Kılıçdaroğlu Partisinin Grup Toplantısında Konuştu!


Kılıçdaroğlu Partisinin Grup Toplantısında Konuştu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ülke gündemine dair açıklamalarda bulunuyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasından önce bir gün arayla hayata veda eden Türk tiyatrosunun duayen isimleri Yıldız Kenter ve Jale Birsel’i anarak, başsağlığı diledi.

İstanbul’da iki genç kızın bir kadının saldırısına maruz kalması, olayın basında “Başörtülü kadınlara saldırı” şeklinde verilmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

MORALİNİZİ BOZARSANIZ PROVOKATÖRLER AMACINA ULAŞIR

* Herkesin kimliğine, yaşam tarzına, inancına saygı gösteren bir toplum olmak zorundayız. Huzuru böyle yakalayacağız. Başörtülü iki kızımıza saldırı yapıldı. Kendilerini aradım, morallerinin bozulmamasını istedim. “Bu ülkede bu tür provokasyonlar olabilir ama asla üzülmeyin” dedim. “Moralinizi bozarsanız bunların amacına ulaştığını gösterirsiniz” dedim. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmesini asla ve asla kabul etmiyorum.


TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HİÇ KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOK

* Rakiplerimizi, elde ettiğimiz devletin gücüyle yok edersek hangi demokrasiden bahsedeceğiz? Türk basının yeni amiral gemisi Sözcü gazetesidir. Sözcü gazetesi terör örgütüne yardım suçundan yargılanıyor. Bütün ömrü FETÖ’yle mücadeleyle geçen Sözcü yazarları terör örgütüne yardımdan yargılanıyor yahu… Bu ülkede demokrasi, can ve mal güvenliği var diyeceksiniz! Bir daha söylüyorum; Türkiye’de bugün hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.

SENİN BOYUN YETMEZ, BEN HER ŞEYİ ÖĞRENİRİM

* Türk-Katar ortaklığına devretmişler tank palet fabrikasını, kaça devrettin? Neden gizli kararname çıkarıyorsun? Sen kararnameyi gizliyorsun, demek ki bu milletten bir şeyi gizliyorsun. Özellikle benim öğrenmemi istemiyorsun. Senin boyun buna yetmez, ben her şeyi öğrenirim.

BEN ÜRETİYORUM ZATEN NEDEN BANA SATIYORSUN?

* Bunu soracağım da daha bir protokol var. O protokolü de gizliyorlar. Tank palet dolayısıyla gizlediğin protokolü açıklayacak mısın? Bu beyler çalıştıracaklar, asker bizim, tezgâhlar bizim, fabrika bizim, orada mal üretilecek, bana satacaklar. Ben üretiyorum zaten, neden bana satıyorsun? Ben bunu soruyorum zaten. ‘Kılıçdaroğlu bilmez, biz onu işletmesi için devrettik’ diyor. Kaça devrettik kardeşim? Hangi gerekçeyle ihaleyi yapmadın? Sana bu yetkiyi kim verdi? Bu soruların tamamı havada.

KENDİ SİLAH FABRİKASINI PEŞKEŞ ÇEKENLERİN…


* Onlar sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak! Ne Kılıçdaroğlu, ne CHP ne de 82 milyon geri adım atmayacak. Bunlar aynı zamanda Türkiye’de adaletsizliğin boyutunu gösteriyor. Devletin malının nasıl birilerine peşkeş çekildiğini gösteriyor. Kendisine şu soruyu da sordum, ‘Bana bir tane ülke gösterin kendi silah fabrikasını yabancı bir ülkeye kiralasın’ Var mı böyle bir örnek? Yok. Peki sen neden kiralıyorsun? Üstelik bedavaya! Sen ülkeyi yönetemiyorsun. Kendi silah fabrikasını yabancı bir ülkeye peşkeş çekenlerin bu ülkeye değil ceplerine faydası olur.

ETTİĞİ YEMİNE BİLE SADIK KALMADI

* Türkiye’nin şan ve şerefini korumak zorunda olan kişi koruyamadı arkadaşlar. Ettiği yemine bile sadık kalamadı. Mektubu aynen iade et dedik, etmedi. Otur iki cümle kullan, bu mektup doğru değildir de dedik, bu lafı bile kullanmadı. Mektubu alıp Trump’a takdim edeceğim dedi. Bu kadar ağır bir hakareti Türkiye Cumhuriyeti devleti yaşamamıştır.

KENDİSİNİ İKİNCİ SINIF OLARAK GÖRÜYOR

* Gitti orada S-400 pazarlığı yaptı. Arkasından mektubu takdim etti dedi. Niçin? Kendisini ikinci sınıf olarak görüyor. Aynı şeyi Mike Pence geldiğinde de yan yana oturmuştu. Oysa onun oturacağı yer cumhurbaşkanı yardımcısının karşısı. Egemenliğin eşitliği kavramına aykırı davranıyor. Ben eşit değilim, Türkiye Cumhuriyeti ve onun cumhurbaşkanı ikinci sınıftır ve ABD’nin egemenliği esastır mesajı veriyor.