CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasına destek amacıyla bağış kampanyası başlattıklarını bildirdi
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:
İyi günler arkadaşlar, merhabalar. Evet, “Her şey çok daha güzel olacak.” Bu, İstanbul seçimlerinin iptalinin sonrasında bize halkımızın bu haksızlık karşısında o gece verdiği gücün sloganı, haklılığımızın sloganı “Her şey çok daha güzel olacak.” Ekrem Bey’e, bize Cumhuriyet Halk Partililere o gece o haksızlığın, büyük hukuk haksızlığının yapıldığı gece verilen moralin sloganı bu.
O gece halkımız sadece moral vermekle kalmadı, bize bağış da yapmak istedi, parasal güç de vermek istedi. Moral gücü yanı sıra parasal güç de vermek istedi. Şunları göstereyim size; bakın daha o gece 7’sinde, 6’sında “Demokrasi için bağış” adı altında 880 lira yatırmış. Daha biz böyle bir kampanya falan başlatmamışız, ama bulmuş partimizin hesabını para yatırmış. “Her şey çok güzel olacak” sloganıyla para yatırmış, 14 lira yatırmış, 14 lira…
Bu bize çok büyük bir güç verdi, moral verdi, gerçekten de ilave olarak ve bu gelen talepler karşısında, buna benzer talepler karşısında bir kampanya başlatmak istiyoruz. Hem yurtiçinde, hem de yurtdışında bulunan seçmenlerimiz Ziraat Bankasının, İş Bankasının, Halk Bank, Garanti Bankası ve Vakıfbank’ın ilgili şubelerine ve burada belirttiğimiz hesap numaralarına başvurarak bize güç vermek, Ekrem İmamoğlu’na güç vermek için, İstanbul kampanyamız için bize destek olmak amaçlı olarak para yatırabilecekler. Biz kendilerinden sadece 20 lira istiyoruz. Sadece 20 lira istiyoruz çok fazla değil. Aslında siyasi partilere 54 bin 566 lira bağış yapılabiliyor. Üst sınır 54 bin 566 lira ama biz kendilerinden sadece 20 lira istiyoruz. Bu bizim için yeterli olacaktır. Bu seçimi tekrar kazanmamız için, her şeyin çok güzel olması için, tekrar daha güzel olması için yeterli bir sebep olacaktır.
Bir de şunu söyleyeyim, başka kampanya yok. Bunun dışında, bu verdiğimiz numaralar dışında ve banka hesap numaraları dışında başka bir kampanya söz konusu değil. Bazı uyanıklar bu arada Ekrem İmamoğlu kampanyası, Cumhuriyet Halk Partisi kampanyası adı altında para toplamaya çalışıyorlarmış, onlara kimsenin kanmaması lazım. Sadece hesap numaralarımız bunlardır, bunlar dışında hiçbir yere para yatırılmamasını rica ediyoruz.
Değerli arkadaşlar sorularınız var mı?
Soru- Efendim bu toplanan paraların dağılımı nasıl olacak, nasıl kullanılacak buna yönelik bir çalışmanız oldu mu?
Bülent KUŞOĞLU- Bunu özellikle İstanbul kampanyamızda kullanacağız. Biliyorsunuz genel seçimlerde ve yerel seçimlerde siyasi partiler Hazine yardımı alırlar. Ama ara seçimler için, ya da bu tür yenilenen seçimlerle ilgili olarak bir yardım söz konusu değil. İstanbul seçimi aslında başlı başına bir Türkiye çapında seçim tekrarı gibi masraflı bir iş. 16 milyon nüfusu olan bir yer, 10 milyonun üzerinde aşağı yukarı 11 milyon seçmenimizin oy kullanmasını beklediğimiz bir yer. Türkiye çapında yapılan masrafın, harcamanın bir benzeri tekrar yapılacak. Tabi Hazine yardımı da alamayacağız, yeni seçimden çıkmış vaziyetteyiz. Halkımızın bu desteği bizim için çok çok kıymetli olacak ve “Her şey çok güzel olacak” inşallah.
Soru- Efendim aslında bu gündem dışı ama, Semih Yalçın’ın Engin Özkoç hakkında ağır eleştirileri olan bir yazılı açıklaması oldu. Dün kendisi Bahçeli için ‘yok hükmündedir’ demişti. Aynı şekilde ‘Bahçeli de Kılıçdaroğlu’nu yok hükmünde sayıyor’ gibi benzeri ağır sözlerle bir eleştirileri oldu. İnceleme fırsatınız oldu mu, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bülent KUŞOĞLU- Değerli arkadaşlar, bunlar toplumumuzu huzursuz eden açıklamalar. Bunlar için üzülüyorum, gerçekten bunun olmaması gerekiyor. Hepimiz yarınlarımızla ilgili endişe ediyoruz. Türkiye’nin büyük sıkıntıları var, ekonomik bir krizi var, tarihinde görmediği derinlikte bir ekonomik kriz bu. Siyasi krizimiz var. Siyasi sistemimiz çalışmıyor, sıkıntılarımız çok fazla. Dış politikada bir kapana kısılmış vaziyetteyiz. Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ortadoğu, Suriye birçok sıkıntı yaşıyoruz. Böyle bir ortamda vatandaşın bizden beklediği daha makul bir siyaset tarzı. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu tür açıklamalar bizi üzüyor. Özellikle Çubuk linç girişiminden beri yapılanlar, bunları destekleyen açıklamalar bizi gerçekten üzüyor, bunların olmaması lazım. Ben bu konuya mümkün olduğunca daha fazla girmek istemiyorum. Sadece toplumumuzun, milletimizin bu konuda üzgün olduğunu, sıkıntılı olduğunu ve siyasilerin bu tür açıklamalar yapmamaları gerektiğini düşündüğümü söylemek istiyorum.
Soru- Sayın Kuşoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi 20’şer lirayla İstanbul’da bir seçim kampanyasına hazırlanacak, ama rakibiniz Cumhur İttifakının AKP ve Cumhurbaşkanlığı devlet imkanlarıyla bu yarışta olacağı ve Genel Merkez dahil bütün imkanlarıyla maddi, manevi, MHP ki adayda çıkartmadığı için o fazla para harcamadı son seçimde, o da İstanbul’da kamp kuracak. Dolayısıyla rakip Binali Yıldırım’a çok büyük bir maddi destek var. Bu maddi destek Ramazan yardımlarıyla başlamış bile gelen istihbarata göre. Maddi, manevi herhalde sosyal yardımlar da bu Ramazan vesilesiyle sonuna kadar açılacak. Hatta istihdam yaratılacak, iş imkanları verilecekti İstanbul’da. AKP’nin bir de bu vaatleri var. Bu kadar büyük bir devlet gücünün, Cumhur İttifakı gücü karşısında 20’şer lira ve CHP’nin, İYİ Partinin, Millet İttifakının kazanma şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bülent KUŞOĞLU- Çok teşekkür ederim, güzel bir soru bu da. Devletin hakikaten sınırsız imkanları var ve bunlar kullanılıyor. Bundan önceki seçimde de kullanıldı, 31 Mart’ta da kullanıldı, şimdi de kullanılacak. Seçimin tekrarına karar verdirenler muhakkak ki seçimi kazanmayı da amaçladılar. Nasıl kazanacaklarını da planladılar, bu gücü sınırsız olarak kullanmayı da hesaplıyorlar. Devlet gücünü kullanarak seçimi iptal ettirenler her şeyi yapacaktır. Ama biz milletten gücümüzü alıyoruz, devletten değil. Devlet millet için vardır, bu millet bu devletten büyüktür onu gösterecektir. Bu devlet bu millet için vardır. Bu devletin imkanları bu milletin aleyhine kullanılamaz. Bunun da hesabı sorulacaktır tabi ki. Teşekkür ederim bu soru için de.
Soru- Efendim kampanyaya yapılan bağışlar bir yerde yer alacak mı, gösterilecek mi? Ne kadar toplamda bağış yapıldığı ve bunların harcamalarına yönelikte faturalandırma işlemleri yine şeffaflık çerçevesinde kamuoyuna duyurulacak mı?
Bülent KUŞOĞLU- Tabi, Siyasi Partiler Kanunu gereğince zaten bu kampanyayı düzenliyoruz. Siyasi Partiler Kanununa göre banka hesap numarasına yatırılması durumunda herhangi bir belge verilmiyor. Zaten banka kayıtları yeterli oluyor ve bu konuyla ilgili olarak da Yargıtay’ın bizi biliyorsunuz Anayasa Mahkemesinin denetlemesi sözkonusu. Onlara hesap veriyoruz. Her sene hesap veriyoruz, yine bu konuyla ilgili olarak da hesabımızı vereceğiz tabi ki.
Soru- Efendim biraz önce İstanbul seçimlerini genel seçim gibi değerlendirmek gerekir, öyle bir ekonomik etkisi var dediniz. İstanbul seçimlerinin ülke ekonomisine etkisini de bir değerlendirmenizi alabilir miyiz acaba?
Bülent KUŞOĞLU- İstanbul seçimlerinin ülke ekonomisine etkisi daha ilk günden aşağı yukarı ortaya çıktı. 6 liranın altında olan dolar biliyorsunuz bugün 6.20’yi buldu. Dövizin yükselmesiyle birlikte Türkiye’de enflasyonun artacağı, hemen hemen her şeyin fiyatının artacağı, Türkiye’nin pahalanacağı, ekonomik dengelerin altüst olacağı çok açık. Bunu da hükümetin, hükümet diyorum artık hükümet de yok ama iktidarın biliyor olması lazım. Muhakkak ki biliyorlar. Ama bütün bunları dinlemediler. Bu İstanbul seçimlerinin tekrarıyla beraber binlerce insan, yüzbinlerce insan işsiz kalacak, sıkıntıya girecek, yapılması gerekenler yine geciktirilecek, yapılmayacak ve Türkiye bir yıl daha kaybetmiş olacak. Bunları görmeden sadece siyasi bir hırsla böyle bir kararı aldırmak Türkiye’ye çok büyük bir maliyet getirecek maalesef tabi ki.
Soru- Efendim izin verirseniz bir soru daha sorayım. Anadolu Ajansından meslektaşlarımız burada üzerlerine alınmasınlar lütfen. Bu İstanbul seçim sonuçlarını da yine Anadolu Ajansının bu yönetimi mi kamuoyuna duyuracak, sonuçları açıklayacak? Nereden aldığı belli olmadı hala 31 Mart seçimlerini her ne kadar ama o gece yaşananlar medya tarihine de bir kara leke olarak geçti. Anadolu Ajansıyla mı izleyecek Türk halkı?
İkincisi de, bu YSK’yla yine seçime gidiliyor. Aynı kurul, şaibeli kurul, alınan kararlar ortada, hukuk dışı olduğu iddiaları bütün anayasa hukukçuları tarafından da dile getiriliyor. 31 Mart’ta bu olumsuz iki tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bülent KUŞOĞLU- Anadolu Ajansı yine kendisine verilen görevi yapmaya çalışacaktır, ona bizim diyeceğimiz ya da engel olmamız mümkün değil, ama biz kendi partililerimizle birlikte 31 Mart’ta yaptığımız gibi-ki aşağı yukarı biz aynı saatlerde 31 Mart’ta İstanbul seçimi sonuçlarını almıştık-yine kendi imkanlarımızla, kendi partililerimizle, kendi oluşturduğumuz organizasyonla bu işi gerçekleştireceğiz ve biz de Anadolu Ajansıyla birlikte onlar dediğiniz gibi nereden bilgi alıyor bilmiyoruz ama biz de onlar kadar hızlı o bilgiye sahip olacağız. Biz devlet imkanlarını kullanmayacağız, ama partililerimizin imkanları ile bunu bir kere başardık bir daha başaracağız hiç şüpheniz olmasın.
Diğer sorunuz YSK’ydı. Biz YSK’ya güvenerek değil milletimize güvenerek giriyoruz bu seçime ve alacağız hiç şüphemiz yok. Çünkü inanmış, gerçekten imanlı bir milletin olduğuna inanıyoruz arkamızda. Vicdanı olan, imanı olan, izanı olan herkes Cumhuriyet Halk Partisini, Ekrem İmamoğlu’nu bu seçimde destekleyecektir. Biz siyaset Müslümanı değiliz.
YORUMLAR