Vanlı bir ailenin çocuğu olan Harun Sütçü (33), büyük güçlüklerle, İstanbul inşaatlarında çalışarak hazırlandığı üniversite sınavlarında, hayali olan bölümü kazanmıştı. Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu antrenörlük bölümünde okuyordu. Okulun bitmesine az kalmıştı ve tek hedefi mezun olup mesleğini yapmaktı. 2010’da dört arkadaşıyla birlikte bir geziden dönüşte trafik kazası geçirdi. Önde oturuyordu ve emniyet kemeri bağlı değildi. 85 metrelik şarampolden düşen araçtan çıkarılırken belden aşağısını hissetmiyordu
‘İKİ KERE BEBEK OLDUM’
Önce birkaç gün yoğun bakımda tutuldu. sonra da felcinin düzeltilmesi için ameliyata alındı. Omurlarındaki kayma platin desteklerle düzeltildi. Bunu Erciyes ve Ankara’daki hastanelerde fizik tedavi süreçleri takip etti. Tek sorunu yürüyememek değildi. İdrarını ve dışkısını da kontrol edemiyordu. Sütçü o günleri şöyle anlatıyor: “Hem ben hem de annem, babam, ağabeylerim iki kere bebekliğimi gördü. Yürüyemiyordum, sondalı ve bezliydim. Ama süreç boyunca doktorlarıma bir kez bile ‘Ne olacak halim’ demedim. Sürekli ailemin gözü önünde olursam onları yıpratır, üzerdim. Yürümeme ihtimali aklımın bir köşesinde kalsa da spora devam etmeye karar verdim. Kendi kendime tekerlekli sandalyeyle yapabileceğim iki spor dalı belirledim. Ya basketbol ya da hentbol ile uğraşırım diyordum.”
1 YIL SONRA KÂBUS GERİ DÖNDÜ
Sütçü tedaviler, rehabilitasyonla yavaş yavaş, adım adım yürüdü. Belden aşağısını kontrol etmeye başladı. Ameliyattan sonra üçüncü ayda, düzgün olmasa da her iki ayakla adım atabilir hale geldi. İyileşmesi yavaş yavaş devam etti, okuluna döndü. Ancak ameliyattan tam 1 yıl 2 ay sonra çok sevdiği kayağa karşı koyamadı. “Aslında tam hazır değildim ama kayağı görünce dayanamadım” diyen Sütçü, kayarken sırtüstü düştü ve tekrar yürüyememeye başladı. Adım atmakta zorlanıyordu. Yapılan kontrolde platinlerin yerinden kaydığı görüldü. Doktoru yeniden platin koymanın felç yapma riskinin çok yüksek olduğunu, bunu göze alamayacağını söyledi. Sadece kayan platinleri çıkardı, uçları kemiklerinde kaldı.
10 SAATTEN UZUN AMELİYAT
Omurgası eğilmeye başlayan ve yürümesi giderek bozulan Sütçü, “3-4 metre zor yürüyordum. Destekler yetmiyor, zaman zaman tekerlekli sandalyeye binmek zorunda kalıyordum” diyor. Sütçü, şehir şehir ameliyatını yapabilecek cerrah aradı: “Bir ayda 58 uçak yolculuğu yaptığım oldu. Doktorlara gidip, fikir alıyordum.” Durumu giderek kötüleşen Sütçü’nün ameliyatını, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Kaptanoğlu kabul etti. Zor ameliyatı 10 saatten uzun sürdü, omurdaki sorunlar düzeltildi. Sütçü yeni ve zor bir fizik tedavi ve egzersiz sürecinden sonra yeniden normal yaşamını geri döndü. Girdiği KPSS sınavıyla memleketi Van’da Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne atandı. Şimdi burada hayalindeki antrenörlük mesleğini çocuk ve gençlere kayak öğreterek sürdürüyor.
YORUMLAR