Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cezayir’e ziyareti öncesinde havalimanında konuşuyor. Erdoğan Elazığ depremi ile ilgili yaptığı son durum hakkında önemli açıklamalarda bulunarak 'Devletimiz deprem anından itibaren tüm kurumları ve imkanları ile vatandaşların yanına koşmuştur' ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Dün Elazığ ve Malatya’ya intikal ederek yapılan çalışmaları yerinde takip ettik.
Evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz, 7’den 70’e milletimizin sergilediği dayanışma takdire şayandır.
Aynı şekilde dünyada dost ve kardeş ülkelerden de pek çok dayanışma mesajları aldık.
Depremi hisseden tüm vatandaşlarımız ile tüm milletimize geçmiş olsun diyorum, yaklaşık 36 saattir vatandaşlarımıza yardım eden tüm kamu görevlilerimize şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.
AFRİKA ZİYARETLERİ
Seyahatimde şahsıma sayın bakanlarımız, milletvekillerimiz ve özel sektör temsilcilerimiz eşlik ediyor.
İlişkilerimiz 2006 yılındaki ziyaretim sırasında imzaladığımız anlaşma temelinde her geçen gün derinleşiyor.
Cezayir’e devlet başkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmemiz ziyaretimize ayrı bir önem kazandırıyor.
İkili ilişkilerimizi etraflıca ele alma fırsatımız da olacak.
Başta Libya olmak üzere bölgemizdeki konularda fikir alışverişimiz olacak.
Sonrasında Gambiya’yı ziyaret edeceğim, bu ziyaret ülkemizden Gambiya’ya cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk ziyaret olması sebebiyle ayrı bir önem taşıyor.
Seçim sürecinin demokrasinin zaferiyle sonuçlanması diğer Afrika ülkeleri için önem kazanmıştır.
Gambiya bizim için FETÖ okullarını kapatan ilk Afrika ülkesidir.
Daha sonrasında Senegal’e geçeceğiz, bölgesinde istikrar abidesi olan Senegal ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz.
Firmalarımız bu ülkede havalimanı gibi pek çok büyük projeye imza atmıştır. Ülkelerimiz arasındaki ilişki tarihindeki altın çağını yaşıyor.
Afrika kıtası ile kökleri 10. Yüzyıla dayanan beşeri ve tarihi münasebetlerimiz bulunuyor, ilişkilerimiz yoğunlaştırmakta kararlıyız.
Çabalarımız neticesinde son 17 yılda Afrika ülkeleri ile aramızdaki ticaret hacmi 26 milyar dolara ulaştı.
2003’den bu yana yürüttüğümüz Afrika açılım politikasını çok yönlü geliştiriyoruz, Türkiye – Afrika ortalık zirvesinin 3.sünü bu sene Türkiye’de düzenlemek istiyoruz. Şubat ayının ikinci haftasında kesin bir kararın verilmiş olmasını ümit ediyoruz.
THY Kızılay, Maarif Vakfı gibi pek çok kurumla Afrika’nın kalkınmasına katkı sunuyoruz.
Her zaman söylediğimiz gibi gitmediğin yer senin değildir.
Soru: Elazığ ve Malatya’da TOKİ’nin yıkılan binalarla ilgili çalışma yürüteceğini söylemiştiniz, hasarlı binalar için de bir çalışma yürütülecek mi?
Cevap: İlk etapta hasar tespit çalışmalarımızı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yürütüyor, daha çok köylerde sıkıntı var bunların hasar tespitini yapıp süratle buralardaki çalışmaları başlatacağız, bunların içerisinde tabii ki yıkılması gerekenler varsa onları da yıkmak zorundayız çünkü artçı sarsıntılar durmuyor devam ediyor nitekim biz dün akşam Malatya’da 5.1’lik bir sarsıntıyı bizzat yaşayarak sahip olduk. Bu konuda gecikemeyiz, geciktiremeyiz. Şu an 3 bakanımız ve milletvekillerimiz orada, bu hasar tespit çalışmalarını sürdürüyorlar.
Soru: Sosyal medyadaki provakatif paylaşımlara ilişkin görüşleriniz nelerdir.
Cevap: Her şeyden önce bu birlik beraberliğe gerçekten destek veren halkımız varken bir diğer taraftan da bunu gerek siyasi istismar vesilesi yapan gerekse orada millet can derdinde bunlar mal derdinde anlayışı var ya bunlarda acaba biz buradan nasıl fırsat devşirebiliriz anlayışıyla sürdürüyor.
İnsanı tahrik eden bazı mesajlar var onlar çok çok ahlaksızca örneğin 20 yıldır bu hükümet depreme yönelik ne yapmış diyebilecek kadar. Depremi durdurma şansımız var mı? Böyle bir şey söz konusu değil, ama depremden sonra ne yaptığınıza gelince özellikle bizim iktidarımızda gerek başbakanlığım döneminde gerek sonrasında yaşadığımız depremler oldu bunlardan birisi Bingöl depremi. Biz o depremden sonra adeta Bingöl’ü yeniden inşa ettik, bir diğeri Van depremi. Biz Van’ı yeniden inşa ettik, merkezinden tutunuz Erciş’ine kadar oraları yeniden inşa etmek suretiyle bütün Vanlı kardeşlerimizin yaşam koşullarını düzenledik.
Bir defa şundan çok çok memnunum, artık kurumlarımız bu tür olaylar karşısında gerçekten çok ciddi yeteneklere sahip oldular.
Bu kadar sıkıntılı bir anda bu kuruluşlarımızın oraya müdahale edişi ve müdahaledeki kabiliyetleri, şurada kurtarılan vatandaşlarımız 45 e nereden çıkardılar bunu? Artık umutların kesildiği yerden çıkardılar. Tabii bu insanı mutlu ediyor. Bir diğer taraftan bakıyorsunuz orada umudu kaybetmiş olanların hepsinin umudunun yaşaması bizleri ayrıca sevindiriyor.
Bu bakımdan doğrusu her ne kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybettiyse de bütün yakınlarına biz sabırlar diliyoruz, ama öbür tarafta 1607 yaralı çıkarıldı buralardan ve bunların 1503’ü taburcu edildi 104’ünün de tedavisi devam ediyor.
Soru: Libya ve İdlib için tüm girişimlere rağmen Hafter’in saldırıları devam ediyor bu konu ziyaretinizde gündeme gelecek mi?
Cevap: Evvelsi gün biliyorsunuz Almanya Şansölyesi Sayın Merkel buradaydı, kendisi ile Berlin sürecini tekrar değerlendirme şansımız oldu. Bir defa Hafter darbecidir, darbece Hafter’e neden bu kadar destek verdiklerini Merkel’e de söyledim bakın bunu şımartıyorsunuz dedim.
Bu adam Libya’da sürekli ateşkes ihlallerine neden oldu, Hafter Moskova da ve Berlin’de sürece uymamıştır. Moskova’dan kaçmıştır adeta, Berlin’de otelde gizlenmiştir.
Bu noktada Hafter’in kimlik ve kişilik notasında ne olduğunu, böyle bir kişiden ateşkes beklemek mümkün değil. Yanında Wagner var, tabi bu Wagnerle beraber onlardan aldığı destek sebebiyle şu anda her türlü saldırılarına devam ediyor.
Bu işte başarılı olamayacak, 5 + 5 asker verme suretiyle burada bir süreç başlatılıyor.
İdlib meselesinde ise maalesef rejim hala ihanetini devam ettiriyor, hala sivil halkı bombalayarak öldürüyor. Bizler Sayın Putin’le görüşmek suretiyle bu sivil halkı güvence altına almak istiyoruz, bütün bunların yanında şu anda tabi kış mevsimine girmiş vaziyetteyiz özellikle Suriye tarafında 30-40 kilometre derinlikteki bir bölgede bir çadır kent gibi değil de briketten inşa edilmiş konutlar yapmayı planladık ve şu anda bunların inşası başladı.
25 – 30 metrekare ebatında bu kış mevsiminde istiyoruz ki İdlibli kardeşlerimiz burada barınsınlar.
YORUMLAR