"18 Günde Yaptıklarımızı Çekemiyorlar"

"18 Günde Yaptıklarımızı Çekemiyorlar"

24 Mayıs 2019 - 10:02

İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun  katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulundu

Ekrem İmamoğlu şunları söyledi;

Bugün sayenizde uzun zamandır Beylikdüzü'nde vakit geçiremiyordum. Yine bir komşumuzda iftar yaptım. Yaşam Vadisi'nde dolaştım. Kitap okudum.  Çok mutluyum. Evimizde sizi ağırlamış gibiyim. Bir baktım annem ve babam da burada. Tam ev gibi oldu.

Gerekçeli karar beklerken gerekçesiz karar geldi. Bana bu uzun sayfalar dolusu kararın hatırlattığı şey şu: Edebiyat dersine bazen hazırlamadığımda, edebiyat öğretmenimizin gözüne girmek için bir konuyu yazar durduk. Kocaman zayıf not alırdık. Konuya hazırsak bir paragraf yazı yazardık. Değerli öğretmenimiz 10 verirdi.

Rapora halkımız, vicdanlar, içinde hukukun kırıntısı olan herkes tarafından kocaman bir sıfır. Tabi beklentilerimizi büyütmüş değildir. Bir avuç insandan, bir avuç insanın katlettiği demokrasi sürecimizden edindiğimiz tecrübe gereği kendilerinden ekstra fayda beklemiyordum. Şaşkınlık yaratmadı. Toplumun hiçbir kesiminde şaşkınlık yaratmadı. Bugün Sayın Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Erkek de açıklamalarda bulundu. Bazı kısımları ile ilgili not aldım. Uzun uzun çalıştım. Kitap, şiir okuyayım derken bunlara bakıverdim. İlk 12 sayfa sadece AKP itiraz dilekçesinin özeti. 84 sayfa YSK'nın yazışmaları. Tembel öğrencinin kompozisyonu gibi… 84 sayfa 39 ilçe seçim kurulunun YSK'ya verdiği cevaplar ve tespitler. 38 sayfada da karşı oy kullananların yazısı var. Kalan 12 sayfada da 7 üye 12 sayfalık rapor düzenlemiş. İçi bomboş. Hukuk adına hiçbir şey göremeyeceksiniz.

18 sandıkta sayım döküm cetvelleri boş,90 sandıkta imzalar eksik demiş. İlginç bir hatırlatma yapacağım. Günlerce sayın cumhurbaşkanı Sayın Yıldırım söyledikleri çetelelerde büyük oyun var diyorlardı ya. Çok oy çaldılar diyorlardı. Çetelelerde eksik olduğu bahsedilen 108 sandık ile, 754 sandıktan da bahsediliyor ya kamu görevlisi olmayan… O insanların böyle bir suçunun olmadığını düşünüyorum. 108 sandıktan sadece 9'u 754 sandık içinde. Bunu iyi anlayalım. 754 sandık seçimin iptal sebebiydi. 108 sandığın kalanında kamu görevlisi var sadece. Büyük oyun dedikleri, sayım cetvelinin boş olduğu 18 sandığın sonucunda Yıldırım önde. Kime oy çıkmış belli. Bence bunların skeçleri yazılacak.

Bugün Yaşam Vadisinde dolaşırken bir genç arkadaş yanıma yaklaştı. Senden özür diliyorum dedi. Bizim yüzümüzden seçiminiz iptal olmuş dedi. Sözleşmeli öğretmenlerden biriyim. Kamu görevlisi değilim. Yürekten inanıyorum tekrar kazanacaksınız dedi. Ben de kardeşim kazanacaksınız yok, hep birlikte kazanacağız. Kimse dışarıda değil. 16 milyon İstanbullu, 82 milyon Türkiye insanı kazanacak. Kaybedecek olan bir avuç insan. Bir avuç insan kaç kişi diyorlar. Sakın gözünüz korkmasın. Sakın ha. Herkes konuşsun. Bu ülkenin insanları bazen konuşmazsa anlayın ki ağırlığındandır. Günü gelir öyle gür konuşur ki. Herkes konuşsun, toplumun her kesiminin konuşmasını istiyorum. O bir avuç insanın sesi hiç duyulmasın.

Aslında ders çıkaralım. Önemli bir demokrasi vazifemiz var. Her biriniz bunun farkındasınız. Canınızı sıkmadan dinleyin, moralinizi asla bozmadan dinleyin. Bu bizim için bir sorumluluk anıdır. Asla ve asla moralimizi bozmamalıyız.

Beylikdüzünde dolaşırken bir hemşehrim geldi ‘Benim 2 genç evladım var, üniversite sınavına hazırlanıyorlar, gözü kulağı sende aman ha yüzün asık olmasın. Sende moral buluyorlar. Üniversite sınavından sonra moralini bozabilirsin' dedi. Gülümsemekten keyif alıyorum.

İstanbul'un birikmiş çok sorunu var. İstanbul halkı çok birikimli, bu şehrin değerli bir insan kaynağı var. Potansiyelinin açığa çıkması lazım… Adaleti yönetim anlayışından eksik etmeyen İstanbul var etmemiz lazım. Bu mümkün. Sosyal medya üzerinden belediye meclisini İstanbul halkı ile paylaşınca insanlar belediyenin kendisine ait bir kurum olduğunu ilk kez hissettiler. ‘Mecliste çoğunluk değilsin nasıl yapacaksınız' dediler. ‘Halkın gerçek çoğunluk olacağını hissedeceksiniz' dedim. Günün sonunda, şeffaf bir İstanbul yarattığınızda, vatandaşın gözünüz üzerinde olduğunu hissettiği anda, mecliste olmasam da söylediğim her şeyi geçirdiler. Kürsüde ben oturmasam da gölgemiz yetti. Öğrenci aylık akbili 85 TL'den 40 TL'ye indi. İstanbul'un uzun zamandır belediye başkanı yoktu. O da geldi. En büyük güvencem İstanbul halkı… Yüzüm hep onlara dönük olacak.

En üst motivasyonla çalışıyorum. Halkımız görüyor. Dün İstanbul'da seçime doğru nasıl davranacağımız anlattığımız bir buluşmamız oldu. Herkesin maksimum sorumlulukla bu sürece katılmasını anlattık. CHP ve İYİ Parti üyeleri, meclis üyeleri, ilçe başkanları, tüm Türkiye'deki milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları İstanbul'a gelip çalışıyor. Bu çok önemli bir süreçtir. Ama daha ötesi bir durum var. Demokrasi mücadelesi veriyoruz. Demokrasi mücadelesi herkese lazım… AKP'ye, MHP'ye herkese lazım. İYİ Parti'ye CHP'ye, HDP'ye lazım… AKP'li hemşehrilerim ülkeye hizmet etmek istiyorum diyorsa, gelin aramıza katılın. Seçimde demokrasi gaspının cevabı verilecek. Bu kadar önemli bir seçim… Herkesin bu bilinçle hareket etmesini istiyorum. Kimseyle çatışmadan süreci anlatmak zorundadır. Yüzü asık seçim propagandası yapan, kötü söz kullanarak sürecin içinde olan, karşısındakini küçümseyerek siyasi söylemlerde bulunan benim yol arkadaşım değildir. Benim derdim bir avuç insanla, başka kimseyle değil. Türkiye'nin demokrasi sınavı da bir avuç insanla. Biz mücadele veriyoruz. Demokrasi, hakkımız gasp edilmiştir. Ey dünya basını biz duyun, tüm dünya bilsin biz demokrasiyle buluşacağız. Çok çalışmak var. Yok tatil, yok bayram… gideceğiz büyüklerimizin ellerinden öpeceğiz, sağlıklı sıhhatli gidip, sağlıklı sıhhatli döneceğiz. Dönerken arkada kimse kalmış mı onu da getireceğiz. Bu herhangi bir seçim değil. Sıfır hata ile bir avuç insana fırsat vermeden bu süreci bitireceğiz.

Kesinlikle mağduriyet sürecini herkese anlatacağız. Kararsızların da bizi takip ettiğini biliyorum. Eleştirileri de oluyor. Ben her programa giderim. Mümkünse çağırsınlar gideyim. İşime de yarıyor. Bu süreci şöyle değerlendiriyorum: Maksimum düzeyde insanlara ulaşmak, erişmek istiyorum. Son CNN Türk'teki programda, programı çeken 4 kameramanın işine son verildiğini duydum. İnşallah doğru değildir. Duyumum bu. Tespit olarak söylemiyorum. Dua ediyorum ki inşallah böyle bir şey yapmamışlardır. CNN Türk açıklama yapmalı. Beni çeken kameramanın ne suçu var? Bugün duydum ve çok üzüldüm. Bunu mutlaka aydınlatmaları lazım… Sesimi insanlara duyurmak istiyorum. 31 Mart gecesinden beri Anadolu Ajansı'nın bu ülkeye yaşattığı rezaleti kararsız halka duyurmak istiyorum. Mazbatayı aldıktan sonra, 18 günde yaptıklarımızı kararsız halka anlatmak istiyorum, karşımızdaki iradenin yaptığımız işi kopyalamaktan öte marifeti olmadığını anlatmak istiyorum. 6 Mayıs kararından sonra savundukları tüm gerekçelerin uydurma, iftira olduğunu anlatıp, oy isteyeceğim. Düşünsenize 18 günde yaptıklarımızı çekemiyorlar. Üreteceğiz. Bize oy versinler istiyorum. O kadar tükenmişler ki. ‘Çaldılar' diyorlar. Anlamıyorum. Soruyorum, kim kardeşim? Katıldığı programda ‘siyaseten söylenmiş bir söz' demiş. Hırsızlık dünyanın en kötü işi. Bir insanın hakkını, geleceğini, her şeyini çalmak… Bu lafı siyaseten söyledim diyorlar. Bu kadar basit değil. 250 sayfalık bu hikayede ‘çaldılar' yok. Organize bir iş vr dediler. Bunu ifade eden hiçbir şey yok. Kamu görelisi değil diye çocuklarınızı emanet ettiğiniz öğretmenlere, paranızı emanet ettiğiniz bankacılara mı güvenmiyorsunuz? Kararsız, vicdan sahibi, ahlaklı İstanbul halkının doğru karar vereceğine inanıyorum. Bu insanların anlayışını herkesin gözünün önüne sereceğiz. 18 gün görev yaptık. Oradaki insanlar aynı görevle hizmet ettiler. Ekmeğini kazanıp evine ekmek götürüyor. Beni arıyorlar, İmamoğlu gelecek İSMEK'teki çalışanları işinden atacakmış. Ben kapatmaya atmaya değil, açmaya, insanları oraya almaya geliyorum. 6 ay İBB'de alın teriyle çalışıp, evine ekme getirenlere söylüyorum. 82 bin insan bakacak ki, ‘bu adam zorla bizi miting götürmüyor. Herkese diyor ki işini yap.' Onlara ‘Ben sizin patronunuz değilim. 5 yıl sonra ben gideceğim, siz burada kalacaksınız' dedim. Biz birleşmeye, kucaklaşmaya, siyaseten küs olan komşuları, akrabaları barıştırmaya geliyoruz.

Şunu bir söylemek isterim. Çok kritik. 31 Mart gecesi cesurca çıkıp süreci anlatmamın arka planında on binlerce insanın katkısı var. Tüm yol arkadaşlarıma gerçekten İstanbul halkı ve Türkiye demokrasisi adına minnet duyuyorum, teşekkür ediyorum. Eylem planlarını paylaşmak istiyorum. Bir: Ekrem İmamoğlu ile ilgili ne bulabiliriz diye uğraşacaklar.

2014-2019 arası Allah'ıma şükürler olsun ki hakkımda yapılan tüm soruşturmalar, incelemeler bütünüyle sonuçlanmış, hakkımda tek bir konuyla ilgili bile dava açılmamıştır. Tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bir müfettiş gönderdiler. Müfettiş de AKP'nin bir şehirden milletvekili adayı. Eski bir kaymakam. Beni soruşturacakmış. Bir şey bulursa aktaracağı abileri var herhalde.

Kusura bakmasın müfettiş ona Türkiye halkı kemençe çalıyor şu anda. Bazı yargı mensupları kraldan çok kralcı. Buradan diyorum ki, hukuk adına ne yapıyorsanız yapın boynumuz kılda ince. Hukuksuzluk yapılacaksa bu millet karşınızda duvar gibi durur. Annemle, babamla, eşimle, çocuklarımla helalleşerek yola çıktım. Belediyeyi sorgulayacaklar. Çocukluğuma kadar gideceklerse, konuşacakları kişi annemle babam. 200 bine kadar gidiyor İstanbul Gönüllüllerine kayıt yaptıran sayısı. Anadolu Ajansının ismi durur o bize Atamızın emaneti. O gece ile ilgili bizim bilgi ağımızı bir ajansla işbirliği yaparak, sizlere ve diğer kurumlara bilgi servis edeceğiz. İnşallah 3-4 saat içinde tüm sonuçları bitirmiş olacağız.

İş insanlarına, sanatçılara onun için seslendim. Konuş ekonomiyi, İstanbul'un sıkıntısını konuşalım. Çara üretelim. Kim kimin haddini bildiriyor. Bu millet öyle konuşana sandıkta haddini bildirir. Bildirdi, ikinci kez de bildirir. Ailelerin ekonomik sorunları, bu şehrin mazlumu kavramı inşallah bitecek. Biz bu katkıları yaparken kimsenin gönlünü incitmeyeceğiz. Biz seni bu hale getirdiysek sana mahcubuz. Size balık tutmayı öğreteceğiz. Evinize ekmek getirmeyi size öğreteceğiz… Kararlıyız. Seferberlik kelimesini, israf ve tasarruf kelimesini kullanıyorum. Bunlar siyasete unutulan kelimeler. Yapmak zorundayız, şehir elden gidiyor.

iBB'nin bütçe açığı 5 yılda 20 kat artmış. 27 milyara doğru giden borçlanması var. Refah düzeyi yüksek bir kenti hep birlikte yaratacağız.

Ülkenin şehir plancılarına, ekonomistlerine güveniyorum. Kartopunun büyümesi var ya… Öyle büyüyoruz. Lafta değil güvencem bu şehrin 16 milyon insanı. Ülkenin 82 milyon insanı… Bu ülkenin yetişmiş insanlarına güveniyorum. Bu birikimden faydalanamayan insanlara üzülüyorum. Onun için özgüvenli konuşuyorum. Yine bir anne bana sarıldı ve teşekkür etti. İki çocuğum da Fransa'da okuyor dedi. Çocuklar ‘Anne artık planlarımızı Türkiye için yapacağız, dönüş yapacağız' demiş. Anne bana gözyaşları içinde anlattı.

İstanbul keşke acil sorunu diye sınıflandırabilsek. İstanbul'un çok sorunu var. Bu şehrin ekonomik yoksulluğu var. İkinci sırada trafik ve ulaşım var dile getirdiği. Deprem sorunu var. Bu şehirde binalar çöküyor. Yanlış yapılaşma nedeniyle çevresel sorunlara hazır olmalıyız. Eylem planımız var, hayata geçirmeliyiz. Kentsel dönüşüm, çevre sorunu var. Yönetim devrimine ihtiyacımız var. İyi yetişmiş inşaları içine katan, onlarla iş üreten, halkına bilgi veren, demokrasiyi mahallesine, muhtarına kadar sürecin içine katan…

Uyuşturucu toplumsal meselelerin bir kısmı da psikolojik ortamları, atmosferi yaratmalısınız. Bir belediye başkanı aileden biri olur ya. Bana halamın oğlu nasılsın yazıyor insanlar. O zaman o çocuk seni dinliyor. Bu psikolojik tarafı…

Beylikdüzü'nden örnek vereceğim, Gürpınar'da bir iş merkezi vardı. Burayı nasıl düzeltiriz diye düşünüyorduk. 50, 30, 13 yaşında insanlar… Bir kısmını belediyeye devraldık. Kalanını kiraladık. Metruk halinde kurtarmak için. Rehabilitasyon merkezi kurduk. Ciddi sayıda insanla ilgili başarıya ulaştık. Adını da Zübeyde Ana Kültür Merkezi koyduk. Yönetici aileye moral verecek. Şehrin bataklık olmuş yerlerini kurutacaksınız. Ondan sonra da o yelerde bu tarz dünya insanı var etmek için evrensel anlamda ne varsa onu oraya taşıyacaksınız.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x