmiştir.

 FETÖ'nün, ortaokulda kazanılan öğrencilerin devşirilmesi ve TSK'nın  subay ve astsubay yetiştiren eğitim birimlerinde istihdam edilmesi yolunu  izlediği görülmektedir. Örgütün hedef kitlesi, muhafazakar toplum kitlesine  mensup zeki, çalışkan ve ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocukları olan  öğrencilerdir. Örgütün ağına takılan bu öğrenciler, öncelikle ders çalışmak ve  ücretsiz özel ders vermek bahanesiyle 'ışık evi' olarak adlandırılan evlere davet  edilmektedir. Işık evlerinin en önemli fonksiyonu yeni elemanlar kazandırmak, ham  olarak gelen hedefi örgüt elemanına dönüştürmek ve bu öğrencilere örgütün  ideolojisi ile öğretilerini empoze etmektir. Bu evlerde kalan çocuk ve gençler,  sistemli olarak kendi sosyal çevrelerinden çıkarılarak telkin yoluyla örgüt  gönüllüsü haline getirilir ve yine telkinle örgüt içinde tutulurlar.

 Yıllarca devleti ele geçirmek için eğitilerek çeşitli aşamalardan  geçirilen ve uygun kıvama getirilen FETÖ'nün 'kurşun askerleri', TSK'nın subay ve  astsubay yetiştiren eğitim birimlerine sızdırılmak üzere hazırlanarak hedef  ünitelere sokulurlar."

 ÖĞRENCİLERİ ABİLER TAKİP EDİYOR   

FETÖ'nün, TSK gibi stratejik kurumlara yerleştirilecek öğrencileri  daha özel şartlarda seçip özel gruplar halinde hazırladığı belirtilen  iddianamede, TSK'nın eğitim birimlerine giren öğrencilerin, kendilerini  hazırlayan "abi" ya da başka bir "abi" görevlendirilerek takip edildikleri  kaydedildi.

İddianamede, şu tespitlere yer verildi: "Öğrencilerle okula başlamadan önce belirlenen tarih ve saatte,  belirlenen yerde buluşma sağlandıktan sonra fiziksel herhangi bir temasa  girilmeden iletişim sağlanmaktadır.  Öğrenci, irtibatlı olduğu gözcüyü uzaktan takip etmekte ve esas  görüşmenin yapılacağı yere gidilmektedir. Örgüt mensubu öğrenciler, hafta sonları  izinli olarak okuldan askeri kıyafetle ayrıldıktan sonra, kural olarak örgütün  belirlediği bir iş yerinden, bu belirlenmemişse kendi bulacağı bir iş yerinden  sivil kıyafetler almakta, bu kıyafetler giyildikten sonra buluşma sağlanmaktadır.  Gidilen yerlerde Fetullah Gülen'in video kasetleri seyredilmekte, öğrenciler  Gülen'in kitaplarıyla örgütsel ideolojik eğitime tabi tutulmaktadır."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x