TÜRKİYE’NİN TARİHİ CENNETİ

TÜRKİYE'NİN TARİHİ CENNETİ

Fethiye’nin gizemi ve huzuru bir arada barındıran yapısı, tarihi ve tatili birlikte yaşatıyor.

30 Eylül 2016 - 11:50 - Güncelleme: 01 Ekim 2016 - 11:49

Haber: İzlenenHaber/Halime Erdoğan

 

     Muğla’nın küçük bir ilçesi olan Fethiye, içinde kocaman bir tarihi barındırıyor. Antik dönemlerdeki ismi olan Telmessos’u halkı hala çeşitli yerlerde kullanarak yaşatmaya devam ediyor. İÖ 5.yy’da kurulan kent; Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma birçok eseri de içinde barındırıyor. Hala gizemini koruyan kral mezarları, müzeleri, antik tiyatrosu, damlası, af kulesi gibi kalıntılarla ziyaretçilerine adeta tarihi bir şölen yaşatan Fethiye, aynı zamanda eşsiz manzarası, mavi ve yeşilin iç içe geçmiş sonsuz uyumu ve Akdeniz İklimi ile de tatilcilerin en gözde mekanı haline geliyor.

 

Kaya mezarları ya da diğer ismi ile kral mezarları günümüzde hala gizemini korumaya devam ediyor. Ziyarete açık olan mezarlarda efsaneleşmiş halk hikayeleri ile kendinizi o döneme ait hissediyorsunuz. Bu mezarlar geçmiş dönemlerde, Hristiyanlar tarafından her ne kadar soyulup yağmalanmış olsa da, halkı hala mezarların içinin dolu olduğuna ve çeşitli tuzaklarla donatılmış olduğuna inanmakta, hatta yöre halkı mezarların akrepler tarafından korunduğunu dilden dile anlatmakta.

Af Kulesi 3 km kadar yürüyerek ulaşabileceğiniz, af kulesi olarak bilinen Hagios Elefterios Manastırı mutlaka görülmesi gereken özel yerlerden biri. Rivayete göre affedilmek ve dünya zevklerinden uzak durmak için Elefterios adlı keşiş bu mağaraya yerleşerek, burayı bir manastır haline getiriyor, hayatı acı çekerek ve sefalet içinde geçtiğine inanılan keşişin ölümünden sonra manastırın üst katı da inşa edilerek genişletiliyor.

 

Mavinin saf tonu, denizin sesi, şehirden uzaklığı ve belki de acılar içinde ölen keşişin ıstırabı, çıplak gözle belirgin olarak görülebilen ufuk çizgisi sizi huzurun kollarına iterken, geçmişe dokunuyorsunuz.

 

Damla’ya  ise, Af Kulesi’ne ulaşabilmek için yürüdüğünüz 3 km’nin üzerine, hala devam edecek gücünüz kaldıysa, 1 km daha yürüyerek ‘Damla’ diye isimlendirilen su kuyusuna geliyorsunuz. Konumu itibari ile çok fazla bilinmeyen bu yer, antik dönemde su biriktirmek için kullanılmış. Kayalardan damla  olarak akan suyun altına, taştan bir kulübe yapılarak, suyun süzülüp altında birikmesi sağlanmış, derinliği 25 metreyi bulan kuyunun serin suyuna dokunmak ise gerçekten cesaret istiyor.

Hala bitmedi devam ediyoruz, 10 metre ileride ise tırmanmak için dağcılık eğitimi almayı gerektiren bir doğa harikası sizi bekliyor.

Kaya Köy, İlçeyi gezerken, neden Tanrı Apollan’un oğlu Telmessos’un adını buraya verdiğini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Her bir taşı ile Apollon’a adanmış Fethiye’de Kayaköy’e geldiğinizde büyülenip kalıyorsunuz. Kayaların içindeki mağaralar, evler, mezarlar bu dünya ile iletişiminizi keserek, zaman kavramınızı yok ediyor. Eğer korku filmi seviyorsanız 1923 yılından beri boş olan, terk edilmiş bu köyü gezmelisiniz. ‘Hayalet köy’ unvanı bir köye ancak bu kadar yakışabilirdi.

 

                                                           Yasal Uyarı                                                       

Haber metninin, fotoğraf ve içeriğin tüm hakları İzlenen Haber Gazetesi'ne ait olup, izinsiz kullanılması halinde hukuk müşavirliğimiz tarafından yasal işlem başlatılacaktır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x