TÜKENİYORUZ CANCAĞIZIM!.

TÜKENİYORUZ CANCAĞIZIM!.

TÜKENİYORUZ CANCAĞIZIM!.

17 Ekim 2017 - 08:46 - Güncelleme: 17 Ekim 2017 - 08:50

Anadolu’nun “ana gibi” verimli, dost, sarıp sarmalayan, koruyup kollayan, bakıp doyuran toprakları, artık üzgün…

Çiftçi ise, “toprağına” değil ama, toprağından topladığına küs şimdilerde…

Tarımda tohumlukla başlayan sıkıntı, rekolteyi etkilemiyor gibi görünse de, yüz güldürmüyor…

Çünkü üretim, kendine pazar bulduğu sürece berekettir…

Toprağa verdiğin emeğin karşılığını ürün olarak almak kadar, “eder” olarak da değerlendirebildiğin ölçüde yüz güldürür…

Ama ne yazık ki, çiftçinin yüzü gülmüyor.

Fındıkçılar, ağaçlarını kesip attı… Tütün dikenler sesini duyurmak için otobanlara yattı….

Ege gibi, tarımsal üretimin bacasız sanayi durumuna geldiği bu mümbit topraklar, ektiğinin karşılığını verse de, tarladan cebe gelen, cepteki yangını söndürmeye yetmiyor…

Yıllardır domates eken, toplayan ve satan, yaşamını bununla idame ettirenler bu yıl şikayetçi.

Tarla hasatlarını 7 yıl önce hangi fiyata satıyorlarsa, bu yıl da aynı fiyata satıyor olmanın sıkıntısını yaşıyorlar…

Oysa, gübre girdisi artmış, yakıt girdisi artmış, tohum girdisi artmış, çift haneli enflasyon karşısında yaşam girdisi bile artmış…

Yaşarken, 7 yıldır hep daha fazla harcamak zorunda…

Ekerden, 7 yıldır hep daha fazla para yatırmak zorunda…

Sularken, 7 yıldır hep daha fazla su parası vermek zorunda…

Ama ürünü, 7 yıldır aynı noktada…

Benzer sorun, Ege’nin bir başka köşesinde de irinli yara halini almış durumda…

Domates gibi, patates üreticisi de perişan…

Televizyonlarda bangır bangır cips reklamlarının yapıldığı, televizyonlardaki bu cips reklamlarına bile Ege’nin patates üreticisinin “artis” edildiği günümüzde, Ege’nin patatesi, ne yazık ki domatesten bile daha feci halde…

30 bin lira yatırdığı tarlanın tüm ürününü 5 bin liraya satmaya razı olan üreticinin bu rızası bile işe yaramıyor…

Patates, tüccarın dilinde üç para… “Gel al” dediğinde, o kadar da etmiyor…

Ürün var, alan yok…

Tarımda; tarımın can damarı Ege’de yaşananlar her geçen yıl kötülüyor…

Bırakın karnını doyurmayı, yaptığı harcamanın 5’te birini geri almaya bile razı olan üretici, ne yazık ki bunu da bulamıyor…

Sorun, sadece üreticinin sorunu değil…

Üreticinin yıllardır eğitilmemiş olması, yönlendirilmemiş olması, yani bin tarım politikamızın olmaması, bu sıkıntının başlıca kaynağı gibi görünebilir…

Ama inanın, bu sadece görüntüdür…

Tarımda yaşanan ve ne yazık ki 7 yıldır yerinde sayan domates örneğinde olduğu gibi, tarlada çürümeye terk edilen patates örneğinde olduğu gibi fındıkta, tütünde yaşandığı gibi, tarım büyük sıkıntı içinde…

Bu tablonun iki nedeni var kuşkusuz…

Birincisi, doğru ürüne yönlenemeyen çiftçi, ikincisi ise, pazar bulamayan ihracat sistemi…

Pazar bulmada yaşanan sıkıntının kaynağı ise, yine kendi hatalarımız…

Yani, domates tarlasında da patates tarlasında da fındık bahçesinde de artık telafisi imkansız boyutlara koşan ve üreticiyi hak ile yeksan eden bu tablo, tam bir çıkmaz sokak…

Biz Egeliler iyi biliriz…

Ege’de ticaret de sanayi de tarıma dayalıdır…

Tarımda yaşanan bir hüsran, ticarete kıyamet olarak yansır…

Ege’de toprağa ayak sürmemiş biri bile, karnını dolaylı olarak o topraktan doyurur…

Toprak, kendisini işleyen, eken biçenin yüzünü güldürmezse, kimsenin yüzü gülmez…

Birbirinden asla soyutlanamayacak bu zincir ne yazık ki sıkıntılı, sancılı ve YOKSUL bir kışa hazırlanıyor…

Bodrum sürgünü Halikarnas Balıkçısı şair Cevat Şakir Kabaağaçlı ne demişti ünlü şiirinde…

“Bugün yine açız evlatlarım…

Bugün yine açız…

Lakin yarın belli olmaz!..”

Ama sanırım, bizim için, yarın da belli; hatta bu gidişle,yarından sonrası da…

Tükeniyoruz cancağızım!..

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Anıl GÜREL
    6 yıl önce

    Tükenen Türkiye’nin kan kaybı, ancak bu kadar güzel bir şekilde kaleme alınabilirdi. Kalemine sağlık üstat...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x