KURTULAN ÖĞRENCİLER YAŞADIKLARINI SAVCIYA ANLATTI

KURTULAN ÖĞRENCİLER YAŞADIKLARINI SAVCIYA ANLATTI

KURTULAN ÖĞRENCİLER YAŞADIKLARINI SAVCIYA ANLATTI

05 Aralık 2016 - 22:10

Adana'nın Aladağ ilçesinde özel öğrenci yurdunda çıkan yangından yaralı kurtulan öğrenciler, savcılıkta, olay sırasında yaşananlar ve kurtuluş öyküleri ile ilgili bilgiler verdi. Öğrencilerden B.G: "Biz odada beklerken itfaiye geldi ancak merdiveni yoktu. Daha sonra etraftan duyanlar merdiven getirip pencereye dayadılar. Merdiven pencereye yetişmedi. Bir adam merdivenin köşesine çıkıp bizi kucağına alıp aşağıya indirdi"
Adana'nın Aladağ ilçesinde özel öğrenci  yurdunda çıkan yangından yaralı kurtulan öğrenciler, olay sırasında yaşananları  ve kurtuluş öykülerini savcılıkta anlattı.

 

    Yurt yangınıyla ilgili soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları,  yaralı kurtulan 24 kişi arasında yer alan öğrencilerin ifadesine başvurdu.

 

    Öğrencilerden 11 yaşındaki B.G, ailesini ziyaret edip yangın günü  yurda döndüğünü, saat 19.15’te yurdun giriş katında su içmeye giden bir  arkadaşının "yangın var" diye bağırdığını anlattı.

 

    B.G, yurdun vestiyer odasında karşılaştığı ve yangında yaşamını  yitiren arkadaşı Cennet'in yangının çıktığını kendilerine söylediğini belirterek  "Tekrar 3. kata çıkıp arkadaşlarımızı çağıracağını söyleyip gitti. Daha sonra  Cennet’i hiç görmedim." dedi.

 

    Ağızlarını kapatarak hocalarının yanına gittiklerini dile getiren B.G,  "Hocalarımızın çıktığı odaya girerek odanın camlarına koştuk. Dışarıdan nefes  almaya çalışıp bağırarak yardım istedik. Biz odada beklerken itfaiye geldi ancak  merdiveni yoktu. Daha sonra etraftan duyanlar merdiven getirip pencereye  dayadılar. Merdiven pencereye yetişmedi. Bir adam merdivenin köşesine çıkıp bizi  kucağına alıp aşağıya indirdi. Yaklaşık 10 dakika odada yardım gelmesini  bekledim." diye konuştu.

 

    B.G, karanlık ve Duman nedeniyle yangın merdivenine gitmeyerek  hocalarının yanına yöneldiğini kaydetti.

 

    Öğrencilerden 13 yaşındaki R.İ. ise ifadesinde, iki yıldır kız  yurdunda kaldığını söyledi.

 

    Yurttaki öğrencilerin en büyüğünün 8. sınıfa gittiğini anlatan R.İ,  TEOG sınavından çıktıktan sonra yurt idarecisi Cumali Genç’ten  izin alıp Kökez  köyündeki ailesinin yanına gittiğini, yangının çıktığı gün de yurda döndüğünü  belirtti.

 

    R.İ, hasta olduğu için o gün okula gitmediğini aktararak, şöyle devam  etti:

 

    "Vestiyer odasında B.G. ile dolabımızı  düzeltmeye başladık. Saat  19.15’te  kız arkadaşlarım anlaşılmayan bir şekilde bağırdı.  Ben vestiyer  odasından çıkıp hocaların odasının önüne gittiğimde  elektrikler  kesildi. Bu  sırada hocalarım bulunduğu odadan ellerinde telefonlarla  çıkıp telefonun  ışıklarını açtılar. Bu sırada burnumuza hafif bir yangın kokusu geldi.  Bunun  üzerine hocalarımız telefon ışıklarıyla bizi personel odasına alıp 112 ve polisi  aradılar. Bulunduğumuz odaya çok fazla miktarda yoğun duman gelmeye başladı.   Hocalarımız bizi odanın pencerelerine gönderdi. Biz kafalarımızı pencereden  dışarı çıkartıp nefes almaya çalıştık. Bu sırada herkes bağırarak etraftan yardım  istedi. Yurdun yanına itfaiye arabası geldi.  Etraftan gelen vatandaşlar yurdun  penceresine merdiven dayadılar.  Merdivenin boyu kısa olduğundan ağabeylerden  biri merdivenin ucuna çıkıp bizi camdan alarak merdivenin üzerine koydu. Biz bu  şekilde aşağıya indik.  Biz odada yaklaşık 5-10 dakika durduk."

 

    Avukatın isteği üzerine yöneltilen "İtfaiye görevlilerin ne  yaptıkları, kimseyi kurtarıp kurtarmadıkları" yönündeki soru üzerine R.İ, "Ben  kurtarıldığımda itfaiye görevlileri, itfaiye aracının yanında bir şeyle  uğraşıyordu. ben bu arada kimseyi kurtardıklarını görmedim. Sanki hortum gibi bir  şeyle uğraşıyorlardı." ifadesini kullandı.

 

    - "İtfaiye görevlileri hortumla uğraştı"

 

    8. sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Z.S.D, yangın sırasında arkadaşları  Z.S.Ö, F.Y. ve H.S.D. ile yemekhanede meyve yediklerini belirterek, şu bilgileri  verdi:

 

    "Z.S.Ö. ve H.S.D. yemekhaneden dışarı çıktığında giriş kapısının ve  kapının yanındaki koltukların tutuştuğunu görmüşler, bunun üzerine bağırdılar.  Biz de onların yanına koşarak geldiğimizde yurdun girişinin ve masanın tutuşmakta  olduğunu gördük. Biz panikten mutfağın arka kapısından dışarı çıkmak yerine  hocalarımızın bizi çağırdığını duyunca, üst kata yanlarına çıkmak için  hareketlendik, merdivenlerdeyken elektrik kesildi. Daha sonra dumanlar iyice  artmaya başladı. Biz ikinci merdivene çıkarken nefes alamaz olduk. Ağzımızı  elimizle kapatarak hocaların bulunduğu odaya doğru koştuk."

 

    Z.S.D, bu sırada misafir olarak yurda gelen ve kendisini çağıran  anneannesi Elife Deniz’in yanına gittiğini belirterek, şunları anlattı:

 

    "Daha sonra anneannemle bilgisayar odasına  telefonun ışığıyla gittim.   Bilgisayar odası dışarıdan gelen ışıkla aydınlık olduğu için dışarıya pencereden  baktığımda yurdun girişinin tamamen yandığını  gördüm. Bunun üzerine anneannem  ‘buradan gidelim’ dedi.  Anneannemle telefon ışığıyla  hocaların bulunduğu  personel odasına gittik. Bu odada Ayşe Genç, ‘'yazmalarımızla burunlarınızı  kapatın’ diye bağırdı. Biz duman kokusu yoğunlaştığından nefes alamadığımız için  pencerelere koştuk. Pencere küçük olduğundan Ayşe hoca tahta ile pencerenin diğer  camlarını kırdı. Biz camdan nefes almaya çalışırken bağırdığımızı duyan komşular  yardıma geldi. İtfaiye araçları gelmeden komşular merdiveni bizim bulunduğumuz  pencereye dayadı.  Pencereden merdivenle aşağıya indik.  Biz indikten hemen sonra  itfaiye görevlileri geldi.  İtfaiye görevlileri hortumla uğraştı, onları kimseyi  kurtarırken görmedim.  Bizim yangını fark etmemizden sonra kurtulmamıza kadar  geçen süre yaklaşık 6 dakikaydı."

 

    Yurda Temmuz ayında ziyarete geldiğinde etüt salonlarına daha erken  çıkabilmek için üçüncü kattaki yangın merdiveni kapısını kullandığını ve o dönem  buranın kilitli olmadığını anlatan Z.S.D, yurtta kalmaya başladığında ise yangın  merdiveni kapısını hiç kullanmadığını ifade etti.

 

    Z.S.D, yurtta kaldığı iki ay içerisinde 2-3 kez sigortanın attığını  ancak nedenini bilmediğini belirtti.

 

    - "Evlerden insanlar merdivenlerle geldi"

 

    6. sınıf öğrencisi N.Y de yangın çıktığını öğrendikten sonra yoğun bir  duman kokusu hissettiklerini, camlara doğru koşup dışarıya bağırıp yardım  istediklerini dile getirdi.

 

    Evlerden insanların merdivenle geldiğini aktaran N.Y, "İkinci kata  merdiven uzatıp bizi aşağıya indirdiler.  Biz aşağıya indikten sonra itfaiye  araçları geldi.  İkinci katta bizim bulunduğumuz odada bulunanların hepsi bu  merdivenden aşağıya indi." dedi.

 

    - "Yangın merdivenin bulunduğu kapıya ulaşamadım"

 

    Yangında pencereden atlayarak kurtulan 8. sınıf öğrencisi N.S. ise  şunları kaydetti:

 

    "Ben aşağıya atlamadan önce bulunduğum odada veya koridorda herhangi  bir arkadaşımı görmedim.  Normalde biz okul derslerini çalışırken anlamadığımız  konularda yurtta kalan hocalar bize yardım etmekteydi ancak yangının olduğu  sırada bizim yanımızda herhangi bir hoca yoktu. Etüt salonundan çıktığımda yangın  merdivenin bulunduğu kapıya ulaşamadım. Bu nedenle yangın merdiveni  kilitli olup  olmadığına bakamadım. Nefesim kesildiği için 7. sınıfların etüt merkezinin  penceresine koşup atladım, yangın sebebiyle ayağım çatladı."

 

    Adana'nın Aladağ ilçesinde, 29 Kasım'da özel öğrenci yurdunda çıkan  yangında 10 öğrenci, yurt yetkilisinin 6 yaşındaki kızı ve bir eğitmen olmak  üzere 12 kişi hayatını kaybetmiş, 24 kişi yaralanmıştı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x