SAYIN VALİYE SORUYORUZ, İNSAN SAĞLIĞI MI İLETİŞİM Mİ?

SAYIN VALİYE SORUYORUZ, İNSAN SAĞLIĞI MI İLETİŞİM Mİ?

SAYIN VALİYE SORUYORUZ, İNSAN SAĞLIĞI MI İLETİŞİM Mİ?

12 Temmuz 2017 - 13:07

İzlenen Haber’e okuyucularımızdan ihbarlar yağmakta!

Hastanelerde tepelerinde bulunan, “Baz İstasyonları” insan sağlığını tehdit eder boyutta.
Bir yanda sağlık diğer yanda insan sağlığını tehdit eden “Baz İstasyonları”

Gazi Hastanesinin tepesinde bulunan dev “Baz İstasyonları” hakkında İzlenen Haber’e gelen onlarca ihbarları haber yaptık.

Haberimizi okuyan Balçova Sakinleri, Media Markt Alışveriş Merkezi içinde kurulacak Ege Sante Tıp Merkezi’nin çatısında “Baz İstasyonlarına” yönelik yüzlerce şikayet almaktayız.

Konuyu İzmir Valiliğine ilettik.

İzmir Valisi Erol Ayyıldız, her daim halkın sesine kulak veren sıradışı bir vali.

Halktan gelen şikayetleri mutlaka dikkate alacaktır!

Duyumlarımıza göre, ölçüm yapıldığı ve çıkan değerlerin insan sağlığını tehdit etmeyecek boyutta olduğu dillendirilmekte.

İnsanların, yoğun olarak kullandıkları bu tesislerin, çatı katlarında baz istasyonları olması ciddi tehlike oluşturmaktayken, insan sağlığı ile ilgili tedavi merkezlerinin tepelerindeki baz istasyonları ciddi tehlike oluşturduğunu kimse göz ardı edemez!

Okuyucularımızın şikayetlerini İzmir Valiliğine sunduk, Sayın Vali Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararını göz ardı etmeyecektir. 

4. Hukuk Dairesinin kararında, tokat gibi bir cevap verilmiş.

“İnsan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin, kişi yaşamı önüne geçilmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez.”

Kararı verecek ilgili kurumlara soruyoruz; İnsan sağlığı mı iletişim mi?


YARGITAY 4. Hukuk Dairesi

E:2008/1554

K:2008/11727
T:13.10.2008

İSTASYONLARININ ÇEVREYE ZARAR VERMESİ 

BAZ 

“Hiçbir hizmet, insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımaz. Diğer bir anlatımla, yararlı bir hizmetin karşılığı olarak insanın ölümü uygun bir sonuç olarak kabul edilemez. İnsan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin, kişi yaşamı önüne geçilmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez. Kaldı ki somut olayda, bu hizmetin aynı yerde verilmesinde zorunluluk olduğu da söylenemez.
 
Muhtemelen fazla bir giderle de olsa, başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesi olanaklıdır. Bu nedenle davalının bu yöndeki savunma ve itirazları da yerinde değildir. Bir diğer konu da; bu tür tesislerin yerleşimin yoğun olduğu yerlere yakın kurulmasıdır. Kendilerinin de bu teknik kuralı gözeterek kurulacak yeri belirlemiş olmasıdır. Davalılara konuşmacılara sağlanan yarar bakımından bu belirleme doğru olabilir. Ancak tesisin böyle bir yerde ve bu konumu ile kullanılmasının da özellikle yakın çevresine zarar verdiği de açıktır.
 
Bu bakımdan, bu tesisten üçüncü kişilerle birlikte davacı da yararlanmış olsa, sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi genel bir hukuk kuralıdır. Yarar, haberleşmeyi amaçlamaktadır. Zararın ise, insan sağlığı ve yaşamı ile ilgili olduğu gözetildiğinde, ikinci değere önem verilmesi gerekmektedir. Bir istasyon yönetmeliğe uygun olarak çalıştırılsa dahi, zarar verdiği takdirde yönetmeliğe uygun olduğundan söz edilerek zarar verenin sorumluluktan kurtulması kullanıma devam edilmesi sonucunu doğurmaz.
 
Yönetmeliğe uygun değilse, zaten hukuka aykırılık gerçekleşmiş olacaktır. Yukarıdan beri açıklanan dosyadaki tüm bilgi, belge ve bilirkişi raporlarına göre kullanılan istasyonun konumu itibariyle uzun sürede kişi ve çevreye zarar verdiği, bu nitelikteki bir istasyonun halen bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı bulunduğu, bunun daha uygun ve yerleşim çevresinden daha uzakta kurulması gereklidir. Bu belirlemeler itibariyle dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, çevre binalarda ve bu bağlamda davacıların oturmakta olduğu binada yaşayanlar için sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı, bu yerde oturanların psikolojik olarak yaşamını olumsuz biçimde etkilemekte ve bunun da psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı, bu haliyle de yaşamdaki sağlık değerleri düşünüldüğünde o yerde oturmanın olumsuz hale geleceği göz önünde tutulduğunda, davacının, zarar gördüğü kabul edilmeli ve davanın kabulüne karar verilmelidir.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x