Kalın: “Afrin’de barış kazandı, terör kaybetti”

Kalın: “Afrin’de barış kazandı, terör kaybetti”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde yer alan yazısında Zeytin Dalı Harekâtı’nı değerlendirdi.

24 Mart 2018 - 11:22


20 Ocak’ta başlayan harekâtın Afrin’in alınmasıyla kritik bir aşamaya geçtiğini hatırlatan Kalın, “bölgenin PKK/PYD unsurlarından temizlenmesi terörle mücadelede büyük bir başarı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik önemli bir adım olarak desteklenmeliydi. Ancak bazıları Türkiye’nin zaferinden ve PKK’nın mağlubiyetinden rahatsızlık duyuyor. Böylece bazı Batılı çevrelerin düşünce tarzındaki sorunları açıkça görmüş olduk” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin PKK/PYD konusundaki tavrının belli olduğunu ve bu grupların tıpkı DEAŞ gibi terör örgütü olduğunu kaydeden Kalın, “Kürtleri temsil iddiasındaki bu Marksist-Leninist terör örgütüne karşı birçok cephede mücadele veriyoruz. Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelesi nasıl Müslümanlara veya Araplara karşı değilse, PKK ile mücadelesi de asla Kürtlere yönelik olmamıştır” dedi.
Kalın, Zeytin Dalı Harekâtı’nın hızlı ve etkili biçimde sürdürülmesinden rahatsızlık duyan çevrelerin Afrin zaferinin ‘DEAŞ ile mücadeleye zarar verdiği’ ve ‘Batı’nın Kürtleri aldattığı’ şeklinde eleştirildiğini hatırlatarak “Biz burada hangi Kürtlerden bahsedildiğini anlamıyoruz. PKK’lı teröristleri mi, yoksa örgütün modası geçmiş ideolojisine, baskılarına, infazlarına, adam kaçırmalarına ve Kürt çocuklarının zorla silah altına alınmasına karşı çıkan Kürtlerden mi bahsediyorlar? Bu yaklaşıma göre PKK militanı veya sempatizanı olmayanlar Kürt sayılmıyor. Kürtleri desteklemekten kasıtları PKK terör örgütünü Suriye, Irak ve İran uzantılarıyla birlikte açıkça desteklemekten başka bir şey değil” ifadelerini kullandı.

Kalın, sözlerine şu şekilde devam etti:

“PKK’yı sadece bir piyon olarak gören milyonlarca Kürdün varlığını görmek veya itiraf etmek istemiyorlar. Sözde Batılı uzmanlar, PKK’lı olmayan Kürtlerin yok hükmünde olduğunu söylüyor. Aynı şekilde Afrin’i özgürleştiren Özgür Suriye Ordusu saflarında savaşan Suriyeli Kürtler olduğunu gözardı ediyorlar.

Bu yaptıklarının ‘ırkçı KKK örgütüne üye olmayan beyazlar beyaz değildir’ veya ‘neo-Nazi olmayan Almanlar Alman değildir’ demekten hiçbir farkı yok.

Bu hatalı mantıkla Kürtleri, Türkiye’yi, Suriye’yi ve Ortadoğu’yu anlamamızı sağlayacak rasyonel bir yaklaşım üretilemez. Obama yönetiminin, PKK’nın Suriye uzantısını destekleme kararı ölümcül bir hataydı. İstedikleri kadar stratejik manevra veya safsata yapsınlar, bu gerçeği değiştiremezler. DEAŞ ile mücadele adı altında PKK terör örgütüne verilen destek ilk başta Kürtlere yapılmış bir haksızlık ve adaletsizlikti. Bu karar NATO müttefiki olan Türkiye ve ABD’yi de önemli bir bölgesel meselede karşı karşıya getirdi. Sözde uzmanlar Türkiye’yi DEAŞ ve PKK terörüyle mücadele ettiği için eleştireceklerine bir NATO müttefikine karşı nasıl terör örgütüyle işbirliği yaptıklarını açıklasınlar.

Afrin operasyonu hızlı ve başarılı şekilde tamamlandı. Burada sivil kayıpları engelledik. Şehirler ve kasabalar zarar görmedi. İnsani kriz yaşanmadı. Şimdi siviller evlerine dönmeye başlıyor. Uzman kılıklı PKK destekçileri lütfedip Afrin’in fotoğraflarını Musul ve Rakka fotoğraflarıyla yan yana koyarlarsa aradaki farkı görürler. Aslında Türkiye’yi, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarını terörle mücadele model olarak göstermeleri gerekir. Bugün Türkiye’nin zaferine üzülenler aslında PKK’nın yenilgisine üzülüyor.”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Afrin’de demografik değişiklik iddialarını da kesin bir dille yalanladı.

“Türkiye hiçbir zaman demografik değişiklik gibi bir işin parçası olmamıştır. Cerablus-El Bab hattında yaptıklarımızı herkes biliyor. Afrin’in demografik yapısıyla oynanacağı iddiası bir PKK yalanından ibaret. Esasen örgüt bu işi Tel Abyad, Ayn El Arab ve başka yerlerde yaparak savaş suçu işlemiştir.

Afrin harekâtı bir başka gerçeği daha ortaya çıkardı: Suriye’deki PKK varlığını meşrulaştırmak için ‘ÖSO’nun iyi savaşamadığı’ yalanı ortaya atılmıştı. Hem Cerablus’ta hem de Afrin’de ÖSO’nun yeterli destek alması hâlinde disipliniyle, kabiliyetleriyle DEAŞ ve PKK terör örgütlerine karşı neler yapabildiğini gördük. PKK/PYD’nin sahadaki en etkili güç olduğu ve bu nedenle desteklenmesi gerektiği iddiasının mantıksızlığı ortaya çıktı. Örgüte verilen desteğin herhangi bir gruba verilmesi hâlinde o grubun en etkili güç olacağı anlaşıldı.

Afrin harekâtı barışın zaferi, terörün yenilgisidir. Suriye’nin kuzeyindeki terör tehdidine ciddi bir darbe indirilmiştir. Bu yönüyle operasyonun, terörün her türüne karşı net bir tavır takınan herkes tarafından desteklenmesi gerekir.”
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x