Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam alemi, bir duvarın tuğlaları gibi yek diğerine kenetlenemediği için kolayca manipüle ediliyor. Yaşananlarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi kurumların acizliğinin büyük rolü vardır. Uluslararası toplumun artık bu gerçeklerle yüzleşmesi elzemdir" dedi
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde 35. İSEDAK Toplantısı Açılış Töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Deprem haberini aldıktan sonra Arnavutluk Başbakanı Sayın Edi Rama ile iki kez telefonla görüşmem oldu. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettim. Arnavutluk Başbakanı Rama depremde 26 ölü ve 600'ün üzerinde yaralı olduğunu söyledi. Kargo uçaklarımızı, Kızılay ve AFAD'ı Arnavutluk'a yollamış bulunuyoruz. Yardım TIR'ları da gün içinde Arnavutluk'a varacak. Yıkılan binalarla alakalı Arnavutluk'un yanında yer almamız gerektiğine inanıyorum ki bu özellikle İslam Kalkınma Teşkilatımızın da görevi olsa gerek. Bu adımı atmamızın çok faydalı olacağına inanıyorum. Bu bir kardeşlik görevidir, bu adımı atmakta fayda var. Tüm İslam dünyasını Arnavutluk'a destek olmaya çağırıyorum.
Terör örgütleri camileri, okulları, pazar yerlerini kan gölüne çeviriyor. Günümüz dünyasında maalesef Müslümanların kanı ve canı çok değersiz. Varil bombaları altında can veren 1 milyon Suriyeli kardeşimiz bazıları için sadece istatistikten ibaret. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz. İslam alemi, bir duvarın tuğlaları gibi yek diğerine kenetlenemediği için kolayca manipüle ediliyor. Yaşananlarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi kurumların acizliğinin büyük rolü vardır. Uluslararası toplumun artık bu gerçeklerle yüzleşmesi elzemdir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, daimi üyeleri kastediyorum, beş tanesinin içinde bir tane Müslüman, halkı Müslüman olan ülke de yoktur. İkinci Dünya Savaşı'nın galipleri tarafından inşa edilen bu adaletsiz sistemin ilanihaye devam etmesi mümkün değildir. Geçici üyenin BM Güvenlik Konseyi'nde ne hükmü var, herhangi bir iradesi var mı? Yok. Her şey 5 daimi üyenin hatta bunların içinde bir tanesinin iki dudağı arasında. Bunlar ne derse o, bunun dışında bir şey yok.
Kendimizi aldatmayalım, önce kendimize inanalım, şu gördüğümüz teşkilat, sıradan bir teşkilat değil. İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, İslam Kalkınma Örgütü olarak gücümüzü fark edelim, kendimizi iyi tanıyalım, iyi anlayalım ve tavrımızı ona göre belirleyelim. Bosna'da, Ruanda'da, Suriye'de yaşananlara çare bulamayan BM sorunlara çözüm getiremez. BM yapısının yeniden belirlenmesi çağrısını yineliyorum. Hiç şüphesiz zulüm olduğu müddetçe adalete inanan, onu tesis etmek için var gücüyle çalışan adalet savunucuları da olacaktır. İşte bizler de Müslüman olarak 21. yüzyılda adaletin savunucuları olmak durumundayız.
Tepki gösterilmeyen her zulüm, zalime cesaret vermekten başka bir işe yaramayacaktır. Filistinlilerin hayat, mülk ve çalışma haklarına saygı duymayan İsrail, bölge ile beraber tüm dünyanın geleceğini tehlikeye atıyor. Batı'nın İsrail'i böyle şımartması gerilimi körüklemekten başka işe yaramıyor. 3 dinin kutsal şehri Kudüs'ü yağmalayarak sadece kendi inançlarının merkezi haline getirmeye çalışanlar, çok büyük bir yanlışın içindedir. Lafa gelince demokrasiyi ve insan haklarını kimseye bırakmayanlar, kendi topraklarında Müslümanların ve göçmenlerin taciz edilmesi karşısında üç maymunu oynuyor. Batılı ülkelerdeki saldırılara karşı ortak hareket etmezsek korkarım Müslüman diasporayı daha karanlık bir gelecek bekliyor.
YORUMLAR