SOSYAL MEDYA NİKAHLARI
Filiz TEKALTI

Filiz TEKALTI

SOSYAL MEDYA NİKAHLARI

Evet gelelim fasulyenin faydalarına, diye başlayacağım..Devamlı değindiğim bir konuya başka bir açıdan bakarak, sizlerle beraber bu konuda fikir sahibi olalım istiyorum..

Sosyal medya derken en önce karşımıza çıkan elbette facebook oldu. Zaman olarak sanırım 2007 senesinde Mark Zuckerberg tarafından icat edilen bu sosyal medya, iletişim haberleşme, tanıtım ve benzeri gibi bir format ila, hayatımızda yer almış oldu. 

 

Elbette ki Avrupada, daha doğrusu bazı çok gelişmiş ülkelerinde facebook daha hızlı bir şekilde yayıldı.. Ben şahsen o zaman  İsveçte yaşıyordum ve bilgisayar ve internet kullanımı, orada uzun zaman öncesi bulunmaktaydı. 

 

Sosyal bürolarda mesela ekonomik yardım ödemesi, 1990 senelerinde, işte bu bilgisayar vasıtası ile ve siber dünya üzerinden yapılıyordu. O zamanlar daha daktilo faslı ortadan kalkmamıştı çünkü daktilo ila da günlükler kaydediliyordu..

 

Ben facebook kullanımına başladığımda en ilklerdendim ve hemen tabi ki her ülkenin aynı hızda geliştiğini sanarak eş dost akraba aramaya başladım, ama maalesef bu tarama konusu daha sonralarda, Türkiyede de internetin hızla yayılmasından sonra ancak mümkün olabildi..

 

Eeee tabi gerisini de uzun uzun anlatmaya gerek kalmadan, diğer sosyal medya formatları gündeme ve hayatımıza girdi, Facebook, Twitter ve Instagramın dışında, bir de  Tik Tok çıktı, ama ona değinmeyeceğim henüz. Yarın daha başka ne çıkacak onu da bilmiyorum..

 

Tabi ki artık hızla herkes internet, akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar kullanmaya başladı ve bugün bir adım arkaya atıp bakıyor muyuz acaba diye soracağım . Elbette ki kimse arkasına bakmadan yaşlısı, genci, okumuşu, cahili,  akıllısı delisi vesselam hemen hemen herkes bu yola baş koyduk efendim..

 

Her şey ilk zamanlar iyi hoş oldu, bu sefer resimler koymaya başladık. Bunun yanında gittiğimiz yerlerin de resimlerini, yedik içtiklerimizi, ailelerimizi, çoluk çocukları derken, hooop bir de ne görelim artık video çekip, filimlerimizi kısa da olsa ve canlı yayınlar bile yapabiliyorduk..

 

Eh tabi artık eski okul arkadaşları, mahalle arkadaşları, yeni insanlar ve yaşadığın yerdeki insanlar ve hatta Globalizmin sayesinde, dünyanın her yerinden arka∂aşlar edinebiliyoruz ve aramızda ki mesafeler kısaldıkça, bizler doyumsuz bir şekilde internet ve sosyal medyaları, delicesine kullanmaktayız..

 

Beni en çok rahatsız eden mesele ise, erkeklerin ve kadınların toplumdaki davranış kodlarına uymamayı yeğlemeleri ve sadece yüksek egolarını tatmin etme ihtiyacında olmalarıdır. 

 

Bu konuyu biraz açarsam, sevgili  insanların belli bir yaşa geldikten sonra aile içersindeki ailevi ve cinsel sorunlarından kaçarak, soluğu sosyal medyalarda almalarıdır. Sosyal medya artık eş dost ve akrabalarla yakından görüşme imkanı değil de, sırf cinselliğe dönen bir form almış oldu..Erkekler resimlerini beğendikleri tanıdık veya tanımadık herkese sadece şehirlerarası değil uluslar arası bir bağ kurarak bir nevi platonik veya akıl dışı bir sevda içersindeler. Kadınlar da elbette ki geri kalmıyorlar ve aynı arayış içersindeler. 

 

Birilerini arkadaş olarak ekleme modu artık yeni kavislere dönüştü. Kime merhaba dersen sanki nikahlı karısıymış gibi davranmaya başlıyorlar. 

Evlilikler içersinde bulunan ilişki, uzun seneleri eskittikten sonra başka formlar alırken, kadınlar yeni ilgi kaynaklarında meşgul, erkekler de apayrı yönlerde vakit geçirme aşamasındalar. Bu tip evliliklerde kadınlar çok çocuk sahibi ve torun torbalaşırken, artık kocası ila yatak odalarını ayırıp kendisini kuran okumaya ve namaza veya ev görüşmeleri ve elişi ile meşgul etmekteler. Evin erkeği ise eşinin bu durumundan her ne kadar rahatsız ise, üstü kapalı, yani gizlice başkaları ile cinsel ilişkiler yaşamaktalar. Bunu istedikleri kadar inkar etseler bile elbette ki kimsenin gözünden kaçmaz.

Böyle durumlarda yaşlı erkeklerin arayış içersinde olmalarının en temel nedeni buradan başlamaktadır. Diğer temel kural da evinden, eşinden, karısından veya kocasından sıkılanların,  bu yeni modaya uyup gönül eğlendirme çabasıdır.

 

Sosyal medya formatları, artık evlerdeki dayanışmanın yerini alıp çoktan dönüşü olmayan bir yerlere taşı∂ılar..Elbette ki ben bu yeni dünyanın getirdiklerine tamamen karşı değilim, mesela artık eskisi gibi kütüphanelerde ve ansiklopedilerde uzun uzun arayışlar içersinde değiliz, her şey artık elimizin altında ve bir tık ötede…Hangi bilgiyi edinmek istiyorsak hemen yanıbaşımızda ve çok rahat elde edebiliyoruz. Gelgelelim, sosyal medya kullanımı eğer faydalı şeylerli paylaşmak ila kalsaydı ve verimlilik ön planda tutulsa idi, elbette ki yararları zararlarından daha fazla olacaktı. Maalesef, gündemde yaşananlar, o yapıcılığa engel olmaktalar..

 

En önemli olan özne , insanların kendi sosyal statülerine bakmadan, her önüne çıkanlarla bir şeyler yaşama düşüncesi, ne kadar itici ve tiksindirici olsa gerek. Bunun yanı sıra ahlak, moral, namus, ar ve haya bakımından, ne kadar gerilediğimiz ve  bu saydıklarıma ne kadar az değer vermemiz, işin yüz karası olsa gerek. 

 

Sevgili okurlar, bizler birer faniyiz ve ahlak, moral ve vicdan sahibi olmak, bizleri kendi gönlümüzde ferahlatıp, topluma yararlı fertler kılmaktadır. Bu değerler biz insanlar için çok önemlidir, bunlardan şaşmayalım. Medeniyet ve modern dünyanın bize sundukları gelişimler den yararlı faydalanalım ama her zaman bir adım geriye atıp, neredeyim ve ne yapmaktayım diye düşünelim..

 

Sağlıcakla kalın

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar