Türkiye'ye Doğru Kaçıyorlar!


Türkiye'ye Doğru Kaçıyorlar!

Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), İdlib'in güney ve doğu kırsalında Suriye Ordusu'yla savaşmak üzere terör örgütü El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) ile anlaşmaya vardığı iddia edildi


Enab Baladi internet sitesine konuşan SMO Sözcüsü Yusuf Hammud, İdlib’de bulunan Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Suriye Milli Ordusu’yla yapılan görüşmeler sonucunda 2. ve 3. tümenden yaklaşık bin savaşçının İdlib’in güneyine ve batısına yönlendirildiğini söyledi.

HTŞ’den yapılan açıklamada da, operasyonların Halep’in güneyini de kapsadığını ve Suriye Milli Ordusu’nun cephede ön saflarda savaşacağı belirtildi.

REJİM TARIM BÖLGESİNİ VURUYOR

Habere göre; Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının bombaladığı Halep’in güneyindeki Zammar bölgesi, tarımın yapıldığı ve İdlib’in gıda ihtiyacının büyük oranda sağlandığı bölge.

Aynı zamanda Halep ve Şam arasındaki ulaşımı sağalayan kritik önemdeki M5 karayolunun üzerinde. M5 karayolunun devamındaki Sarakib ve Maarat Numan’da da Suriye ordusunun operasyonları son birkaç haftada yoğunluk kazandı.

TÜRKİYE SINIRINA DOĞRU GELİYORLAR
Suriye Ordusu'nun saldırılarından kaçan İdlib'deki siviller, eşyalarını da taşıdıkları uzun araç konvoylarıyla Türkiye sınırına yakın bölgelere ve terörden arındırılan Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı bölgelerine göç ediyor. Yerleşecek mekan bulamayan çok sayıda sivil, sınıra yakın yerlerdeki tarım arazilerine çadır kurmaya başlamıştı.
 

YAKLAŞIK 250 BİN KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ


Suriyede muhaliflerin elindeki son bölge olan İdlib’de, 2018 boyunca varılan ateşkes anlaşmaları sonucunda Şam yönetiminin kontrolü yeniden ele aldığı eski muhalif bölgelerinden gelenler ve aileleri yerleştiği için nüfus 2018 sonunda 3 milyonun üzerine çıkmıştı.

Türkiye, İdlib’deki operasyonların bu üç milyon kişiyi göçe zorlayacağını ve gelecek bir göç dalgasının Avrupa’yı da etkileyeceğini savunuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem Rusya’ya hem Avrupa ülkelerine göç dalgasına engel olma çağrısı yapıyor.

Kasım ayı başından itibaren yoğunlaşan saldırılarda 248 bin İdlibli yerinden edildi.


TÜRKİYE GÖZLEM NOKTALARI KURDU


Türkiye ve Rusya, İdlib’de HTŞ’nin ve “terör örgütü” olarak kabul edilen diğer radikal grupların varlığına son verilmesi için Eylül 2018’de bir anlaşma imzalamış, anlaşma sonrası ateşkes ilan edilmişti.

Ateşkesin ihlâl edilmemesi ve radikal örgütlerin alan kazanmaması için Rusya, Türkiye ve İran İdlib’de “silahtan arındırılmış bölge” ilan edilen alanda gözlem noktaları oluşturmuştu.

Anlaşma sağlandığı sırada bölgede HTŞ’nin hakimiyeti sınırlıydı. Ancak birkaç ay sonra HTŞ, Türkiye destekli silahlı muhalefetle çatışmaya girerek büyük oranda İdlib’de kontrolü eline aldı.

Yıl boyunca Suriye ordusu, Rusya’nın da desteğiyle zaman zaman İdlib’in güneyinde operasyonlar düzenleyerek bazı bölgeleri ele geçirdi.


GÖZLEM NOKTASININ ETRAFI ÇEVRİLMİŞTİ

Suriye ordusunun Mayıs ayında başlattığı ilk geniş çaplı operasyon sırasında da HTŞ, Suriye Milli Ordusu’nu yardıma çağırmıştı. Operasyon, Ağustos sonunda sona erdi. Bu operasyon sırasında Türkiye’nin bir gözlem noktası da Suriye ordusunun kontrol altına aldığı bölgede kaldı.

Yaklaşık bir buçuk ay sonra Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunda Barış Pınarı Harekâtı’nı başlattı. Operasyon, 22 Ekim’de Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmeyle sona erdi.

Erdoğan ve Putin’in 22 Ekim’deki 6 saatten uzun süren görüşmesi sırasında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da, İdlib’e giderek Suriye ordusu askerleriyle poz verdi.