Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1. Su Şurası"na Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantı ile katıldı. Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir." dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1. Su Şurası"na Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantı ile katıldı.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Dünya nüfusu 1960'ta 3 milyardı, bugün 8 milyara yaklaştı. Tüketim artarken dünyaya düşen yağış miktarı yine aynıdır. İklim değişikliği ile artan kuraklık, seller su kaynaklarını kalite ve miktar yönünden etkisiz etkiliyor. Tarım sektörü suyumuzun yüzde 70'inden fazlasını tüketiyor.
Türkiye, su zengini bir ülke değildir. Yıllık ortalama yağış miktarı da dünya ortalamasının altındadır. Ülkemizin güney kesimlerinde kış yağışlarının yüzde 5-20 arasında azalabileceği öngörülmektedir. Bu tablo su potansiyelimizin ilerleyen zamanlarda daha da azalabileceğini gösteriyor.
Su vatandır. Su kaynakları üzerindeki baskı her geçen yıl daha çok artıyor. Temiz su kaynakları hızla azalıyor. 2050 yılında yaklaşık 6 milyar kişinin temiz suya ulaşamayacağı düşünülüyor.
Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak ve verimli kullanmak zorunluluk haline gelmiştir.
Son 19 yılda inşa edilen 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. Sulanan tarım alanını 67 milyon dekara çıkardık. Kullanılmış suların arıtılarak yeniden değerlendirilmesi çalışmasına hız verdik. Yerli ve temiz enerji kaynaklarımızı harekete geçirmek için 589 hidroelektrik santralini hizmete aldık. 81 il içme suyu eylem planını hazırladık.
Geçtiğimiz 19 yılda tarımı ve suyu planlı ve programlı politikalarla sağlam bir zemine oturttuk. Suyumuzun parmaklarımızın arasından akıp gitmesine izin vermemek için tedbirlerimizi aldık. Toplamda depolanabilen su miktarımızı 180 milyar metreküpe çıkardık, 20 milyon dekar alanı sulamaya açtık. Kullanılmış suyun arıtılarak yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmalara hız verdik.
Çiftçilerimizden STK'lara, akademisyenlerden su kullanıcılara kadar tüm tarafların bu sürece dahil olmasını sağladık. 28 maddelik Su Şurası sonuç bildirgesini paylaşıyorum:
Su verimliliği eylem planları hazırlanacaktır. 2023'ten itibaren su ve atık su fiyatlandırması ile ilgili çalışmalara başlanacaktır. Kademeli tarifeler ile sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır. Atık suların uygun kaliteye getirilerek yeniden kullanımı sağlanacaktır. Mevcut su kaynaklarımızın korunması için 25 havza ile yönetim planları tamamlanarak uygulamaya konulacaktır. Su yönetimindeki hukuki boşlukları ortadan kaldırılacak, su kanunu hazırlanıp yürürlüğe konulacak. Suyun etkili kullanımı için strateji ve politikalar bütün ulusal planlarda yer alacaktır. İçme suyu arıtma tesisleri bölgeye uygunluğu dikkate alınarak projelendirilecektir. Su kaynaklarımızın kalitesini korumak için alıcı ortam bazlı deşarj sistemlerine geçilecektir. Ulusal Su Bilgi Sistemi yaygınlaştırılarak verilerin elde edilmesinde standardizasyon sağlanacaktır. Afetler öncesinde gerekli önlemler alınacaktır.
Yeraltı barajları ve yeraltı suyu suni besleme yapılarının planlanmasına ve inşasına hız verilecektir. Toplumun her kesiminin su, meteoroloji ve iklim değişikliği okur yazarlığının geliştirilmesi için eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir.
İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan afetlere karşı önceden tedbir alınabilmesi için şehir planlamalarında ve zirai faaliyetlerde meteorolojik verinin kullanımı artırılacaktır. Yukarı havzalardaki restorasyon amaçlı uygulamalarda mahalli bilgi ve tecrübe dikkate alınarak tabiat temelli çözümlere öncelik verilecektir. Su yönetimine ilişkin Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır."
YORUMLAR