Bakan Akar'dan Önemli Açıklamalar!


Bakan Akar'dan Önemli Açıklamalar!

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar celp işlemlerine ilişkin, "182 bin gencimizin sevkleri, Sağlık Bakanlığı ile koordineli yapılacak testlerin ardından mümkün olacak." ifadelerini kullandı


Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bir televizyon programının canlı yayınında açıklama yaptı. Asker sevkleri, uğurlamalar, corona virüsle mücadele , terörle mücadele ve Libya ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
 
Bakan Akar'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

(Corona virüsle mücadele) Şu ana kadar operasyon bölgelerimizde vakaya rastlanmadı. Operasyon bölgeri dışında 96 pozitif vakamız var.
 
(Asker uğurlamaları) Gençlerimize yakışmayan bazı manzaraları görüyoruz. Sağlıklı dönmeleri ve birliklerine teslim olmaları önemli.
 
(Asker sevkleri) 182 bin gencimizin sevkleri, Sağlık Bakanlığı ile koordineli yapılacak testlerin ardından mümkün olacak.
 
Terörle mücadele konusunda kararlıyız. Bu konuda biz Irak'ta gerekli konuşmaları yapıyoruz. Fakat buradaki diğer taraftan da terörle mücadele konusunda yapılması gereken ne varsa yapıyoruz.
 
Bölgede mücadele yoğun şekilde devam etmekte. Genel anlamda operasyonel değil ayrıca MİT ile özel hedeflere karşı da teknik, taktik, başarılı operasyonlarımızı sürdürüyoruz.
 
2020 1 Ocak'tan itibaren operasyonları değerlendirdiğimizde toplam 431 terörist etkisiz hale getirildi.
 
24 Temmuz 2015'te başlayan bir harekatımız vardı. Teröristlerin inlerinin başlarına yıkılması konusunda o günden itibaren 16 bin 871 terörist bölgede etkisiz hale getirildi.
 
Terör örgütünden kaçışlar çoğaldı. Teslimler çoğaldı. Buraya katılımlar azaldı. Bu terör örgütünün sözde başındakiler, bunun bir çıkar yolu olmadığını anladılar. Bizim dileğimiz alttakilerin de bunu anlamaları. Gelip adalete teslim olmaları.
 
En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bizim için durmak yok, devam edeceğiz.
 
HAFTER'İN BAŞARILI OLMA İHTİMALİ YOKTU
 
En büyük güç haklı olmak, adalete uygun olmak. BM tarafından tanınan, Libya'nın tamamını temsil eden bir güçten bahsediyoruz. Bizim yaptıklarımız, çalışmalarımızın tamamı uluslararası hukuk temelinde gerçekleşmekte. BM'nin tanıdığı hükümetin devletimize yaptığımı bir davet var, bir mektup var Sarrac'ın.
 
Bizim Libyalı kardeşlerimizle 500 yıla yakın bir tarihimiz var. Ortak kültür, tarihten bahsediyoruz. Dolayısıyla oradaki kardeşlerimizin problemlerine bigâne kalmamız mümkün değildi.
 
Burada haksız olan, darbeci olan, hukuka sığmayan, aldığı gayri hukuki desteklerle Hafter'in başarılı olma ihtimali zaten yoktu.
 
HAFTER KAYBOLACAK
 
Hafter kendi başına bir güç olarak çıkmadı ortaya. Bir takım güçlerin kullandığı bir araç olarak bulunuyordu. Bunun geleceğini, kabiliyetini gördüler. Bu destek ortadan kalktıkça Hafter'in de orada kaybolacağı kesin.
 
Hatta teyide muhtaç bazı haberlere göre Hafter'in Libya dışında olduğu başka bir ülkede olduğu yönünde gelen haberler arasında yer alıyor.Tepkiler bilgi noksanlığı ve duygusal. Biraz önce anlatmaya çalıştığım gibi Türkiye'nin attığı adımların tamamı uluslararası hukuk normlarına göre yapılmaktadır.
 
SAYGI DUYULMASI LAZIM

 
Libya, BM tarafından tanınan hükümetin daveti üzerine oradayız. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması da tamamıyla iki egemen devletin imzalarıyla belirlenen bir anlaşma.
 
Buna herkesin saygı duyması lazım. Bu konuda herhangi bir şekilde yaptığımız çalışmayı uluslararası hukuk normlarına aykırı şekilde sulandırmaya çalışmak hiç de doğru bir davranış değil.
 
Bu son derece açık, yeterli ve geçerli bir belgedir bu. Biz yapılması gereken neyse yapacağız. Bu konuda da tarafların, eylemlere-faaliyetlere saygı duymalarını bekliyoruz.
 
Bu konuda ülkemizin devlet olarak, TSK olarak gücümüz kuvvetimiz belli. Bu tehditlerin bizim faaliyetlerimize hiçbir etkisi olmayacağını belirtmek istiyorum.
 
O bir dil sürçmesidir. Yunanlıların Türkiye ile savaşmak isteyeceğini ben matematik olarak uygun olmadığını, doğru olmadığının altını çizmek istiyorum.
 
Biz Yunanistan ile Ege'de Kıbrıs'ta Trakya'da bütün sınırlarımızla iyi komşuluk ilişkilerine dayalı olarak, barışçıl yöntemlerle konuşmak suretiyle sorunlarımızı çözebileceğimize inanıyoruz.