Aliağa’daki Termik Santral Yine Davalık

Aliağa'daki Termik Santral Yine Davalık

Aliağa'daki Termik Santral Yine Davalık

06 Mayıs 2017 - 14:56 - Güncelleme: 06 Mayıs 2017 - 15:08

Daha önce Aliağa’daki termik santral ile ilgili çarpıcı gelişmeleri sizlere aktarmıştım.
Önce olayı tekrar hatırlatalım.:
İzdemir Termik Santrali’ne karşı açılan davalar devam ederken termik santralin inşaat çalışmaları tamamlandı.
Santral, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alması gereken Gayrı Sıhhi Müessese izni süreçleri bile tamamlanmadan üretime başladı ve ruhsatsız çalışmaya devam etti. 
16 Aralık 2016 tarihinde mahkeme uzun süren hukuki süreç sonunda Çevre Müdürlüğü’nün verdiği ÇED iznini de iptal etti.
***
Bakanlığa 21.02.2017 tarihinde tebliğ edilen ve yasal süreç kapsamında kapatılması gereken tesis ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir ÇED süreci başlattı. 
İki hafta içerisinde Bakanlığa sunulan ÇED raporuna ilişkin değerlendirmeler gerçekleştirildi. 
7 Mart 2017’de ÇED Raporu nihai kabul edilerek ÇED Yönetmeliği hükümlerine göre; 10 günlük askı süreci başlatıldı. 
Bir önceki ÇED kararı ile ilgili iptal kararı tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde uygulanarak yani 23 Mart’ta termik santralin kapanması gerekiyordu.
Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 22 Mart’ta yeni bir ÇED olumlu raporu vererek termik santrali kapanmasına bir gün kala kurtardı.
***
Söz konusu santralle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Çevre Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Helil Kınay, Türkiye Mimar Mühendisler Odası Birliği(TMMOB) olarak verilen ÇED izninin iptali için tekrar mahkemeye başvurduklarını açıkladı.
Aliağa’da çok sayıda kirletici unsurun zaten var olduğunu hatırlatan Kınay şu bilgileri verdi:
“Bu kirletici unsurların yaydığı kirlilik hakim rüzgarlarla Karşıyaka’ya kadar ulaşıyor. 
Mahkeme termik santral ile ilgili verdiği ÇED iptal kararında; faaliyetin arkeolojik sit alanlarına etkisini, kümülatif olarak gerçekleşecek çevresel-sosyal etkiyi ele alacak risk analizini ortaya koyan nitelikte olmadığı, kül ve cüruf depolama sahasına dökülen atıkların, alanın zeytinlik alan olması sebebiyle, birçok olumsuz çevresel ve sosyal etkisi olduğu ve raporun risklere dair önlemleri de içermediği ifade edilmişti.
Mevcut mahkeme kararı ve bilimsel raporlara rağmen tesisin jet hızı ile hazırlanan ÇED Olumlu Belgesi’nin verilmiş olması süreci; Yönetmeliğin yine “mış” gibi yapılarak prosedür haline getirildiğini bizlere bir kez daha gösterdi.
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan Temiz Hava Eylem Planı’nda; kent içerisinde yakıt kalitesinin arttırılması, kentsel dönüşüm, doğal gaza geçiş süreçleri, sanayi tesislerinde izleme iyileştirme vb yaklaşımlarla çözüm önerileri getiriliyor.
Bütüncül bir değerlendirme yapılmadan, Aliağa Bölgesi’nde yaşanan çevresel kirliliği göz ardı ederek yapılan çalışmalar ve planlar raflarda yerini almaktan öteye geçmiyor. 
Bir yandan hava kalitesinin iyileştirilmesi için kentte doğal gaz kullanımını teşvik etmeye yönelik öneriler sunarken, Aliağa’da kömürlü termik santral kurulması süreçlerinin çevresel etkilerini olumlu değerlendirmek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çelişkilerinden yalnızca birisi.
Bu süreçler Bakanlığın sağlıklı çevrede yaşam hakkını koruma görevini de yok saydığının bir göstergesi aynı zamanda.
Biz Çevre Mühendisleri Odası olarak bu işin peşini bırakmıyoruz. Aksi yönde mahkeme kararı olmasına rağmen yineden ÇED olumlu raporu verilmesine karşı tekrar mahkemeye başvurduk.”
***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı istasyonlarından alınan bilgiler İzmir’de pek çok bölgede Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği hava kalitesi değerlerinin defalarca aşıldığını gösteriyor.
Bunun en büyük nedenlerinden biri de Aliağa’da termik santral gibi kirletici unsurlar.
Ama buna rağmen ısrarla yeni termik santrallere izin veriliyor.
Bunu anlamak mümkün değil.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x