Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı tamamlandı. Toplantıda Beştepe'ye giden CHP'li konusu ele alındı. Toplantının ardından konuşan CHP Sözcüsü Kemal Öztrak, yazarın söylediklerine göre bilgiyi verenin Cumhurbaşlanlığı'nda çalışan birisi olduğunu kaydetti. Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bilgiyi verenin kim olduğunu bilmek durumunda olduğunu söyleyerek, bu ismi açıklaması gerektiğini söyledi
Toplantı sonrası CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın açıklama yaptı. Öztrak şunları söyledi:
"Bu bilgiyi verenin kim olduğunu açıklamak Sayın Erdoğan’ın görevi"
"Sayın Genel Başkanımız diyor ki, “Cumhuriyet Halk Partisini karıştırmak için bu Saray her şeyi yapar” diyor. Dolaysıyla "Bu habere şaşırdınız mı?" diyorlar "Bu habere şaşırmadık" diyor. Ondan sonra şu yaptı bu yaptı o gitti bunların hiçbiri yok ortada. Sadece "Hangi memurların sizinle uğraşmak konusunda görevlendirildiği konusunda isim verir misiniz" deniyor. Daha sonra "Peki bir tahmininiz var mı" diye, ona da "İsim vermeyeceğim" deniyor. Daha sonra "Peki bir tahmininiz var mı kim gitmiştir" diye, “Böyle bir isim de vermek istemiyorum” diyor. Şimdi burada Adalet ve Kalkınma Partisi ve Erdoğan'ı bu konuda açıklamaya yapmaya davet ediyor. Bugün Erdoğan bu açıklamayı yaptı. Şimdi Genel Başkanımız "Kim yaptı bunu açıkla" diyor. Bu bilgiyi veren yazarın ifadesiyle bir Saray görevlisi, Saray sosyetesine mensup biri. Dolayısıyla doğruysa eğer bu bilgiyi verenin kim olduğunu açıklamak Sayın Erdoğan’ın görevi. Onu diyor Genel Başkanımız da diyor ki "açıkla". O da cevap veriyor "Sen açıkla" diyor. Neyi açıklayacak sayın genel başkanımız neyi açıklayacak. Ve diyor ki "Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum" yani Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığını kumar masasında pey olarak sürecek kadar gözü dönmüş durumda.
"Bu iş için Cumhurbaşkanlığını ortaya koymak biraz fazla gelir"
Peki bu kadar kızgınlığın sebebi ne çünkü oyun bozuldu. Milletin yoksulluğun milletin işsizliğinin, insanların umutsuzluğunun, umutsuzluğa kapılan aile babalarının, ailelerini de yanlarına alarak bu dünyadan göç etmelerinin üstünü bir şekilde örtmeleri lazım. E ne buluyorlar işte bu tür şeylerle millete cambaza bak cambaza demeye çalışıyorlar. Ben buradan şunu söyleyeyim; bu iş için açıkla açıklayamazsan bu iş için Cumhurbaşkanlığını ortaya koymak bu iş biraz fazla gelir. Onu tank palet fabrikasına sakla. Tak palet fabrikasıyla ilgili sorduğumuz soruların açıklanmasına sakla. Genel başkanlık yeter burada sen de kendi genel başkanlığını koy eğer açıklayamıyorsan. Tekrar söylüyorum değerli basın mensupları. Bunu söyleyen bir Saray görevlisi, yazarın ifadesi bu. Dolasıyla bunun kim olduğunu ya Saray’ı yöneten kişi yani Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan açıklayacak ya da yazar açıklayacak. "Yazar ortadan kaybolmuş" öyle diyor o zaman her zaman olduğu gibi "Sen açıkla" diyor Genel Başkanımıza. Ne olmazsa dönüp Genel Başkanımıza açıkla diyor. Açıklama görevi sizin üzerinizde top sizin sahanızda bir an önce eğer böyle bir şey varsa bunu açıklayacaksanız. Çünkü burada söylenen bu bilgiyi verenin Saray görevlisi olduğu. Çok açık söyleyeyim hem Cumhuriyet Halk Partisi'ni karıştırmak hem de vatandaşın gerçekten yakıcı olan gündemini karartmak için yapılan bu hamlelerin hiç kimseye faydası yoktur.
"Erdoğan o Sarayı yönetiyorsa, bu bilgiyi kimin verdiğini bilmek durumunda"
Ve açıkçası Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığını kumar masasında pey sürer gibi, kimin Cumhurbaşkanlığını ortaya koyuyorsun, ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum demek gerçekten ürkütücüdür. Ruh halinin ne duruma geldiği açıktır. Ben açık söyleyeyim tıynetlerinde yalanı doğru gibi anlatarak siyaset yapmakta olanların, popülist siyaset güdenlerin sonunda düştükleri durum budur. Biz Genel Başkanımızın sorusunu tekrarlıyoruz. “Bu saray giden kimdir." Bunu açıklama görevi ya yazardadır ya Sayın Erdoğan'dadır. Çünkü eğer Sayın Erdoğan o Sarayı yönetiyorsa, Saray'da bu bilgiyi kimin yazara verdiğini bilmek durumundadır"
YORUMLAR