Çarşı izni...
Askerlik yapanlar bilir...
Bütün hafta eğitim yapılan disiplinli askerlik ocağında...
En güzel...En heyecanlı gün...
Çarşı iznine çıkmaktır...
***
İple çekilir o saatler...
Nöbet yazılmamışsa...
Yakmamışsan çarşı iznini...
Dolaplarında katlanmış sivil kıyafetler giyilir...
Sabah kahvaltısından sonra...
Sıra sıra nizamiye kapısına gelen gencecik delikanlılar...
Oradaki otobüslere binerek kentin çarşısına giderler.
***
Arkadaş guruplarıdır ikili üçlü...
Pır pır eder yürekleri...
Anadolunun her yerinden gelmişler...
Her biri kentin acemisi...
***
Bel ki bir sinemaya...
Bel ki bir kafeye...Bir çay bahçesine gideceklerdir...
Belki de geçen haftalarda ...
Kafede göz göze geldiği ...Bakıştıkları...
O güzel ahu gözlü kızı tekrar görebilecekti...
Birden ısındı içi...
Bir kor düştü yüreğine...Gülümsedi..
***
Köyündeki sözlüsüne...
Bir yılbaşı hediyesi arıyacaktı...
Gün boyu çarşıda...Beğenebileceği...
***
İçinden geçirdi...
Askere uğurlarken köy meydanında...
Aniden onu sevdiğini yazan bir mektup sokuşturmuştu cebine de...Uçup gitmişti...
Yılbaşında izne gidecekti...
Veririm artık o hediyeyi diye düşündü...
***
Bir kazak beğenmişti geçen hafta...
Bir mağazanın vitrininde...Afillimi afilli...
Onu alacaktı bu hafta...
***
Babası dün daha...
Para gönderdim demişti telefonda...
Annesi sıkı sıkı tembihlemişti...
" Ah..Oğlum ...Güzel oğlum...Yiğidim "...
" Sakın üşüme oralarda "...
" İçini ısıtacak yeni bir yün fanila gönderdim "...
" Ablan örmüş yün çoraplar "...
Onları alacaktı kargodan...
***
Öyle ya !...
Her gün karavana yemekten...Canı çekmişti...
Bir küçük lokantada bir döner yiyecekti...
Belkide bir kebap...
Volta atardılar sonra...
Kayserinin meşhur Sivas caddesinde...
Çarşılarında dolaşırlardı...
Sonra akşam tekrar kışlaya...
***
Olmadı işte...Olmadı !...
Kahpe terör pusuyu kurmuştu...
Çarşı iznine...Her biri binbir hayalle...
Gidemediler...
Parçalandı bedenleri...
Bitti hayalleri...
Siren sesleri yankılandı çok uzaklardan...
***
Sinemaya gidemediler...
Bir kafede oturup...
Soğukmu soğuk hava...
İçlerini ısıtan bir sıcak çay içemediler...
O afilli kazak gene kaldı vitrinde...
Yün çorap...Yün fanila ısıtamaz artık o bedenleri...
Çok soğuk kara toprak...
***
Şakalaşamadılar bile birbirleriyle...
Komutanlarından konuşamadılar...
Döner kaldı...Kebap kaldı...
Kafede o güzel kız yapayalnız...
***
Geçen hafta gülümsiyen o ahu gözlü kızı göremez artık...
Sözlüsüne bir yılbaşı hediyesi alamadı...
Gezemediler Sivas caddesinde gün boyu...
Özgürce...Gönüllerince...
***
Kendi ülkelerinde...
Vurdu kahpe onları...
***
Ağlıyor Anadolu...
YORUMLAR