İstanbul Seçimleri ve Çözüm Süreci


Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun İstanbul seçimlerindeki organize işlerle ilgili 8 iddiayı inceleme kararı alması seçimin yenilenmesi olasılığını güçlendirdi.
Gözler bu yüzden YSK'nın vereceği İstanbul kararında.
Sonuç ne olur bilemem ama YSK'nın vereceği karar ne olursa olsun saygı duymak gerekiyor. Ancak daha karar verilmeden, seçim yenilenirse ihtimali üzerinden "kaos" çığlıkları atmak bir korku işareti.
Şimdi o korkuya, Başkan Erdoğan'ın "Türkiye İttifakı" çıkışı da eklendi. CHP ve çevresi, bu önerinin Türkiye için ne anlama geleceğini ve neden ihtiyaç duyulduğunu değil, İstanbul seçimleriyle ilgisi üzerinde durdu.
Önceki gün Cumhuriyet gazetesi bunu, "İstanbul oyunları..." başlığıyla da manşetten duyurdu. "Erdoğan'ın 'Türkiye İttifakı' söyleminin olası seçimde oy amaçlı olduğu konuşuluyor" diyerek şu satırların altı çizildi:
"MHP ile yapılan ittifak nedeniyle Kürt seçmenin CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'na kayması. Türkiye ittifakı açıklaması YSK'nın vereceği kararla İstanbul'da seçimin yenilenmesi olasılığına karşı bir hazırlık içeriyor."
Asıl söylemek istenilen ve korkulan şey; Başkan Erdoğan'ın "Türkiye İttifakı" çıkışıyla İstanbul'da Kürt seçmeni CHP'den AK Parti'ye döndürür mü meselesi. Kastedilen de HDP oyları.
Ufukta HDP'ye yönelik bir yaklaşım yok ve tam tersine HDP'nin terör karşısında tavır alması isteniyor ama "Ya olursa?" olasılığı bile korkuya yetiyor.
Sahi böyle bir yaklaşım olursa CHP ne yapar?
İstanbul seçimi yenilenirse kim kazanır?
Şu sıralarda İstanbul seçimleri yenilenirse "Ne olur?" sorusu çok daha merak ediliyor. Adaylar aynı mı kalacak?
Değişim olur mu? Ve kim daha şanslı olur?
Uzmanlara göre, üç olasılık var; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Maltepe ve Büyükçekmece ilçe başkanlıkları seçiminin yenilenmesi. Ama en güçlü olasılık Büyükşehir seçimi...
Kulislerde AK Parti'nin yine Binali Yıldırım'la CHP'nin de Ekrem İmamoğlu ile yarışa gireceği konuşuluyor. Yasada istifa edilerek adayın değişme ihtimali de var. Bu noktada en dikkat çekici parti Saadet Partisi... Büyükşehir'de 1.2, il mecliste ise 2.6 oyu var. Tekrar aday gösterir mi bilinmiyor. Bu yüzden SP'nin tavrı önemli.
AK Parti çevresi seçimin yenilenmesi kararının verilmesiyle, iddia ettikleri "organize işler" gerçeğinin hukuken kabul edileceğini ve bunun da yeni seçimde "haklı" bir motivasyon kaynağı olacağı görüşünde. Ama en önemli dayanakları sandığa gitmeyen AK Partili seçmeni sandığa götürmek. İstanbul'da 24 Haziran seçimine katılım oranı yüzde 88 civarında iken, 31 Mart'ta bu oran yüzde 84'e düştü. Sandığa gitmeyen yaklaşık 2 milyon seçmen var. Büyük çoğunluğunun da AK Partili olduğu hesabı yapılıyor.
Bu hesaba, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğa sahip olmanın getirdiği özgüveni, 17 Nisan sonrası CHP'nin uygulamalarını, "veri kopyalama" ve meclis başkan vekillerinin oda kilitlerinin değiştirilmesi gibi kaygı yaratan girişimlerini de eklemek gerekiyor.
CHP çevresinin en önemli argümanı ise mazbatasını geri verecek olan Ekrem İmamoğlu'nun mağduriyeti. Bu mağduriyetle çok daha güçlü bir geri dönüş yaşanacağı hesabı yapılıyor. Bir de belediye meclisinde, CHP'nin yeni komisyon önerilerine AK Partililerin karşı çıkışları üzerinden yürütülen algıya güveniliyor. Ne var ki bu konuda sonuç bekledikleri gibi olmayabilir çünkü başta AK Parti Grup Başkan Vekili Tevfik Göksu olmak üzere çok ciddi bir karşı atak var.
Sonuç ne olursa olsun, önemli olan bu süreci demokrasi içinde götürebilmek