Erdoğan’dan Önemli Mesajlar!

Erdoğan'dan Önemli Mesajlar!

05 Kasım 2020 - 13:51

Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir depremine ilişkin, "1 ay içinde deprem konutlarının yapımına başlayacağız. Önümüzdeki yıl bitmeden de hak sahiplerine evlerini teslim etmiş olacağız." diyen Erdoğan, "İzmir'de 1 milyon 400 bin metrekarelik alanı rezerv alanı olarak yapılacak olan konutlara tahsis ettik. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın." ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar; 

 İzmir depreminde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Deprem anından itibaren arama-kurtarma, enkaz kaldırma, hasar tespiti ve sağlık hizmetleri ile barınma-gıda tespitleriyle depremzedelerin tüm ihtiyaçları eksiksiz karşılanmıştır.

"İZMİR'DE 1 MİLYON 400 BİN METREKARE TAHSİS EDİLDİ"

İzmir milletvekilisin şöyle bir uğrayıp gidiyorsun. Orada can hıraş hayatını her şeyini feda etmeye hazır olan bakan arkadaşlarım, STK’larımızla ilgili ileri geri konuluyorsunuz. Hatırlayın Kızılay ile ilgili de bir şey söylemişlerdi Elazığ’da “1 tane Kızılay çadırı görmedim” demişlerdi. Ya Kızılay, AFAD tüm imkanları ile orada ve hazırlıklar yaklaşık 4 bine yakın çadırla orada hazır oldular ve yoğun bir şekilde de çadır kurulumlarının hepsi de yapıldı. Ben bu süreci çadırda geçirmek istiyorum vatandaşlarımıza da hayır çadır yok denmedi.

İsteyen vatandaşlarımız KYK’nın yurtlarında da kalabilirdi vatandaşlarımız çadırları daha çok tercih ettiler Allah’tan ki havalar ciddi manada soğumuş değil.

Erzincan depreminde 33 bin vatandaşımız rahmetli olmuştu ve şu anda CHP’nin sözcüsünün dedesi de o zaman İçişleri Bakanı idi ve 33 bin vatandaşımız o zaman ebediyete irtihal ettiler. Kalkıp da şöyle geriye bakıp neler olmuş bunu sorgulama hassasiyetini göstermeyen bu zihniyet şimdi kalkıyor bu yalan yanlış ifadeleri kullanabiliyor.

Büyük Marmara depreminin ardından başlanan mevzuat düzenlemelerini hükümetlerimiz döneminde geliştirerek sürdürdük. Her depremde en ön safta yer alan AFAD’ı biz kurduk. Niye? İstedik ki bütün bu STK’larımızı bir araya getirelim buralarda etki alanlarında bir zafiyet oluşmasın.

Belediyelere ve TOKİ’ye konut yenilemesi konusunda çok önemli yetkiler verdik.

İzmir’de stoklarımızda 1000 konteyner vardı biz o konteynerleri İzmir’de kullanıyoruz, kullanacağız ve vatandaşlarımızı o konteynerlerde iskan edeceğiz.

Biz gelene kadar sadece 43 bin konut yapan TOKİ’nin 18 yılda tamamladığı hale inşa ettiği 975 bin konut ülkemizde bu alanda çok büyük bir devrimdir. Bu şekilde başlayan konut atılımı özel sektörün de gayretleri ile ülkemizde önemli bir dönüşümün başlamasını sağlamıştır.

İzmir’de 1 milyon 400 bin metrekarelik alanı rezerv alan olarak yapılacak olan konutlara tahsis ettik. İstiyoruz ki zemin sorunu olmasın.

TOKİ olarak bu yıl 100 bin konutun inşaasına başlamıştık önümüzdeki yıl 100 bin konutun inşasına daha başlıyoruz.

Devlet olarak şu ana kadar riskli yapı tespiti yapılan 1 milyon 395 bağımsız birimdeki kentsel dönüşüm çalışmaları için 5 milyon vatandaşımıza 15 buçuk milyar liralık destek verdik. Hiçbir mebla insanımızın canından daha değerli değildir.

Milletimizin de oturduğu binanın depreme dayanaklılığını tespit ettirmesi şayet bu konuda herhangi bir sıkıntı varsa gerekiyorsa kendisi de üstüne biraz koyarak hızla sağlam bina inşası konusunda harekete geçmesi gerekmektedir.

Deprem sonrasında devreye girecek afet planlarını sürekli güncelliyoruz, dikkat edilirse artık depremlerin ve diğer afetlerin ardından çok hızlı ve etkin bir müdahale ile vatandaşlarımızın yanında yer alıyoruz.

Eskinin kargaşa ve çaresizlik görüntülerinin yerini düzenli ve disiplinli bir arama kurtarma faaliyetleri almıştır. Bir kez daha İzmirli kardeşlerime geçmiş olsun diyorum.

AK PARTİ 1 MİLYON YENİ ÜYE HEDEFİ

Geçtiğimiz Salı günü iktidara gelişimizin 18. yıldönümüydü. 1 milyon fidanı toprakla buluşturma çalışması ise şu anda devam ediyor inşallah her 3 Kasım’da 1 milyon yeni üyeyi temsilen 1 milyon fidanı toprakla buluşturmayı sürdüreceğiz.

AK Parti Türkiye’nin en çok üyeye sahip siyasi partisidir, diğer partilerin tamamının üye sayısını toplayın 3 ile 5 ile çarpın yine de AK Parti’ye yetişemiyorlar.

İşte bu anlayışla 2020’ye girerken 2023 yılına kadar her yıl 1 milyon yeni üye ile kolları sıvadık, hamdolsun 19 yıllık tarihinde en yüksek yeni üye kaydını gerçekleştirmek sureti ile bu yılki hedefimize şu an itibari ile ulaşıyoruz.

Salgın şartlarının zorluklarına rağmen şu anda toplamda da 11 milyon 200 bin üye sayısını yakalamış bulunuyoruz. Üyelerimiz el ele verseler rahatlıkla Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna insan zinciri oluşturabiliriz.

Her şeyden önce bu tablo milletimizin geleceğini hala AK Parti’de gördüğünün işaretidir. Türkiye’nin en geniş toplumsal tabanına sahip parti sıfatına sahibiz. Buradaki her bir rakam bir insandır bir candır.

Diğer yandan bazıları da bu rakamı gözlerinde büyütebilir ama girdiği seçimlerde aşağı yukarı her 2 kişiden 1’inin oyunu alan bir partinin üye sayısının her 7 kişiden birine ulaşmış olması gayet normaldir.

AK Parti’nin hiçbir il başkanı, ilçe başkanı, yöneticisi, belediye başkanı, milletvekili velhasıl hiçbir temsilcisi milletten kopuk olamaz kopuk yaşayamaz.

Telefonunuz 25 saat açık olmalı, Milletle arasına duvar ören bir AK Parti yöneticisi varsa bulunduğu yerde haksız işgalci demektir.

AK Parti’nin başarılı olması demek gözünü ve kalbini bize yöneltmiş tüm dostlarımızın umudunun artması demektir.

Bugün de özünde 19 yıl önce söylediklerimizi tekrarlıyoruz artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Milletimizin taleplerinden doğan AK Parti’nin mayasını milletin yoğurduğunu söylüyoruz.

İnsanlık tarihine büyük yürüyüşler yön vermiştir, Hazreti İbrahim’in Harran’dan Filistin’e yürüyüşü böyle bir yürüyüştür. Hazreti Musa’nın Mısır’dan Kızıl Deniz kıyılarına yürüyüşü böyle bir yürüyüştür. Hazreti Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye yürüyüşü böyle bir yürüyüştür. Sultan Alparslan’ın Malazgirt’e Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul surlarına yürüyüşleri böyle bir yürüyüştür.

Her kim bu ulvi vazifenin hakkını vermezse millet ve tarih önünde vebal altına girer.

Yeni üyelerimizin her biri için toprağa diktiğimiz fidanlarla karşılamamız rastgele bir tercih değildir. Türkiye’de çevrenin korunmasına en büyük yatırımları biz yaptık. Devlete hükümete geldik, milyonlarca milyarlarca fidan dikimi yaptık. En kapsamlı düzenlemeleri biz gerçekleştirdik, en etkili uygulamaları biz hayata geçirdik. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizde 4.7 milyar fidanı toprakla biz buluşturduk. Bunun için yıllık fidan üretimimizi 75 milyondan 350 milyona çıkarttık.

Gördüğünüz gibi teröristler boş durmuyor, baktılar ki insanları öldürmekle başarılı olamıyoruz bu defa işte her canlı gibi sessiz masum ağaçlarımızı yakmaya başladılar. Bir insan gibi ağaçlar da bizim için canlıdır aynı şekilde değerlidir. Onun için ecdadımız Fatih ne diyor, “Ormanlarımdan bir ağaç kesenin boynunu vururum” derken bu işe verdiği önemi gösteriyor.

Korunan alanların sayısını 175’ten 610’a çıkarttık. Tarihimizde önemli yeri olan Sakarya’ Sarıkamış gibi yerlerin korunmasına özel ehemmiyet verdik. Tabiat parklarının sayısını 233 ilave ile 249’a çıkarttık.

Türkiye’nin 11 ilinde 81 milyon metrekare Millet Bahçesi yapma sözü verdik. Bugüne kadar 270 Millet Bahçesi’nin yapımına başladık.

Çiftçilerimize 2020’nin 11 ayında 17,1 milyar liralık tarımsal destek verdik. Hani diyor ya ana muhalefetin başındaki zat, “çiftçilerimiz aç” diye. Defaatle anlatmamıza rağmen kulağı var duymuyor. Tarım ürünlerindeki ihracatımızın 18 milyar doları bulması bu alanda geldiğimiz yeri gösteriyor.

Bizim buğday üretimimiz kendi tüketimimizin üzerindedir.

Anlamazlar bu işlerden sadece bol bol iftira atarlar.

Üreticiyi de tüketiciyi de mağdur eden stokçuluk faaliyetlerine elbette göz yumamayız.

Türkiye’nin tohumda dışarıya bağımlı olduğunu öne sürüyor. Bizim sadece geçen yılki tohum ihracatımız 155 milyon doları buluyor.

Ata tohumu projemizde ülkemize gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerini koruma altına aldık.

Evsel atıkların geri kazanımı konusunda yaptığımı çalışmalar sonucunda yüzde 35’lik bir orana ulaştık. Şu anda düzenli depolama hizmeti verilen nüfus oranımız yüzde 87’ye çıkmış durumdadır. Geri dönüşüm tesisleri konusunda henüz yüzde 13’ler bulunmamıza rağmen 35 milyar dolarlık bir ekonomik hacim oluştu inşallah bu oranı da adım adım arttıracağız.

İstiyoruz ki denizlerimiz ırmaklarımız derelerimiz yapılan kollektör yatırımları ile atık su arıtma tesisleri ile pırıl pırıl olsun. Mavi bayraklı plajlarımızın sayısını 486’ya çıkarttık. Türkiye geçtiğimiz yıl kullandığı elektriğin yüzde 62’sini yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmiştir.

Amacımız yenilenebilir enerjinin her alanında dünyada ilk sıralara yaklaşmaktır, gerçek çevrecilik işte budur Bay Kemal bunları da öğren. Yıllarca bizi çevrecilik üzerinden eleştirenlerin hiçbirinden bu hakikatleri duyamazsınız, okuyamazsınız. Bunlar her şey gibi çevreyi de kendi kısır ideolojilerini bir aracı olarak kullanırlar.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x