HERKESİN SORDUĞU SORU: ‘NE ARA BU KADAR ACIMASIZ OLDUK? SİBER ZORBA OLMA!

HERKESİN SORDUĞU SORU: ‘NE ARA BU KADAR ACIMASIZ OLDUK? SİBER ZORBA OLMA!


 HERKESİN SORDUĞU SORU: ‘NE ARA BU KADAR ACIMASIZ OLDUK?                                      SİBER ZORBA OLMA!


Haftaya 11 tane birbirinden pırıl pırıl, başarılı, üretken, eğitimli gencimizi talihsiz bir uçak kazasında kaybettiğimiz haberiyle başladık. Merhumelere Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum.

Ben bu gençleri kişisel olarak tanımam ama kaza haberi kadar, kaza haberine yapılan korkunç yorumlar da bir o kadar içimi acıttı.

 

NE ARA BU KADAR ACIMASIZ OLDUK?

Son zamanlarda gittikçe artış gösteren zorbalığın, şiddetin her çeşidini ve derecesini trafikte, okullarda, tv programları aracılığıyla, iş yerlerimizde, ilişkilerimizde yaşıyoruz ya da şahit oluyoruz bir de üzerine ‘Siber Zorbalık’ dediğimiz cep telefonları, bilgisayarlar, tabletler gibi elinin altında dijital cihazı olan bazı kişilerin olumsuz, aşağılayıcı ve hatta utanç verici içerik ve yorumlar paylaşması sanal ortamlarda da şiddet görmemize sebep oluyor.

Takma isimlerle ve anonim hesaplar üzerinden atılan her tür yorumun sahibinin belli olmadığı ve hatta belli olsa bile yaptıkları eylem için sorumlu tutulmadıkları için siber tacizlerin, saldırıların şiddeti gittikçe artarak devam etmekte ki gördüğümüz üzere rahmetli olmuş 11 kişinin arkasından dua etmek yerine korkunç yorumlar yapıla biliniyor.

Ben yine ve her zamanki gibi siber zorbalığın çoğalmasında ailelerin çocuklarına denetimsizce internet kullanmalarına fırsat vermeleri ve aynı zamanda biz yetişkinlerin elimizin altında 7/24 ulaşabildiğimiz teknolojinin nimetlerinden yararlanmak yerine, kendi içimizde biriktirdiklerimizi, sorunlarımızı, problemlerimizi, çaresizliklerimizi, yetersizliklerimizi, mutsuzluğumuzu, sevgisizliğimizi ortaya çıkarma yeri olarak görmemizden dolayı olduğunu düşünüyorum. Mevlana’nın dediği gibi:

‘Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar’

Peki biz ailelerim en azından önümüzde ki nesillerin teknolojiyi daha kontrollü kullanabilmesi ve siber zorbalık yapmaması ya da maruz kalmaması için neler yapmalıyız daha önce birçok yazımda bahsetmiştim ama tekrar tekrar üzerinden geçelim:

Çocuğumuzun kimlerle çevrimiçi ortamlarda yazıştığını, hangi sitelere girdiğini gözlemleyelim.

Çocuğumuzun ne tarz bilgisayar oyunları oynadığını gözlemleyelim.

Aile içi internet kullanımı saatleri konusunda kullar koyalım ve uygulayalım.

Çocuğumuzla ya ad çevremizde siber siber zorbalığına şahit şahit olduğumuz yetişkinlerle, güvenli internet kullanımı hakkında bilgi verelim, uyarılarda bulunalım.

Ve biz yetişkinler için tavsiyem; çevrim içi ortamlarda davranışlarımı, öfkemizi kontrol altına alamıyorsak mutlaka bir uzmana başvuralım.

Vatanımız için canını feda eden askerlerimiz dahil olmak üzere, hastalık, kaza, cinayet gibi sebeplerle genç yaşta yitirdiğimiz tüm gençlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine de tekrar tekrar sabırlar diliyorum. Ve Lau Tzu’nun bir sözü ile bitirmek istiyorum:

“Konuşmadan önce düşün! Gereği var mı? Şefkat barındırıyor mu? Kimseyi incitebilir mi? Sessizliği bozacak kadar değerli mi?” Lao Tzu