Konak Belediyesi Eylül Meclisi bana 2012 yılında başlayıp da, 2013 yılında biten bir satışı hatırlattı.
Evet; Mevzu bahis yer Üçkuyular Pazaryerinin Doğuş Gayrimenkule satış işidir.
Şimdi ise; Halkapınar Mahallesi, 8502 Ada, 1 Parsel sayılı yerdeki Konak Belediyesi hissesinin (3.472 metrekare) büyük hissedar Başkent Üniversitesine satışıdır.
Her iki durumda; Konak Belediyesi’nin hissesinin küçük olması benzerlik gösteriyor. Sadece yapılacak proje farklılık göstermekte. Bir benzer yanı daha var ne yazık ki. Geçen dönem Doğuş Gayrimenkule satış işlemi gerçekleştirilirken, satışın her aşamasında yer alan değerli Meclis Üyesi Ali Büyükkayıkçı’nın, bu dönemde Başkent Üniversitesine satılacak olan küçük hissenin, satış işlemlerinde her aşamada yer alması.
Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Hukuk Komisyon Başkanı olan Değerli Meclis Üyemiz; engin hukuk bilgisi ışığında, her iki satış işlemi için Meclis de mesleği gereği bilgi paylaşımında bulunmuştur.
Evet buraya kadar seçilmiş bir üyenin kamu yararına katkıda bulunması kadar doğal olmayan, ne gibi bir şey olabilir.
Sizlere katılmamak imkansız.
Lakin; Haziran 2012 tarihinde Konak Meclisinde;
“…icra piyasına göre 1 artırmada %60 eğer alan olmazsa, ikinci ihalede yüzde kırk veren olur. Bu satış şekli kamu zararı doğurabilir. Onun için satışı 2886 sayılı ihale kanununa göre gerçekleştirmek istiyoruz. Ve herkes bu ihaleye girebilir.Gelen önergede diğer hissedara satış deniliyor. 2886 İhale Kanununa göre herkese açık ihale satışına uygun gördük. Eğer satışı buna göre yaparsak o zaman rayiç bedelin altında satışı söz konusu olmaz.”
Şimdi; bu Doğuş Gayrimenkule İzmir İstinye Park için küçük hissedar olan Konak Belediyesi Değerli Meclis Üyesi Av.Mehmet Ali Büyükkayıkçı’nın görüşü bu şekilde.
Eylül 2017 Meclisinde Değerli Meclis Üyesi Av.Mehmet Ali Büyükkayıkçı’nın, Başkent Üniversitesi’nin satın almak istediği Konak Belediyesi küçük hissesindeki görüşü de;
“…şimdi anlatılacak çok şey var da ben hiç gereksiz yere uzatmadan bir hukukçu olarak sizinde bir hukukçunuz var orada bakın ben yanlışsam düzeltsin ben anlatayım burada bir hisseli gayrimenkul var. 13.500 neredeyse m2 bir yer. Bunun 4.000 m2.si, kaç 3.500 m2.si bizim, ne olur ben size söyleyeyim. Biz burada red edersek sizin düşüncenize katılalım ret edelim aslan gibi gider sulh mahkemesine ortaklığın giderilmesi davası açar. Ortaklığın giderilmesi davası açtığında birinci satışa, ikinci satışa doğru netleşir %50 sine gidebilir. Biz belediye olarak kalkıp buranın ihalesine giremeyiz. Zaten biz belediye olarak girelim şu kadar arttıralım dediğimiz de esas o zaman belediye mağdur olur. Buraya Ahmet girer, Mehmet girer, dışarıdan giren üçüncü kişilerden de rekabet ortamı sağlanamaz neden sağlanamaz çünkü hissenin büyük çoğunluğu Başkent Üniversitesinde kendi hissesi için katma değer vergisi ödemeyecek, sadece geriye kalan hisse için katma değer vergisi ödeyecek dışarıdan gelen ise tamamına katma değer vergisi ödeyecek onun için ona daha tuzluya patlayacağından burayı alma şansı yok hastanenin müşterisi ne kadar? basit bir ev olsa yüz kişi girer ben bu evi alayım diye bu hastane buna girecek olan müşteri sayısı da kısıtlıdır yani. Kaldı ki birbirleriyle paslaştılar ihaleye kimse girmedi. Bunlar %50’sini aldılar esas kamu zararı esas belediyenin zararı o zaman mı olacak ,olmayacak mı sayın meslektaşım.”
Kafamda deli sorular.
2012 de küçük hissedar olarak satış kararını 2886 sayılı İhale Kanununa göre alıyorsunuz.
2017 de küçük hissedar olarak satış kararını BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ lehine alıyorsunuz.
Yorumu size bırakıyorum ve kolaylıklar diliyorum.
YORUMLAR