AKP BU SEÇİMİ SAKATLAMAYA ÇALIŞIYOR


1982 Anayasasının 79. Maddesi seçimlerin genel yönetim ve denetiminin yargı organlarınca yapılmasını anayasalaştırmış; bu madde kurulan Yüksek Seçim Kurulunu da, seçim uyuşmazlıklarının çözümünde nihai yetkili anayasal bir kurul haline getirmiş; Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkilerinin kanunla düzenleneceği hükmünü getirmiştir.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki 298 sayılı yasanın “Yüksek Seçim Kurulu” başlığını taşıyan 11. Maddesi Anayasamızın 79. Maddesindeki Yüksek Seçim Kurulu’nun teşkil şeklini aynen tekrar ettikten sonra, bu maddenin 2. Fıkrasında, Anayasanın 79. Maddesinden farklı olarak “Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.” Hükmünü getirmiştir.

Yani Yüksek Seçim Kurulunun üyelerini görev süresi seçim kanunda belirlenmiştir.

Bu kurulun üyelerinin görev süresi bir seçim kanunu olan Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki 298 sayılı yasa ile düzenlendiğinden bu yasada yapılan değişikler Anayasamızın 67. Maddesinin sonuna 3/10/ 2001 tarih ve 4121 Sayılı yasanın 6. Maddesi ile eklenen, “Seçim Kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” hükmünü getirerek, çoğunluğu elinde bulunduran iktidarın her seçime giderken, seçimlerle ilgili yasalarda istediği gibi değişiklik yapmasını engellemeye çalışmıştır.

Çoğunluk yönetimini, çoğunluğun diktası zanneden ve her istediğini her istediği zaman, hiçbir sınırlamaya tabii olmaksızın yapabilmek zanneden AKP İktidarı, anayasanın açık yasağına rağmen bunu dinlememiş ve Anayasayı çiğneyerek Yüksek Seçim Kurulu Üyelerinin süresini 27/12/2018 tarih ve 7159 sayılı yasa ile değiştirmiştir.

Akla,298 Sayılı yasaya göre, süresi biten üye tekrar seçilebilir ise görevde bulunan üyelerin süresini uzatmakta ne mahsur var sorusu gelebilir.

7159 Sayılı yasa ile Anayasaya aykırı bir şekilde uzatma işlemi iktidar tarafından, yani parlamento çoğunluğunca yapılmıştır.

Yani İktidar çoğunluğu olmayan bir yetkiyi kullanmıştır. Buna sessiz kalmak bir başka tehlikeyi geri getirir. Şöyle ki:- AKP iktidarı

bugün kendi lehine davranarak 16 Nisan referandumunda mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayarak tam kanunsuz karara imza atan Yüksek Seçim Kurulu’nun süresini uzattığı gibi yarın da hoşlanmadığı kararlar veren Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev sürelerin kısaltmaya kalkabilir.

Cumhuriyet Halk Partisi bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Açıkça Anayasaya aykırı bu kanun hakkında Anayasa Mahkemesi nasıl ve ne zaman karar verecektir.

Tam kanunsuz karar verebilen bu Yüksek Seçim Kurulunun, seçimlerin dürüst olarak yapılmasını güvence altına alabileceği konusunda, 16 Nisan referandumunda mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayması nedeniyle, kamuoyunda ciddi endişeler yaşanmaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin 31 Marttan sonra bu konuda bir karar vermesinin hiçbir anlamı kalmayacaktır. O nedenle bu başvuruyu gecikmeksizin gündemine alıp, acilen inceleyip Anayasaya aykırı bu yasayı iptal etmelidir.

1982 Anayasası da, aynen 1961 anayasasında olduğu gibi, seçimlerin yönetim ve denetimini tarafsız yargı organına vermekle, seçimlerin dürüstlüğünü güvence altına alacak çok önemli bir ilke getirmiştir. Bu önemli ilkenin zedelenmemesi için Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda hassasiyet göstermesi zorunludur