İÇİMİZ YANIYOR


Suriye politikasında "kardeşim Esad"ın bir gecede "katil Esed"e dönmesiyle başlayan çelişkiler, tutarsızlıklar, anlamsız efelenmeler Türkiye'ye her gecen gün daha ağır zararlar vererek devam ediyor.

Suriye politikası dün gece İdlib'de Rusya destekli Suriye ordusunun saldırısıyla onlarca şehit verilmesi üzerine iflas etti. Rusya destekli Suriye ordusunun İdlib'e yönelik harekatlarını son dönemde artırması üzerine bölgedeki gözlem noktalarımızın güvenliğinin tehlikeye girdiği ve bu konuda iktidarın tedbir alması gerektiği haftalardır söyleniyordu. İktidar kulak asmadı, önüne gelene düzeysiz cümlelerle saldırdı ve sonunda bedeli maalesef onlarca şehit ile ödendi.

Saldırılar üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, bunun Türkiye açısından Suriye ile yeni bir miladın başlangıcı olduğunu söyleyerek, "rejim şubat ayı sonunda gözlem noktalarının gerisine çekilmez ise, Türkiye bunu bizzat yapmak zorunda kalacaktır" demişti. Bu sözlere, dün gece Rusya destekli Suriye tarafından ağır bir cevap verildi.

Hem Adana mutabakatına dayanacaksın ve hem de ÖSO’ya destek olacaksın çelişkinin bu kadarına pes denir. Tabii “monşerler” diye aşağıladığın gerçek diplomatları Atatürkçü subayları değil de, kendi devşirme, kıymetleri kendinden menkul yalakalarını dinlersen sonuç bu olur.

Artık yapılması gereken, tüm partilerin bir araya gelerek, bu coğrafya da geleneksel Türk dış politikasına dönülerek, mezhepçi dış politikadan vaz geçilerek “Arapların içişlerine karışmama, Araplar arasında ihtilaflarda taraf olmama” ilkesi hayata geçirilmelidir.

Adana mutabakatına gelince bütünü itibariyle Suriye'nin PKK'ya destek vermemesi üzerine kurulu olan ve bu çerçevede Suriye'nin yükümlülüklerini tanımlayan Adana Mutabakatı Türkiye'ye bir müdahale yetkisi tanımıyor. Kaldı ki, Mutabakat'ın işletilebilmesi için Suriye'nin meşru yönetimi ile temas içinde olunması gerekiyor böyle bir temas olmadığı gibi bugüne kadar yürütülen saçma sapan Suriye politikası nedeniyle, meşru Suriye yönetiminin Rusya’nın desteği ile bize bedel ödeteceğini peşinen kabul etmek gerekir.

Hani o Rus uçağını düşürmüştük ya, o zaman bu işleri bilenler, Rusya’nın bunun rövanşını ağır ağır alacağını söylemişlerdi, işte yaşadığımız o.

Saymakla bitmeyecek tutarsızlık ve çelişkilerin, sınır ötesi askeri operasyonlarda verilen onlarca şehit yanında, Türkiye'ye şimdiye kadar çıkardığı faturalar çok ağır oldu. Korkarız ki, Suriye politikası gerçekçi çizgiye çekilmediği takdirde, daha ağır faturalar da ödemeye devam edeceğiz.

Bununla da kalınmadı. Yanlış Suriye politikamız sayesinde Rusya, yüzyıllardır erişemediği "sıcak denizlere inme" hayalini gerçekleştirdi ve kuzeyimizden sonra güneyimizde de "komşumuz" oldu.

Bugün için bunları tartışmanın artık bir anlamı da kalmadı içimiz , anlamsız bir yeni Osmancılık hayali nedeniyle toprağa düşen kınalı kuzularımız, Memedlerimiz için yanıyor