DOST ACI SÖYLER..
Sibel PARMAKSIZ

Sibel PARMAKSIZ

DOST ACI SÖYLER..

Bugün dostlara birkaç sözüm olacak. Kırılmak, kızmak yok.

Sözüm, 12 Eylül darbesini yaşayanlara. Darbe yıllarını yaşayıp, dönemin sıkıntılı sürecinde bedel ödeyen, bugün yaşadıklarımızı en doğru ve gerçekçi gözle gören, okuyan, aydın ve ilerici görüşe sahip olanlara.

Yaşadıkları acılara, ödedikleri bedellere rağmen fikirlerini, deneyimlerini paylaşan, duyarlılıklarını bir kenara bırakmayan, umudunu kaybetmemiş ve çabalayan dostlar için sözüm meclisten dışarı..

Hepimiz biliyoruz ki, 68 kuşağı bir döneme damgasını vurdu. 78 kuşağına örnek oldu. 10 yılda bir olan darbeler bu kuşakları yok etmeye çalıştı.  Ama olmadı. Zira 78 kuşağı 2010’lu yıllara gezi kuşağını taşıdı. Bizim çocuklarımız Türkiye’de farklı bir sayfa açtı. Özgür, naif, yaşamlarına müdahaleyi reddeden, zeki, ideolojik değil ama çağdaş, ilerici bir gençlik yarattık..

Gezi kuşağını yetiştiren, kendisini herhangi bir partiye ait hissetmeyen, sisteme kızdığı kadar muhalefet partilerine de kızan, vaktiyle ilgilenip kırılan hatta küsmüş olan dostların sayısı, hiç te küçümsenmeyecek kadar çok.

Demem o ki; bu arkadaşlarımız, kızgınlıklarını biraz kenara bıraksalar, eleştirilerine hiç değilse referanduma kadar ara verseler, birikimlerini oluşturulan demokratik platformlarda değerlendirseler olmaz mı?

Oy kullanmak vatandaşlık hakkı ancak yaşadığımız şartlarda vatandaş olmanın gerektirdiği hakkın ötesinde sorumluluklarımız var. Bunu öncelikle hatırlaması gereken bu donanımlı, ilerici ama kendini dışarıda tutan arkadaşlarımız olmalı.

Oy kullanmak yetmez, çorbaya tuz katmak şart..

Bugün TEK ADAM ANAYASISI ile geçmişimizi silmeye,  geleceğimizi karartmaya, yok etmeye çalışan iktidar ve bu iktidarın ortakları ile karşı karşıyayız.

Yek vücut çalışmak, mücadele vermek zorunda olduğumuz 50 gün gibi kısa bir süremiz var. Bu referandum sivil toplum kuruluşlarını, baroları, dernek ve sendikaları harekete geçirdi. Muhalefet partileri referandumda HAYIR diyor, üstelik iktidar partisinin partneri MHP seçmeninin büyük bir kısmı da HAYIR diyor ve vekillerinin önderliğinde çalışıyor. Rahmetli Erbakan’ın partisi bile tavrını HAYIR olarak açıkladı.

Kısaca anayasa görüşmelerinde mecliste gerçekleşemeyen mutabakat, ortak akıl, alanlarda HAYIR cephesinde sağlandı.

Yandaş medyaya rağmen, HAYIR için çalışan insanlara yapılan her türlü baskı ve göz altılara rağmen,  bazı illerde uygulanan yıldırma ve hatta sokağa çıkma yasağına rağmen HAYIR dalgası durmuyor.

Ancak hepimiz referandum günü gelip çattığında sandıklarda neler olacak, ne tür oyun ve hileler ile karşılaşacağız, beklenmedik neler yaşayacağız endişesi içindeyiz. Ne acıdır ki; vatandaş artık hiçbir şeye güvenmiyor, güvenemiyor. Ne devlete, ne hukuka, ne de Yüksek Seçim Kuruluna.  Hükümetine zaten güvenmiyor.

Bu nedenle de HAYIR için çalışanlar seçmen sayısının yoğun olduğu illerde oy sayısını artırmak zorunluluğunun farkında. İşi sağlama almak, sandıklara sahip çıkmak ve bunu da konuya hakim olan kadrolarla yapmak zorunda.

Katkı sağlayacak herkese ihtiyaç var. Özellikle eski dostlara.. Bilgilerine, birikimlerine. Küs olanlara sözüm, yorgun ve umutsuz olanlara.. Borcunuz var geleceğe, çocuklarınıza..

“Dinlenmeye ihtiyacı olan yakın bir dostunuza önereceğiniz en iyi şey, sert bir yataktır.” demiş, Nietzsche.

Atalarımız ise en kısa ve özünden koymuş noktayı; “ DOST ACI SÖYLER..”

 

Sibel PARMAKSIZ

Son Yazılar