Sabit bir kilo aralığınız var ve birdenbire üstüne çıktınız veya diyet yapıyorsunuz, dikkat ediyorsunuz ama kilo vermekte zorluk çekiyorsunuz.. Altta yatan sebepler bunlardan biri veya birkaçı olabilir;

1) İnsülin direnci: İnsülin, kan şekerini dengeleyen hormonlardan biridir. Kandaki şekeri alır, hücrelere taşır, elinde kalan fazla şekeri de yağa depolar. İnsülin direnci olduğunda hücreler insüline cevap vermez. İnsülin elinde kalan şekeri direkt yağa depolar. Bu durumda hücreler şekersiz yani yakıtsız kaldığı için kişi kendini aç hisseder, doymaz ve yağa depolama daha fazla olur. Bu nedenle kilo vermek daha zor bir hale gelir. Bu durumda kanda şekere dönüşen besinlerin azaltılması gerekir. Şekere dönüşen besinler karbonhidrat içeren besinlerdir. Bunlar şeker, şekerli içecekler ve yiyecekler başta olmak üzere, ekmek, pilav, makarna, meyve gibi besinlerdir

2) Tiroid hormon bozukluklukları: Tiroid hormonları yetersiz yani az çalıştığında metabolizma hızı da yavaşlar, kabızlık ve halsizlik-yorgunluk gibi şikayetler gelişir. Genellikle kilo artışı olur. İlaç takviyesi ile tiroid hormonları normale döndükten sonra ideal kilonuza ulaşmak için önünüzde bir engel kalmaz

3) PKOS: Polikistik over sendromu olan kişilerin %60-70’inde insülin direnci gözlenir. Bu sebeple kilo verme sorunu yaşayabilirler. Obez olanlarda insülin direnci %80 görülürken normal kilolularda %30-40 cıvarında görülmektedir. İnsülin direncinde olduğu gibi karbonhidratı kısıtlamak, protein ve sebze ağırlıklı beslenmek gerekir

4) Kansızlık(anemi): Demir eksikliğine bağlı anemide demirle oksijen yeterince birleşemediğinden vücutta oksijen kapasitesi düşüktür. Bu sebeple metabolizma yavaş çalışır. Ayrıca halsizlik, yorgunluk gibi şikayetlere sebep olduğu için kişiler genellikle daha hareketsiz olurlar. Demir içeriği yüksek olan sakatat, et, tavuk, balık, yumurta, kuruyemişler, kurubaklagiller, koyu yeşil sebzeleri fazla tüketmek gerekmektedir

5) D vitamini eksikliği: Enerji tüketim dengesini bozduğundan dolayı yağlanmayı arttırır. Ayrıca kaslarda yorgunluğa sebep olur. Obez bireylerde D vitamininin düşük olduğu görülmektedir. D vitaminin sadece %10’u besinlerden alınır. %90’ı güneşten sağlandığı için günde 15-20 dakika güneşlenmek gerekmektedir

6) Prolaktin Yüksekliği : Prolaktin beyinde hipofizden salgılanan süt yapımını arttırıcı hormondur. Yüksekliği kadınlarda adet düzensizliğine sebep olur. Ödem problemi yaratır. Beslenme tedavisi yoktur. İlaç tedavisi vardır

7) Reaktif Hipoglisemi: Halsizlik, yorgunluk, görmede bulanıklık, titreme, soğuk terleme şeklinde kendini gösteren şeker düşüklüğüne hipoglisemi denir. Reaktif hipoglisemisi olan kişiler şekerli ve yüksek karbonhidratlı beslendiğinde veya uzun süre aç kaldıklarında bu belirtileri yaşarlar. İnsülin fazla çalıştığından yağa depolama da fazladır. O nedenle kilo vermek zorlaşır. Az az sık sık beslenmek gerekmektedir

8) Böbreküstü bezlerinin fazla çalışması : Böbrek üstü bezleri fazla çalışıyorsa stres hormonu olan kortizol da yüksektir. Kortizolün yüksek olması metabolizmanın yavaş çalışmasına, ödem sorununa, insülin direnci, diyabet, tansiyon gibi kronik rahatsızlıklara sebep olur. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir