Dolandırıcıların Gözde Şehri!


Dolandırıcıların Gözde Şehri!

Son Adli Sicil verilerine göre sayıları 1 milyonu geçen dolandırıcılar artık akla hayale gelmeyen yeni yöntemler geliştiriyor

Edinilen bilgiye göre teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan imkânları kullanarak gelişip büyüyen ve her dönem, her yerde karşımıza çıkan dolandırıcılık, Türkiye'de adeta meslek olma yolunda ilerliyor. Toplum bilinci ve Türk Ceza Kanunu'ndaki cezaların caydırıcılıktan uzak olması, vaka sayısını her yıl artırırken, son Adli Sicil ve istatistik verilerine göre dolandırıcı sayısı, Türkiye'deki en yüksek mevcuda sahip meslek olan öğretmenliği yakaladı ve 1 milyonun üzerine çıktı. 2017 Adli İstatistik verilerine göre 389 bin 762 vaka sayısıyla suç sıralamasında hırsızların ardından gelen dolandırıcıların vukuatları, bitimine az bir süre kala 2018 yılında çoktan 400 binin üzerine çıkmış durumda.
Mala karşı işlenen suçlar bölümünde 633 bin 415 vaka sayısına sahip hırsızlığın ardından gelen dolandırıcılık olaylarında, geçtiğimiz yıl Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı.
7 BİNİN ÜZERİNDE
İşlem yapılan şüpheli sayısının 1 milyonun üzerine çıktığı dolandırıcılık olaylarında, Ceza ve Tevkifevleri raporuna göre tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunanların sayısı 2017 yılı verilerine göre 7 binin üzerinde. Yine 2017 verilerine göre 228 bin 983 toplam tutuklu ve hükümlünün yüzde 3.5'ini teşkil eden dolandırıcılık hükümlü ve tutuklu sayısının, 2018 yılı sonu itibariyle 8 bin civarında olması bekleniyor.
Yaşanan olay ve dolandırılan miktara göre, bölgesel olarak birinci sırada Marmara, ikinci sırada İç Anadolu, üçüncü sırada Akdeniz ve dördüncü sırada Güneydoğu Anadolu bölgesinin yer alıyor. İllere göre sıralama ise İstanbul, İzmir, Antalya, Adana ve Ankara ilk beşte.
Sadece İstanbul'da günde 50 ile 60 arasında dolandırıcılık mağdurunun İstanbul, Anadolu ve Bakırköy adliyelerine giderek dolandırıldığına dair şikâyet dilekçesi verdiğinin yansıdığı istatistik rakamlarına göre, kayıtlara geçenlerin haricinde, dolandırılıp dolandırıldığına inanmayan veya dolandırıldığını değişik sebeplerle ihbar etmeyenler de bulunuyor.
Yüzde 18-20 oranı ve "kamudan haksız çıkar sağlama" adıyla en fazla devletin zarara uğratıldığı dolandırıcılık olaylarında ikinci sırada vatandaşlar, üçüncü sırada ise vakıf ve dernekler bulunuyor.
Adli istatistik verilerine göre, mağdur olarak savcılıklara suç duyurusunda bulunup dava açanların sayısı 2010 ile 2015 yılları arasında 450 bin civarında olurken 2018 yıl sonu itibariyle bunun 500 binin üzerine çıkması bekleniyor.
Dolandırıcıların ana yöntemi, herkesten küçük bir miktar alarak hedef kitleyi büyütmek yerine, birkaç kişiden çok miktar alıp fazla dikkat çekmemek.
İNTERNETE DİKKAT
İnternet üzerinden alışverişin yaygınlaşmasını fırsat bilen dolandırıcılar gösterişli web siteleri ile sahte ürünler satarak da amaçlarına ulaşıyor. Yaz döneminde çok sık duyulan tatil sitesi dolandırıcılığı, "Hediye kazandınız" dolandırıcılığı, film setlerinde oyunculuk vaadiyle dolandırıcılık, ücretsiz ameliyat dolandırıcılığı, devlet büyüğü tanıdık ismiyle bağış toplama dolandırıcılığı, düzmece eğitim kurumlarıyla kayıt parası dolandırıcılığı ise son dönemlerde ortaya çıkan dolandırıcılık yöntemlerinden bazıları.
YASALAR YETERLİ DEĞİL
Konunun uzmanları, dolandırıcıları bu cürete iten gücü Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) dolandırıcılıkla ilgili yasaların caydırıcı olmaktan uzak olmasına bağlıyor. Uzmanlar, hırsızlığın değişik bir şekli olarak değerlendirilen dolandırıcılığın cezasının TCK'da hırsızlığın cezasının yarısı kadar olmasının, bu tür şebeke ve şahısları daha da cesaretlendirdiğini ifade ediyor. TCK'nın 156 ve 157'inci maddelerini kapsayan bu tür suçlarda, suçun nitelikli yani şebeke halinde yapılması durumunda bile cezanın üst sınırı 7 yıl.
Suçun niteliksiz, yani tekil yapılması durumunda ise 1 ile 5 yıl arasında hapis cezası uygun görülüyor. Yasada, birçoğu para cezasına çarptırılan zanlıların büyük bir bölümü ise tutuksuz yargılanıyor. Bu da suçlara kapı aralayan başka bir etken oluyor. Son yıllarda önü alınamayan kredi kartı ve internet dolandırıcılığında da üst sınırın 7 yıl olarak belirlenmesi, tek seferde milyonları vuran dolandırıcıların bu alanda da pervasızca davranmasına neden oluyor.
KİMLER KANDIRILMADI Kİ...
Mağdurları arasında sıradan vatandaşların yanı sıra ünlü isimler de var. 7 milyon liraya 12 tablo satın alıp tabloları taklit çıkan Ebru Gündeş, 16 villa ve 6 villa arazisini 800 bin lira değerindeki 14 eşit senede satın alıp senetleri sahte çıkan Ferdi Tayfur, sahte vekâletnameyle 12 milyon 650 bin lira karşılığında cip satılan Demet Akalın, tavuk restoranı açmak için ortak olarak yanına aldığı bir şahsa 2 milyon 500 bin liralık çek yazan Asuman Dabak. Telefon dolandırıcılığının kurbanları arasında ise 4.5 milyon lirasını kaptıran ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Erdener Yurtcan ile 50 bin dolar ve 10 bin lirasını dolandırıcılara veren Prof. Dr. Canan Karatay da var.