BAKAN ÇELİK’TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR! ’ALMANYA, PKK İLE...

BAKAN ÇELİK'TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR! 'ALMANYA, PKK İLE ARASINA MESAFE KOYMALIDIR'

BAKAN ÇELİK'TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR! 'ALMANYA, PKK İLE ARASINA MESAFE KOYMALIDIR'

04 Kasım 2017 - 13:24

Bakan Çelik'ten önemli açıklamalar
Canlı yayında gündemdeki kritik soruları yanıtlayan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakareci Ömer Çelik, "Almanya, PKK ile arasına mesafe koymalıdır. Aşırı sağcılar ve ırkçılar Avrupa'nın DEAŞ'ıdır" dedi.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik. CNN Türk'te İngiltere'nin AB'den ayrılışı, Katalonya'nın  bağımsızlık hareketinin AB'ye etkileri ve Alman siyasetçilerin Türkiye karşıtlığı  gibi gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye ve Avrupa arasındaki ilişkiler ve sorunlarla ilgili Çelik, bu  tür konuların tek taraflı okunmaması gerektiğini belirterek, "Dünyanın içinden  geçmekte olduğu böyle yoğun bir türbülans döneminin içindeyiz." diye konuştu.

Çelik, konunun Türkiye açısından uzun zamandır belli tartışmalarla  belli hatlar içinde tutulmaya çalışıldığının altını çizerek, "Burada özgün bir  politika, kendi tarihsel tecrübenizden, kendi birikiminizden kaynaklanan özgün  bir politika uyguladığınız zaman birtakım propagandalarla sonra o propagandaların  siyasete dönüşmüş haliyle ve yer yer bahsettiğiniz şekilde birtakım kuşatmalarla  karşı karşıya kalıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Türkiye hakkında yaşanan tartışmaların eskiye dayandığını ve "eksen  kayması" adı altında çıktığını belirten Çelik, "Bugün gelinen noktada dünyanın  ekseni kayıyor. Türkiye burada özgünlüğünü korudukça, kendi doğrularını söylemeye  devam ettikçe de tabii bu tartışmalar yoğunlaşıyor." dedi. Çelik," Türkiye izole  edilmiştir", "Türkiye dünyada yalnızdır" psikolojisinin Türkiye'nin rakipleri  tarafından dünyaya pompalanan bir psikoloji olduğunu vurguladı.

"TALEPLER TÜRKİYE'YE MÜDAHALE SEVİYESİNE GELİYOR"

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci çerçevesinde reform iradesinin  azaldığı ve zayıfladığı yönündeki iddialar hakkında konuşan Çelik, Türkiye'nin  reform iradesinin sürdüğünün çok açık olduğunu belirterek, "Bizden talep edilen  şeyler Türkiye'nin kendi doğal seyrinde, kendi işlevini görmesine karşı bir  müdahale düzeyine geliyor." diye konuştu.

Bakan Çelik, Türkiye'de devam eden bazı davalar hakkında yabancı  ülkelerin yorum yapmasının gayri ahlaki bir yaklaşım olduğuna dikkati çekerek,  "Hiçbir ülkenin hiçbir ülke hakkında bu şekilde konuşmasının zemini olmadığı bir  düzeyde kurgulanan bir yaklaşım." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'ye yönelik eleştirilerini ekonomik çıkarlarına uygun şekilde  ayarlayan birçok ülke bulunduğuna işaret eden Çelik, Türkiye'nin tüm bunlara  rağmen birçok dostu olduğunu ve bu ülkelerle ortak alanlarda ilerleme sağlanması  için çalışılmaya devam edildiğini söyledi.

Çelik, eleştirinin husumete ve bir başkasının iradesine el koymaya  dönüşmediği müddetçe takdire şayan bir şey ve demokratik bir hak olduğunun altını  çizerek, "Tabii ki yapmamız gerekenler var ve bu konuda da ilerlememiz için çok  yüksek bir irade var." dedi.

Türkiye'de 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından  gerçekleştirilen darbe girişimi ve teröre karşı yürütülen mücadeleden sonra  AB'nin daha rasyonel davranması gerektiğini dile getiren Çelik, meselenin terörle  mücadele yasasının değiştirilmesine getirilmesinin irrasyonel olduğunu anlattı.

Çelik, "Türkiye'nin bu şartlar altında terörle mücadelesini gevşetmesi  gibi bir şey söz konusu olmaz." ifadesini kullanarak, Türkiye'nin terörle  mücadelesinin sadece Türkiye'nin değil aynı zamanda Avrupa'nın da güvenliği için  önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin en çok basın hürriyeti, ifade hürriyeti, yargı ve temel  haklar gibi konularda eleştirildiğini kaydeden Çelik, "Biz bu konuları  konuşmaktan kaçmıyoruz ki. Biz konularla yüzleşmekten kaçınmıyoruz. O sebeple 23.  ve 24. fasılları açalım diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Ömer Çelik, 23. ve 24. fasılları açmaya cesaret edemeyenlerin  Türkiye'ye terörle mücadele yasasını değiştirmesi teklifinde bulunduklarının  altını çizerek, "Reform iradesi adı altında aslında Türkiye'ye doğru düzgün bir  teklif yerine, ortak iş birliği alanları oluşturmak yerine sadece kendi  ajandaları ile ilgili bir teklifte bulunmuş oluyorlar. Tabii bu da reform  iradesinin sağlıklı bir şekilde ortaya çıkmasını engelliyor." dedi.

AB'NİN TAVRI İRRASYONEL

AB'nin, Türkiye'de gazetecilerin ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla  ilgili yönelttiği eleştirilere de değinen Çelik, bu konuda yaşanan tartışmaların  sağlıklı şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Ama şöyle bir tablo da var;  benim önüme mesela topyekün gazeteciler veya topyekün milletvekilleri diye bir  şey geldiği zaman bunu da son derece irrasyonel buluyorum." diye konuştu. Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PKK'ya yakın bir yayın organı manşet atıyor, 'Sadece doğuda askerleri  ve polisleri öldürmek yetmiyor. Artık batıdaki turistik tesislere saldıralım.'  diye. Hiç kimse bana bunu gazete olarak önüme getiremez. Ya da biz gazeteci diye  gördük. 15 Temmuz gecesi çıkıyor adam, gazeteci ve 'Türk halkı darbeye karşı  direnemez.' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaşadığı duyulunca rengi atıyor  adamın. Veya akademisyen diye getirilen birisi var. Darbeden bir ay önce  röportajı var. Twitter'da ben de izledim. İşte diyor ki; 'Ben keşke şu an doçent  olacağıma albay olsaydım ülkeme daha çok hizmet ederdim'. 'Ne demek  istiyorsunuz?' diyorlar. O da diyor ki; 'Yakında anlarsınız' gibisinden bir  şey... Ya da milletvekili dediğiniz kategoriye bakalım biz. Bir milletvekili  çıkıp da 'DHKP-C terör örgütüne teşekkür ediyoruz, onlar bizi hep destekliyor.'  diyebilir mi? Bunu biz bir milletvekilinin ağzından duyduk. Ya da bir  milletvekili ayaklanma çağrısı yapabilir mi?"

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x