SİGARA MI, YASAĞI MI?
Filiz TEKALTI

Filiz TEKALTI

SİGARA MI, YASAĞI MI?

Eski bir sigara kullanıcısı iken, zaman geçtikçe sigara kokusundan çok rahatsız olanlardan biri olarak, kimseleri dışlamadan sadece biraz düşünceli davranış arayanlardan biriyim. Benim de hayatımda gah sigara içtiğim yıllar oldu, gahı bıraktığım seneler..Hayatın akan süreci zarfında kimimiz rahat ve sağlıklı bir yaşama sahip isek kimimiz de değişik sağlıkla ilgili sorunlarla boğuşuyoruz.. Bugün burada sigaranın zararlarından bahsetmek istiyorum, daha çok bir hatırlatma niyetiyle, sanırım yeterince sigaranın zararları hakkında bilgi sunuluyor..

 

Sigara paketlerinde bulunan korkunç akciğer resimleri ve sigaranın sağlığa ne kadar zararlı olduğunu belirten sözler hemen her gün karşımızda. Bunlara bir de benim katılmam gereksiz, ben sadece sigara içenlerin veya içmeyenlerin nelere dikkat edecekleri hakkında daha karamsarım.

 

Sigara içilme yasağına Avrupada bundan 10 ila 12 yıl önce ilk resmi kanunlarla başlanıldı. Tabi ki insanların sigara içmesini kimse yasaklayamaz, bu  tütün endüstrisinin tamamen çökmesi demektir. Sigara içme yasağı ilk ön etapta, işyerlerinde, devlet veya özel sektörlerde, kafeler ve restaurantlarda. taksilerde ve de hava alanlarında tamamen yasaklanırken, ilk adımı Fransa devleti atmış oldu. Yavaş yavaş bu yasak Avrupa ülkelerinde yayılmaya başladı ve Türkiyede de sigara içme yasağı hem devlet dairelerinde ve hemde yukarıda belirtilen diğer yerlerde “sigara içilmez” yasağını gösteren işaretlerle donanmaya başlandı..

 

Gelgelelim bu tablonun Avrupa ülkelerinde, bu yasağa uyulduğunu gördüğümüz halde ülkemizde aynı şekilde  uyulmadığını hangimiz inkar edebiliriz. Sanırım ilk zamanlar harici, tek riayet edilen yerler havalimanları oldu. Uçaktan iner inmez bazı kişilerin, dışarıya çıkmaya tahammülleri yetmediği için, ya lavabolarda veya bir kenarda gizlice sigaraya sarıldığına ben kendimde bir çok kez şahit oldum ise, şu son senelerde artık yolcuların daha çok duyarlı olduklarını görebiliyoruz. Şu an havalimanlarından çıkışta daha çıkış kapısının önünde, fevkalade bir sigara dumanı ağırlığına bilmem kaç kişi tanık olmuştur. Uzun bekleme saatleri ve ayakkabıların bile çıkartıldığı değişik güvenliklerden geçişler derken, basık hava ile dolu uzun koridorlar ve pasaport kontrolünden sonra dışarıya, temiz bir havayı teneffüs etme ümidiyle, atılan ilk adımlarla, elbette ki koca bir sigara dumanı yüklü bir havayı teneffüs etmek hiç hoş değil. İngilterenin ve birçok sair hava alanlarının önünden en az ikiyüz metre ileride sigara içme tabloları ile, beklentisiz kapı önünde sigara içilmemesini düşünerek, rahatsız olanların rahatını sağlanması bile düşünülürken Türkiyede ki hava alanlarının kapılarının önünde, nedense insan kalabalığının içtikleri sigara dumanı ilk teneffüs oluyor.

 

Bunun yanı sıra taksilerde de sigara içilmez tablosu yer almakta ve gülünç olan da ne kadar para cezası kesileceğine dair bilginin yanında, hem müşteriye izin vermekle kalmayıp, hemde kendileri sigara içen taksi sürücülerine ne demeli. Sigara içmeyen müşteri ise ağır sigara kokusu sinmiş taksilerde yolculuk ederken bir an evvel istedikleri istikamete yetişip araçtan inebilmek için nefes bile almazken, sürücünün bir zahmet çekip aracın içinde değil de, dışında sigarasını içmemesine ne denilir bilemedim..Bazı taksicilere neden müşteriye sigara içmesine izin verdiklerini sorduğumda, müşteriyi kaçırmama düşüncesi en önde gelen cevap oluyor.

 

Sigara kullanmayan birinin yanında sigara içmenin iki katı zararı olduğunu hangimiz bilmiyoruz, buna pasif sigara içmek deniliyor. Bilhassa yaşlılarımızın yanında bu adeti sanki mecburmuşuz gibi hiç tınmadan ve egoistçe sırf kendi zevkimizin hatırı için yapıyor olmamız ne kadar trajik ve hazin değil mi!..Ya çocuklar, bu kadar rahatça kendi nefsine hizmet eden büyükler, evlerinin içinde birbiri ardından sigara içerken acaba çocuklarına ne kadar zarar verdiklerini düşünebiliyorlar mı..

 

Gene aynı durum müzik hollerde veya değişik mekanlarda yüzlerce kişinin aynı anda veya birer dakika arayla saatler boyunca durmaksızın peş peşe sigara içmelerine ne demeli.. Elbiselerimize sinen sigara dumanının en az üç gün havalandırmada henüz kaybolmayıp, değişik ağır bir koku verdiğini düşünürsek, ciğerlerimize dolan o dumaların hesabını nasıl havalandırırız hiç bilemiyorum..

Canı çektikçe bencilce istediği anda ve istediği yerde sigara yakabilenlerin bu davranışlarına biraz dikkat etmelerini ve sadece kendi nefsini değil de, biraz da bulundukları ortamı da düşünmelerini rica etmek çok olmasa gerek. Sanırım bu şekilde sigara içmemiz de biraz kültürümüzde yer etmiş olmakta ve sigara dumanının kendimizin dışında, etrafa da zarar verdiğini hesap etmediğimizdendir.

 

Umarım sigara içmenin sağlığımıza ne kadar zararlı olduğunu bir kez daha gözden geçirmek ile hem kendimize hem de sigara içmeyenlere, bilhassa, yaşlılarımıza ve de çocuklarımıza daha fazla tolerans gösterip duyarlı olabilelim. 

Sağlıcakla kalın

 

Son Yazılar