İZMİR’DE 6.5’TEN BÜYÜK DEPREM BEKLENMİYOR

İZMİR’DE 6.5’TEN BÜYÜK DEPREM BEKLENMİYOR

İZMİR’DE 6.5’TEN BÜYÜK DEPREM BEKLENMİYOR

24 Nisan 2017 - 15:38

Son 20 günde Manisa merkezli depremler İzmir başta olmak üzere 11 şehirde hissedildi ve dikkatleri yeniden bu konuda topladı.

Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı SinancanÖziçer’e bu önemli meseleyi sordum.
Son 20 günde Manisa’da 2.0 ile 4.2 arasında 100’den fazla deprem meydana geldiğini hatırlatan Öziçer şu bilgileri verdi: 

Geçen Cuma günü bir saat ara ile 5.1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem vatandaşlarımızı hayli korkuttu. 
Vatandaşlarımızın bu kadar korkmalarının nedeni hem Manisa hem de İzmir’in zeminin kötü olması ve bu kötü zemin üzerine inşa edilmiş yapıların yaşlarının miadını doldurmuş olmasıdır.

***
Bu tip depremler sürekli olacaktır. Çünkü İzmir, Manisa, Aydın, Denizli gibi illerimiz Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bergama çöküntü havzalarının içinde bulunduğu Gediz Graben sistemindeki yüzlerce fay hattından birkaçının enerji boşalımından meydana geliyor.

Gediz graben sistemi bir KAF(Kuzey Anadolu Fay Hattı) veya DAF (Doğu Anadolu Fay Hattı) gibi değil. Bundan dolayı üreteceği deprem büyüklüğü İstanbul’da beklenen düzeydeki gibi 7 civarlarında olmaz. 
İzmir ve Manisa’dageçen 100 yıl içinde 6.0 ile 6.5 büyüklük aralığında depremler meydana geldi.Önümüzdeki yıllarda da olabilme ihtimali var. 

“Son günlerde meydana gelen depremlerin daha büyük bir depremin habercidir “ dememiz şuan için mümkün değil. Çünkü bunu yorumlayacağımız bir teknoloji bulunmuyor.

Buna benzer süreç bundan yaklaşık 2 ay önce Çanakkale civarında meydana geldi. Şuan da Manisa’da meydana gelmiş durumda. Bu şeklide devam edebileceğini ön görürsek Muğla taraflarının incelenmesi ve takip edilmesini Şubemizce öneriyoruz. Sarsıntılar kuzeyden yavaş yavaş güneye doğru geçiyor olabilir. 

***
Burada vatandaşa düşen sorumluluk; evlerindeki yapısal olmayan malzemeleri (dolap, beyaz eşya, raflar vb.) sabitlemek ve deprem anında sırtlarını sağlam bir eşyaya dayayarak (bazalı yatak, sandık, çamaşır makinesi vb.) cenin şeklinde depremin geçmesini beklemeleridir. 

Yerel yönetimlere düşen sorumluluk; parsel bazında yapılan tüm zemin etüt raporlarının yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığının kontrolünü konusunda uzman mühendisler tarafından (Jeofizik müh. ve Jeoloji müh.) denetlenmesidir. Bu şekilde sahte raporlarınve bu raporlar doğrultusunda inşa edilen binaların da önüne geçilmiş olacaktır. 

Devletimize düşen sorumluluk;Kentsel Dönüşümü İzmir’de ve çevre illerinde hızlandırılması olarak sıralayabiliriz.
***
Kötü bir huyumuz var. Deprem gibi felaketleri sadece başımıza gelince hatırlıyoruz.
Oysaki uzmanlar; Türkiye’de çeşitli büyüklükteki depremlerin meydana gelmesinin yağmurun yağması kadar doğal olduğunu defalarca söylüyor.
Ama doğal olmayan; hem gerekli tedbirleri almayıp(sıvılaşmış zemine, inşaat tekniklerine uygun olmayan bina yapmak başta olmak üzere) hem de depremden etkilenir miyiz? diye soru sormak.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x