CHP'den Bahçeli'ye Yanıt!


CHP'den Bahçeli'ye Yanıt!

CHP Sözcüsü Faik Özrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin  "Cumhuriyet Halk Partisine güvenimiz yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi ile bu üslubu Atatürk'ten uzaklaşmış, HDP ile kucaklaşmış bir CHP'linin hiçbir teklifi ile iş birliği yapma niyetimiz de kabulümüz de yoktur" açıklamasına yanıt verdi. Öztrak, "Sayın Bahçeli, ortağı ile birlikte FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili önerge verecekse bizim Meclis grubumuz bunu genel kurula indirmezler. Ama bekliyoruz, kendilerinin bir çoğunluk problemi yok. Bize güvenmiyorlarsa gerekirse çekimser kalırız. Getirsinler şu önergeyi, görelim bakalım Cumhur İttifakı içinde birbirlerine olan bağlılıkları ne kadarmış. Bir tek FETÖ'nün siyasi ayağı ortada yok. Bunun bir an önce ortaya çıkarılması gerekiyor. Sayın Bahçeli anlayabildiğimiz kadarıyla bunun sıkıntısını görüyor. Getirsinler kendi önergelerini, samimilerse bunu araştırsınlar" yanıtını verdi

Öztrak MYK toplantısı arasında açıklamalarda bulundu.

Öztrak, “Sayın Rauf Denktaş’ı vefatının yıl dönümünde  saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Dün kaybettiğimiz Taner Coşkun’a Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyoruz. Yine dün Almanya Millî Voleybol Takımı’nı yenerek Tokyo Olimpiyatları’na katılmaya hak kazanan ‘Filenin Sultanları’nı da tebrik ediyoruz. Bölgemizde yakın zamanda pek çok gerginlik yaşadık. ABD’nin İranlı bir komutana suikast düzenlemesi, ardından İran’ın Irak’taki ABD üslerine saldırı düzenlemesi tansiyonu iyiden iyi yükseltmişti. İran ve ABD arasında tırmanan gerginlik tüm dünyada ciddi endişe ve korkulara neden olmuştu. Bu gerginlik esnasından Ukrayna’ya ait yolcu uçağı düşürüldü, 180’e yakın kişi hayatını kaybetti. Buna benzer bir olayı 2014’te Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlikte de yaşamıştık" dedi. Malezya’ya ait bit yolcu uçağı karadan atılan bir füze ile düşürülmüştü. CHP olarak, İran’da düşürülen uçakta yaşamını yitiren masum siviller için üzüntülerimizi ifade ediyor, ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Bir daha böyle bir olayın ne dünyada ne de bölgemizde yaşanmaması tek dileğimiz" dedi.

"Bölgenin sorunları bölge ülkeleri çözmeli"
Öztrak, "Gerginlik herkesi bir şekilde etkiliyor. O nedenle sağduyu, akıl ve diplomasiye daha fazla şans verilmesi gerektiğinin kanaatindeyiz. Gerek İran gerekse ABD’nin gerilimi dağıtmamak adına attıkları adımları olumlu karşılıyoruz. Ancak dün Irak’ta ABD’nin üslerine yapılan yeni saldırılar ve İran’daki protestolar bölgemizde gerginliklerin azaltılmasının hiç kolay olmadığının açık seçik kanıtı. Diğer taraftan ABD Başkanı tarafından NATO’ya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında yeni bir misyon yüklemeye çalışmasını da ihtiyatla karşılıyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafya son on yılda çok yoruldu. 2010’ları kan ve gözyaşıyla kaybeden bölgemizin 2020’yi de kaybetmeye artık tahammülü kalmadı. CHP olarak bizim önerimiz son derece açık. Bölgenin sorularını bölge ülkeleri çözmelidir. Orta doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı kurulmalıdır. CHP iktidarında bölge ülkelerle geliştireceğimiz iyi ilişkilerle bu teşkilatın kurulması, Orta Doğu’da barışın sağlanması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Baştan beri Türkiye’nin Libya’daki iç savaşa taraf olmaması gerektiğini savunduk. Sayın Genel Başkanımız BM’nin de desteğiyle Libya’da ateşkes sağlanması gerektiğini birkaç defa dile getirdi. Türkiye’nin de taraflar arasında arabulucu rol oynamasının daha doğru olacağını da ifade etti. AK Parti Genel Başkanı bu çağrılarımızı Sayın Genel Başkanımızı uluslararası hukuka bilmemekle suçlayarak yanıtladı" ifadesini kullandı. 

"Libya'da ateşkesi olumlu karşılıyoruz"
Öztrak, "Meşru hükûmet ile darbeciler arasında arabulucu olur muymuş ama üç gün sonra Putin geldiğinde aynı Erdoğan Hafter’le hükûmet arasında arabuluculuğa soyunmuş. Bizim söylediğimiz noktaya gelivermiş. Doğru noktaya gelebilmek için illaki Putin’le görüşmek mi gerekiyor?  Akıl size Putin tarafından verildiğinde suspus kabul ediyorsunuz ama biz muhalefet olarak öneride bulunduğumuz zaman ağzınıza geleni söylüyorsunuz. Bizim dediğimizi daha önce yapmış olsaydınız Ankara’nın bölgedeki itibarı artacaktı. Şimdi ne oldu? Moskova’nın ve Putin’in itibarı ve etkinliği artmış oldu.  Moskova Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında uluslararası oyun kurucu oldu. Bugün Moskova’da Sarrac ve Hafter arasında ateşkes anlaşmasının imzalanacağı söyleniyor. Dikkat edin Ankara ve İstanbul’da değil, Moskova’da… Libya için ateşkes anlaşması Moskova’da, barış görüşmesi Berlin’de bölgenin sorunları emperyal başkentlerde görüşülüyor. Tüm bunlara rağmen ateşkesi olumlu karşıladığımızı bildirmek isteriz" düşüncesini dile getirdi.        

Öztrak konuşmasında şunları kaydetti: 

Moskova’nın etkinliğini arttırdığını yer ise İdlib. İdlib’de çatışmaların ne zaman başlayacağına, duracağına Moskova karar veriyor.  İdlib meselesi kesin olarak çözmek zorundayız. İdlib’den ülkemize gelecek yüz binlerce radikal ülkemiz için en büyük beka meselelerinden biridir. Açıkça söylüyoruz, bu meseleyi Suriye hükûmeti ile görüşerek kesin bir şekilde bağlamalıyız. İdlib meselesi Türkiye’nin başını daha fazla ağrıtmadan Suriye yönetimi ile görüşülerek kesin bir sonuca bağlanmalıdır.    İdlib’de ateşkes ilan edilmesini olumlu karşılandığımızı belirtmek isteriz. Saray kibiri bırakıp muhalefeti dinlese ülkede kendileri de bu işten kârlı çıkarlar.      

"İstikrar artacak diye millete dayatılan ucube tek adam rejimi mehter adımıyla bile yürümüyor"
Erdoğan’ın ‘fırdönme’ siyaseti partisini, çalışma arkadaşlarının ve yandaş havuz medyasının da başını döndürmeye başladı. Zavallılar dün ak dediklerine bugün kara demek zorunda kalıyorlar. Bunun en son örneği AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın ‘Arabulucuk’ yok demesidir. Putin görüşmesinin ardından bakanlar arabuluculuk açıklaması yaptılar. Sayın Ünal Saray’ın yaptıklarının farkında değil.   Ünal, CHP’yi Hafter’e uluslararası meşruiyet kazandırmakla suçladı. Ama anlaşılan sayın Ünal, Lavrov ile ortak açıklama yapanın Dışişleri Bakanı olduğunu düşünmemiş. Çavuşoğlu birkaç gün sonra partisinin genel başkan yardımcını yalanladı.   Koalisyon hükûmetlerinde dahi böyle bir kakafoni yaşanmamıştır. Kimin ne dediği ve ne yaptığı belli değil. İstikrar artacak diye millete dayatılan ucube tek adam rejimi mehter adımıyla bile yürümüyor.

"Varlık Fonu ile istediklerini kurtarıyorlar"
Termik santralların bacalarına filtre takılmasını öteleyen kanun teklifi AK Parti’nin mutfağında hazırlanmıştı, onu yine her zaman yaptıkları gibi birtakım milletvekillerine verdiler. Millet, kendisine ciddi şekilde zarar verecek bu düzenlemeye karşı çıkınca da bu yasayı kalktı AK Parti Genel Başkanı veto etti. Ne oldu? Kendisini kurtarmak için AK Partili ve MHP’li milletvekillerini açığa düşürdü. Sonra açığa düşen milletvekilleri veto nedeniyle AK Parti Genel Başkanı’na teşekkür için sıraya girdi. Bu kadar tebrik edecekseniz daha önce neden buna oy verdiniz? Partide umreye kimin gideceğine dahi Sayın Erdoğan karar verirken herhalde bu yasanın ondan habersiz Meclis’e geldiği söylenirse buna kimse inanmaz. Bu milletin aklıyla alay etmektir.

Bu ucube rejimde devletle parti arasındaki sınır tamamen kalktı. Devlette liyakat bitti. Metal yorgunluğunun kirli siyaseti devleti artık işlemez hale getirdi. Bürokrasi çalışmıyor.  Varlık Fonu ile istediklerini kurtarıyorlar, istediklerini kurtarmıyorlar.

Sanırsınız devlet aile şirketi. En son Ziraat Bankası’nın bir iştirakinin simitçiyi kurtaracağı ortaya çıktı. Biz bunu tartışırken başka bir şey oldu. Perakende satış yapan bir şirkete 20 milyon lira kredi verilmiş, bundan sonra konkordato ilan edilmiş. Çiftçiye 10 bin lira kredi vermek için ev tapusu istiyorlar, ne biçim banka yönetmek anlamak mümkün değil.

Bahçeli'nin açıklamaları, FETÖ'nün siyasi ayağının araştırılması önerisi
Bizim vermiş olduğumuz önerge henüz genel kurula inmedi. Eğer sayın Bahçeli, ortağı ile birlikte FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili önerge verecekse bizim Meclis grubumuz bunu genel kurula indirmezler. Ama bekliyoruz, kendilerinin bir çoğunluk problemi yok. Bize güvenmiyorlarsa gerekirse çekimser kalırız. Getirsinler şu önergeyi, görelim bakalım Cumhur İttifakı içinde birbirlerine olan bağlılıkları ne kadarmış.

Bir tek FETÖ'nün siyasi ayağı ortada yok. Bunun bir an önce ortaya çıkarılması gerekiyor. Sayın Bahçeli anlayabildiğimiz kadarıyla bunun sıkıntısını görüyor. Getirsinler kendi önergelerini, samimilerse bunu araştırsınlar.