FETÖ ile birçok ülkede mücadele sürüyor ama en önemlisi FETÖ'yü koruyup kollayan ABD'deki durum. Bu konuda, Trump yönetiminden çok şey bekleniyordu ama ABD iç iktidar savaşı bu beklentiyi boşa çıkardı. Bu mücadele yüzünden Trump, FETÖ elebaşı Gülen'i Bin Ladin'e benzeten önemli adamı Mike Flynn'i bile kaybetti.
Flynn, o çıkışı ve Türkiye ile ilişkileri nedeniyle de soruşturuluyor. İşte bu soruşturmada kilit rol oynayan bir isim var; Tony Podesta... Önce medyaya düşen şu haberi okuyalım: "ABD'de Demokratlara yakın faaliyet gösteren lobi firması Podesta Grup'un kurucusu Tony Podesta'nın, firmasının Rusya soruşturmasına takılmasının ardından görevinden ayrılma kararı aldığı bildirildi."
Küçük bir haber gibi görünüyor ama Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi açısından ABD'de atılmış en önemli adım bu... Çünkü Podesta, Hillary Clinton'ın kampanya başkanlığını yürüten kardeşi John Podesta ile birlikte FETÖ'nin ABD'de tutunmasında kilit rol oynayan isimlerin başında geliyor. İki kardeş kurdukları Podesta Grup şirketiyle birçok ülkeyle birlikte FETÖ'ye de lobi hizmeti verdi.
Bu iki kardeş, Trump seçimi kazandıktan sonra da Trump'ı önce Rusya sonra da Türkiye ile ilişkiler üzerinden vurma planını oluşturdular. Onlara göre, Trump ve ekibini vurmak için eski bir yasa (FARA) yani Yabancı Casus Kayıt Yasası devreye sokulmalıydı. Bu yasaya göre, yabancı bir ülkeye ABD'li bir şirket lobi hizmeti veriyorsa, bunu devlete bildirmeleri gerekiyordu. Özel yetkili savcı Robert Mueller bu nedenle görevlendirildi ve Rusya soruşturmasını başlattı. Trump'a yakın birçok isim de soruşturuldu.
İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Özel yetkili savcı Mueller, yürüttüğü soruşturmada Podesta Grup ile Mercury adlı halkla ilişkiler firmasının, 2012-2014 arasında "Avrupa Modern Ukrayna Merkezi" adlı kampanya için ABD'de lobi faaliyetlerinde bulunduğunu fark etti. Bunun karşılığı olarak da Podesta Grup'un 1.2 milyon dolar kazandığını, ancak bu süreçle ilgili bilgilendirmeyi zamanında yapmadığını gördü. Ve Tony Podesta'yı da soruşturma kapsamına aldı.
Podesta, şirketini korumak için istifa etti ama bu sonun başlangıcı... ABD'de Hillary taraftarları Flynn'den ne kadar nefret ediyorsa Trump taraftarları da Podesta'dan o kadar nefret ediyor. Bu soruşturmaya dahil edilmesi de ilahi adalet olarak görülüyor ve "kendi oltasına takıldı" deniliyor. Podesta, vesile olduğu süreci kontrol edemedi ve o yasayı en çok ihlal eden adam olarak deşifre oldu.
Bu olayın Türkiye'yi ilgilendiren en önemli yanı ise FETÖ ile Podesta kardeşler arasındaki derin bağ... ABD'de Tony Podesta'ya CIA ilişkileri bir yana FETÖ'nün görünen en stratejik aklı olarak bakılıyor. Çünkü FETÖ elebaşı Gülen, John Podesta'nın, Bill Clinton'ın özel kalemi olduğu dönemde ABD'ye gitti. İlişkileri giderek derinleşti. John Podesta, Hillary Clinton'ın başkanlık seçim kampanyasının da başındaydı ve FETÖ'cülerin Hillary Clinton'la yakınlaşmalarını ve kampanyasına minimum 40 milyon dolar bağış yapmalarını sağladı. Ama daha önemlisi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'cülerin bozulan imajının düzeltilmesinde rol oynaması...
Kısaca Podesta kardeşler hakkında soruşturma açılması FETÖ'nün ABD'deki gücünü bitirmese de çok önemli bir stratejik aklını kaybettiği anlamına geliyor. Türkiye bu fırsatı iyi değerlendirmeli.