AKP Meclis’te bir araştırma komisyonu kurdu. Adı; “BOŞANMA KOMİSYONU”. Bu Komisyon 14 Ocak 2016’ da TBMM’de kuruldu. 16 Mayıs 2016 ‘da komisyonun hazırladığı rapor, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Bu raporu hazırlayan kadınların,(içinde kadın vekiller de var) düşünce sistemlerinin nasıl çalıştığını anlamak imkansız. Nasıl oluyor da bir kadın, hemcinslerine ve üstelik kız çocuklarına karşı bu kadar gaddar olabilir, çocuklara ve geleceklerine karşı bu denli kötü olabilir?Köle olmaya bu kadar mı hazırlar? İnanmak çok zor ama gerçek!.. Akıl alır gibi değil !... Söyleyecek söz, sıfat bulamıyorum..
Kadın ve Çocuk Haklarının resmen gasp edilmesi için hazırlanmış bu raporda neler öneriliyor, neler?
1- Çocukları, onlara tecavüz edenlerle, taciz edenlerle, istismar edenlerle evlendirmeye teşvik var. Tecavüzcü ile yapılan evlilikler 5 yıl izlenecekmiş.. Bu nasıl bir zihniyet? Vahşet! İğrenç! Çocuklar diri diri mezara gömülecekler… Bu arada sapıklığı yapan adeta ödüllendirilecek!... İnanılmaz!.. Bu öneri TBMM’ye gelebiliyor….
2- Çocuk evliliği teşvikivar. Çocuklar aile sorumluluğu içine sokularak, gelecek planları yok edilmek isteniyor. Hayalleri olmayacak, olamayacak…
3- Şiddet gören, tecavüze uğrayan kadınlara sözde destek için, tecavüzcülere hadım etme uygulaması var. “Oh olsun” demeyiniz. Şiddet, şiddetle önlenmez. Bu resmen şeriat uygulaması. Üstelik şeriatın olduğu ülkelerde tecavüz, ensest hat safhada, sadece duymuyoruz, çünkü duyurulmuyor…
4- Şiddet gören kadınlar boşanma davası açtığında, arabuluculuk ve uzlaşma uygulaması var. Yani şiddet gören kadına arabulucu evliliğini devam ettirmesi için «boşver, dayan, aileni yıkma» diyecek. Dayak ve her türlü şiddet kabul gören zemine oturtulacak. Kadın için şiddet “kader” haline gelecek..
5- Şiddet gören kadınların, mesai saatlerinde karakollara başvurmasının önü kesilmek isteniyor. Yani; şiddet yüzünden kadınları hukuka başvurmaktan caydırmak var.
6- Aile hukuku söz konusu ise duruşmaların gizli yapılması isteniyor. Yani gizlilik geliyor, yani konu basından gizleniyor. Kadın şiddeti duyulmayacak…
7- Boşanmanın zorlaştırılması var. Kadın dayak yiyecek ve dayanacak..
8- Kadının nafaka hakkının süreye bağlanması var. Yani kadın boşanmaktan korkacak.. “Nasıl yaşarım kaygısı” ile boşanmaktan vazgeçmeye zorlanacak.
9- Mal paylaşımında dava açma süresinin kısıtlanması var.Mal paylaşımından mahrum bırakılarak sistem tarafından köleleştirilen kadın kitlesi oluşturulmak isteniyor.10- Eş ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı %50 payının verilmemeye çalışılması var. Kadın yoksullaşacak, ekonomik olarak da köleleşecek..11- Aileye yönelik psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmeti dini temele oturtulmak isteniyor. Uzman desteği, tıbbı destek yerine din görevlilerinin rehberlik yapmasının önü açılmaya çalışılıyor.12- Üniversitede okuyan kızlar erken yaşta evlensinler diye burs ve kalacak yer temin edilmesi öneriliyor. Yani, ille okuyacaksan üniversiteyi bitir, çalışma hayatına atılma, hayal kurma, ideallerin olmasın,,, eve kapan !..
…….
Bu maddeler ve öneriler, Türkiye Cumhuriyeti ve Laik’lik esaslarına tamamen aykırı. Bu aykırılıkların Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde kabul görmesi olanaksız.. Hal böyle olunca insan ister istemez düşünüyor; “Başkanlık Sistemi ile getirilmek istenen bağnaz, gerici, şeriat sistemini andıran bir rejim inşasının alıştırmaları mı bunlar?”