GÖSTERİŞ DÜĞÜNÜ


İnsanlar her zaman birbirlerinin arkasından yaptıkları şikayetlerinde, aşırı olan davranışlara karşı rahatsızlılarını belirtmekte gecikmezler. Hem eleştiri yapan ve hem de eleştiriye açık olanlar azınlıktadırlar. 

Eleştiriler her zaman negatif değildir bence. İnsanlar eleştirildiğinde, neden her zaman buna karşı olduklarını gösterir ve kızgınlık tepkisi gösterirler, zira eleştiriler insana yetersiz olduklarını veya bilinçsizliklerini gösterdiği içindir ki eleştiriler her zaman pek hoş karşılanmazlar. Aslında eleştiriler negatif oldukları zaman, pozitif olan yönleri de apaçık gösterirler. 

Genel de gösteriş derken, negatif bir enerji yükleriz, çünkü gösteriş bilinen normal bir davranış değil, kimsenin haz duymadığı bir olumsuzluk ve hoşa gitmeyen davranışlarda saklanmaktadır. Bu negatif enerji nedense gösteriş yapana karşı bir hazımsızlıkla bağdaşmaktadır, çünkü gösteriş genelde çok seviyesiz, kültürsüz ve çok cahil bir davranış olarak nitelendirilmektedir. 

Neden gösteriş yapılıyor ve kimler gösterişe meraklıdır?

"Gösteriş" terimi nedir diye baktığımızda, zaten terim kendisini açıklamakta. Bir şeyleri birilerine, bir yerlere gösterme amacı ile, gösterişler, sergiler yapılmakta. Acaba biz bu terimi insiyaki olarak yanlış mı tanımlıyoruz? Anladığım kadarı ila artık gösteriş o kadar çok moda olmuş ki, bilhassa tanınmış insanlar başarılarının ve mal varlıklarının kendi reklamını yapar olmuşlar. Ve bu şekilde reklam ve gösteriş yapmanın neredeyse başarının bir anahtarı olduğu bile düşünülmekte. 

Bir de cahil ve eğitimsiz kişilerin bu modaya uyarak, en ufak bir hadisede kendi reklamlarını aşırı bir şekilde yapmaları ve sadece kendilerini alakadar eden davranışlarını, başkalarına çelim ila, çifte atar gibi “gösterişleri” o kadar komik ki neredeyse trajik bir durum almakta. 

Birilerinin bize yaptığı gösterişe karşı hepimiz duyarlıyızdır, bunu kimse inkar edemez. Bu durumdan hoşlansak da hoşlanmasak da hem eleştiri yaparız ve hem de aynı şekilde davranmaktan kaçınmayız.

Mesela, gösteriş merakı aslında hoş bir davranış değil ama bir ihtiyaçtır. İnsanın kendisi ile yetersizliğinin bir aynasıdır. Bu gibi davranışlar ila eksik olan duygu ihtiyaçları giderilir sanılıyor ama aslında insanlar kendilerini küçük ve acınacak bir duruma soktuklarını nedense kavrayamamakta.

Gösteriş genelde mal varlığı ila etrafa kıskançlık ve çekememezlik duygusunu vermek isteğini kamçılamaktadır. Başkasını gösteriş ile küçümsemek ve ona kıskançlık duyguları tattırmak adeta bir zevk olarak hissedilmektedir.

Gösterişe meraklı insanlarla beraber olmaktan nedense hepimiz kaçınırız, zira gösteriş ila küçümsenmek kimin hoşuna gider. Bazı insanlar bu tür insanlardan kaçınsalar, bazıları da tam tersine daha çok ilgi duyarlar ama bilinen odur ki, gösteriş meraklısı insanlar genelde özgüveni eksik insanlardır. Ne kadar abartılı gösteriş çabasında iseler, bir o kadar da komik ve acınacak bir durumdadırlar.

Genelde kadınlar gösterişe meraklıdır diye bilinir ama erkekler de gösterişe meraklıdır, belki aynı ölçülerde olmasa da gösteriş merakı erkeklerde de mevcuttur. Bir insan eğer belli başlı işlerde çok duyarlı ve başarılı ise bunun için illa ki kendisini abartılı bir şekilde anlatması ve övünmesine gerek mi vardır. Hepimizin iyi ve başarılı olduğumuz taraflarımız ve iyi olmayan başarısız yanlarımız da var.

Böylesi kendini beğenmiş, trip atan, özgüven eksikliği yaşayan ve dünya malı ile herşeyi ölçen insanlarla kimse aynı yerde bulunmak istemez. Hepimiz insanız ve kimsenin, kimseden üstün olmadığına inanmaktayım. Hepimizin birileri için bir değer taşıdığına eminim ve gösterişten uzak sade insanların herkes tarafından daha çok sevildiği bir gerçektir

İngiliz devlet adamı Lord Chesterfield oğluna verdiği bir nasihatta şöyle der: Eğer becerebilirsen, başkalarından daha akıllı ol ama bunu onlara söyleme...

İnsanın güzel yanları ve bilgisi zaten kendisini apaçık gösterir, bunun için abartıya hiç lüzum kalmaz. Zaten alim olan kendisini gösterişi ile değil de mütevazi yapısı ila belli eder.

Fani dünyada hepimiz birer Faniyiz, ne demişler bu dünyadan götüreceğimiz üç beş metre bez, neyin hesabı ve kitabını yaparız bilmem..


Sağlıcakla kalın...