CORONA EV TATİL TERAPİ


Adı, soyadı ve lakabı olan bu virüs hakkında yazacağımı hiç düşünmemiştim ama konuya başka bir açıdan bakmayı yeğlediğim için hadi hep beraber bir göz atalım diyorum..

 

Aylardır her gün ve her daim yaşantımıza giren ve küresel bir zulüm ila insanları evlere bilhassa mahpus eden, ne çaresi ve ne ilacı bulunan ve en kötü epidemik salgın hastalıkların yerini kolayca ele geçiren bir virüs. Onu dinleye dinleye ve hakkında her gün bilgi edinmeye çalıştığımız ve sonunda birbirini tutmayan açıklamaların kar etmediği bu virus, hala bizlere meydan okuyor ve maskelerle ve sosyal uzaklıklarla hemcinslerimizden ve ortamdan bulaşmasını istemediğimiz için yepyeni bir tutumla ve yaşayış şekliyle baş başa bırakıyor …

 

Ar₺ık bir çoğumuz adını işitmek istemediğimiz ve bir an önce ülkelerimizden ve dünyamızdan kaybolmasını, kalbimizin ve sabrımızın en derinliklerinden arzuladığımız bu virüsü tanımak bile istemiyoruz.

 

Bu virüsün hoş olmayan yanlarına girmeyeceğim çünkü hayatını kaybeden insanlar ve işe gidemeyip geçim sıkıntısı yaşayanlar ve genelde ekonomik ve sağlık durumu iyi olmayanların ve daha nice dile getiremediklerimin yaşadıklarını anlatmaya kelimeler yeterli olmayacak.

 

Bunun yanında dünya ekonomisine ve küçük-büyük işyerlerinin ekonomik kaybına ve nice olumsuz maddi manevi zararlarına da değinmeyeceğim.

 

Yalnız işin garip tarafı bu virüs ila beraber ilk zamanlar evlerde zoraki kalmak zorunda kalmamız, aslında bizler için çok iyi bir birlik ve beraberliğe yol açmış oldu. Hangimiz ne zaman evlerimizde kalıp ailelerimizle beraber aynı çatı altında, böylesine uzun bir zaman kaldık.. 

 

Sanki birileri dünyanın nereye doğru yol aldığına bir göz atıp, insanların birer robot gibi kendilerini zamanın akışına bırakmalarını ve sadece teknolojinin hızıyla beraber, bencillikle kendi çıkarları doğrultusunda ve kimseyi düşünmeksizin yaşadıklarını değiştirmek için böyle bir virüsü ortaya çıkarmak istedi gibi..

 

Sanki hepimizin birer adım geriye atarak, hayat akışımıza bir göz atıp, yanlışlarımızı, doğrularımızı, bir ikinci kez gözden geçirmemizi istermiş gibi… 

 

Sanki insan olmanın, insanlığın önemini ve birbirimize olan ihtiyacımızı, bizlere hatırlatmak istermiş gibi..

 

Sanki, dünya malının değil, insanoğlunun, ailenin, akrabanın, kardeşliğin, dostluğun ve arkadaşlığın, daha çok önemli olduğunu, yaşatmak ve böylece anlamayı, anlatmak içinmiş gibi..

 

Velhasıl, hepimiz veya bir çoğumuz anladık ki, bizler bizsiz, sizsiz ve kimsesiz yapamayız. Bizim birlik olmamız, beraber olmamız ve birbirimizle sosyalleşerek, gülerek, eğlenerek, özleyerek ve severek olmamız, bizi biz yapıyormuş.. 

 

Bu zaman zarfında ne kadar yalnız kaldık, evlerimizde, kimseleri göremeden ve ziyaret edemeden ne kadar çok sıkıldık ve ne kadar çok üzüldük ve bir an evvel, bu virüsün evimizi, çevremizi ve dünyamızı terk etmesini arzuladık..!! 

 

Ben hayatımda hiç bu kadar tembelliği yaşamadım ve tatmadım. Saatlerce kanepeye bağlı kalıp, bir şey yapmak zorunda olmadığımı hissetmedim.. Hiç bir şey yapmadan, zamanın akışına kendimi bırakmadım ve acelesiz oturmanın zevkini, daha doğrusu, sıkıcılığını yaşadım..

 

Çalışanlar olarak senede bir kez ailece tatil yapma olacağına sahipken, o kısacık zamanın ne kadar hızla geçtiğini ve tatile doyamadan hepimiz tekrar iş başı yaptığımız zamanlar çok eskilerde değil. Ama küresel olarak her yerde ve bütün dünyada insanların evde kalmaları bu şekilde zorla da olsa aileleriyle olmaları, en güzel bir terapi ve bağlılığın gerçek bir kanıtıdır. 

 

İnsanların birbirlerine yakın olmaları ve birlik, beraberliklerinin toplumlar ve aileler için ideal bir gereksinim olduğunu inkar edemeyiz ve bunun özellikle büyük bir pozitif katkısı olduğuna inanmaktayım. Her ne kadar aynı evde günlerce kalmak sıkıntılı olmuşsa da mecburiyetin getirdiği beraberliğin, hepimiz için hem kaçınılmaz ve hem de birbirimizle olan yakınlığımıza, sorunlarımıza ve interaktif ilişkilerimize, yakından eğilmek, görmek ve çözmek zorunluluğu da vermiş oldu. Bu yüzden Corona virüsüne ve bunu çıkaranlara teşekkür ediyorum.. 

 

Sanki birileri dünyanın nereye doğru yol aldığına bir göz atıp insanların birer robot gibi kendilerini zamanın akışına bırakmalarını ve sadece teknolojinin hızıyla beraber bencillikle sadece kendi çıkarları doğrultusunda ve kimseyi düşünmeksizin yaşadıklarını değiştirmek için böylesi bir virüsü getirdi gibi. 

 

İnsanın yalnız, muhtaç ve ilgisiz kalması kadar kötü bir durum olamaz. Hepimizin sevgiye ve yanımızda olacak birilerine çok ihtiyacımız var. Bunun yanında kültür, ahlak, edep, namus, ar ve hayanın da büyük önemi olduğunu unutmamak gerek. 

 

Her zaman söylediğim gibi insanlığın ve aile hayatının çökmesi hiç bir zaman hoş değil ve bizlerin her daim birbirimize ihtiyacımız olduğunu bilmemiz gerek..

 

Ben bunu yine ve yeniden anladım ve kıymetini yeni baştan öğrendim ve çok özledim ve çok yalnız kaldım. Umarım sizler de benime aynı kanıdasınız ve yeniden hep beraber olmak üzere…

Sağlıcakla kalın