Evlilik yüzüğü sadece parmakları süslemek için ya da 'evlilik' imajı için takılmıyor. Antik Mısırlılardan bugüne bütün nesiller için bir anlamı olan evlilik yüzüğü elbette sevgi ve sonsuzluk amacıyla takılıyor. Gelin evlilik yüzüğünün tarihine göz atalım...
Antik Mısır Dönemi
Tarihteki ilk evlilik yüzüğü Antik Mısırlılar dönemine ait. Eski çağlarda Mısırlılar evlilik yüzüklerini Nil Nehri'nin çevresindeki sazlıklardan topladıkları bitkilerden yapıyorlardı. Nil Nehri'nde yetişen bu sazlardan yapılan bileziklerin bolluk ve bereket getireceğine dair bir inançlardı vardı.
Manevi Anlamı Büyük
Zaman içerisinde bu bitkilerden yapılan yüzükler kemik ya da fildişi gibi sert malzemelerden yapılan yüzüklere bıraktı. Mısırlılara göre sol elin üçüncü parmağındaki damarlar kalbe yol alıyor ve bu damarlar da sevgi damarı olarak adlandırılıyordu. Yüzüklerin manevi değerinin maddi değerine göre daha fazla olduğu bir dönem olan bu dönemde süslenmekten ziyade sembolik anlamlar içeren, manevi anlamda değerli bir takıydı.
Törenler Yaygınlaştı
Mısır'ın fethedilmesinden sonra Romalılar da bu 'sevgi damarı' kavramını benimsemeye devam etti ve evlilik yüzükleri Mısırlılardan Romalılara geçti. Romalılar, evlilik yüzüğünü gelin ile damat arasındaki bağı artırmanın bir yolu olarak görüyorlardı. Yine bu dönemde yüzük takma töreni yaygınlaşmaya başladı. Bu yüzük takma töreninin, birlikteliği bozmaya çalışma ihtimali bulunan kişilere karşı bir önlem olarak görülmesi inancı vardı.
Geri Dönüş Sözü
Günümüze baktığımızda evlilik yüzüklerine dair ilginç detaylar da söz konusu. Örneğin, II. Dünya Savaşı sırasında pek çok asker, sevgililerinden ayrılırken birbirlerine yüzük hediye ederek 'geri dönüş sözü' verdi. Böylelikle evlilik yüzüğü gibi görülen yüzükler, sevenlerin birbirlerini hatırlaması için bir sembol haline geldi.
YORUMLAR