Ege ve Akdeniz kıyılarının sezonu yavaş yavaş kapanıyor. Şimdi rotayı farklı yerlere çevirmenin tam zamanı! Binlerce yıllık geçmişi boyunca farklı kültürlerin bir arada yaşadığı ve her birinin kendinden bir iz bıraktığı Mezopotamya coğrafyasında görülmesi gereken onlarca güzellik var. Sonbahar serinliğinde, Türkiye'nin doğusundaki kültürel ve doğal zenginlikleri keşfetmeye ne dersiniz?
Hazır mevsim de sonbahara dönerken insanlık tarihinin seyrini değiştiren antik kentleri, görkemli manastırları, dağın zirvesindeki dev tanrı heykellerini, gizemli mağara evleri, tarihi camileri ve çarşıları görmeye, buraları gezerken de leziz yerel tatları deneyimlemeye ne dersiniz?
ADIYAMAN
Mezopotamya'nın önemli kentlerinden birisi Adıyaman. Antik Yunan'dan Bizans İmparatorluğu'na, Hristiyan medeniyetlerinden İslam toplumlarına, birçok medeniyetin kesişim noktası olmuş ve tüm bu zengin tarihi sayesinde Nemrut Dağı, Cendere Köprüsü, Gerger Kalesi, Kahta Kalesi ve Perre Antik Kenti gibi birçok önemli mirasa sahip olmuş.
Adıyaman'ın en büyülü yeri ise hiç kuşkusuz güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlenebildiği, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Nemrut Dağı. Adıyaman'ın en ünlü yerel lezzeti çiğ köfteyi tatmadan dönmeyin!
BİTLİS
Bitlis'in Tatvan ilçesinin sınırları içinde bulunan Nemrut Gölü, Türkiye'nin en büyük krater gölü. Eğer kamp yapmak için farklı bir rota arıyorsanız yolunuzu Tatvan’a düşürebilirsiniz.
Burası sıcak ve soğuk gölleri, buz mağarası, buhar bacası ve farklı kuş türleri ile her doğaseveri mutlu edecek bir cennet.
GAZİANTEP
Gurme tatillerin vazgeçilmez destinasyonlarından biri Gaziantep. Ayrıca tarihi de oldukça zengin. Gaziantep'te Paleolitik dönemden beri insanların yaşadığı biliniyor. Kent ayrıca Babiller, Hititler, Mısırlılar, Asurlular, Persler gibi pek çok uygarlığa da ev sahipliği yapmış.
Gaziantep'te mutlaka görmeniz gerekenler arasında Zeugma Antik Kenti ve Mozaik Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep Kalesi, Bedestenler ve Rumkale bulunuyor. Gezmekten yorgun düştüğünüze ise beyrandan katmere, içli köfteden baklavaya kadar uzanan dev bir lezzet şöleni sizi bekliyor.
MARDİN
Geçmişe yolculuk yapmak için en ideal destinasyonlardan biri, adeta bir film setini andıran Mardin. Mimari yapısıyla büyüleyen Mardin’de hiçbir evin gölgesi birbirinin üzerine düşmüyor.
Mardin’de mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında 1621 yaşındaki Süryani-Ortodoks Manastırı geliyor. Manastırın ana binasındaki mozaikler, taş işçiliğinin zarifliğini yansıtan kabartmalarıyla o dönemdeki sanatı günümüze taşıyor. Mardin Kalesi de Sümer, Babil, Selçuklu, Osmanlı Medeniyetleri’nin bir parçası olarak günümüze kadar gelmeyi başarmış.
ŞANLIURFA
Dünyanın en eskisi yerleşimlerine ev sahipliği yapan Şanlıurfa'da bulunan Harran Evleri ve Göbeklitepe'de insanlık tarihinin ilk dönemlerine dek gideceksiniz. Mezopotamya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Harran 4 bin yıllık geçmişe sahip. Burası ayrıca dünyanın ilk üniversitelerinden birini barındırıyor.
Göbeklitepe ise 12 bin yıllık geçmişiyle dünyanın eski arkeolojik tapınağı unvanına sahip. Buraya gelmişken Doğu’nun "sakin şehri" Halfeti'ye de mutlaka uğramalısınız.
YORUMLAR